Yunanistan?ın 1967 Albaylar Cumtasının 1907Aksaray doğumlu olan ve 1924 Mübadelesine kadarda Aksaray?da yaşayan Konstantin Karamanlis?in sürgünden gelerek 1974 yılında ortadan kaldırılmasıyla kurulan mahkemede ihtilal yapanların tamamının en ağır cezalara çarptırılmasıyla Yunan Demokrasisi Atatürk?ün hayali olan Muasır milletlerin standardına yüksetilerek askerin etkisi idarede sıfıra indirildi.

       Türrkiyedede 1965 Genel Seçimlerinde %53 oy alan,1969 Seçimlerinde ise  aldığı %47?lik oy desteğine rağmen gereği yapılmış olunsaydı Yunanistan?daki milletin daimi egemenliği için 27 Mayıs kanlı darbesini yaparak milletin adamı gönüllerde taht kuran 10 yıllık iktidarında Türkiyeyi hızla kalkındırarak çağ atlatan.

     Yaptırdığı kalkın hamleleriyle tüm yurdu kara yolları,okullar ve çeşmelerle donatan,gayri safi milli hasılamızı 10 misli arttıran Merhum Adnan Menderes?i asanlar yargılayabilseydi,yargılamanın sonunda hak ettikleri cezalara çarptırılabilinseydi Türkiyede Ne 12 Mart,Ne 12 Eylül,nede 28 Şubat ile 27 Nisan E Bildirgesi olmazdı.

        12 MART DARBESİ NEDİR VE CUNTACILAR NE İSTEDİ?

     12 Mart 1971?de ordu komutanlarının 1969 genel seçimlerinde efendileri ve velinimetleri olan milletimizin %47?sinin oyun alan Adalet Partisi(AP) ve onun lideri Başbakan Demirel?e hiçte bir hakları olmayan gayri yasal, gayri ahlaki ve gayri insani olan bir muhtıra verdiler.

       Muhtıranın içeriği aslı astarı olmayan sanki anarşiyi önledilerde ellerinden alan olmuş gibi kardeş kavgasının ve anarşinin engellenemediği, Atatürk?ün reformlarının gerçekleştirilemediği, çağdaş uygarlık hedefinden sapıldığı(!), bütün bunlardan hükümetin sorumlu olduğu.(!)

     Bu hedeflere ulaşmak için yeni bir hükümetin demokratik yollardan kurulması, aksi takdirde TSK?nin yasalardan aldığı yetkiyle(!) idareyi doğrudan doğruya ele alacağı seklindeydi.

   Yani ekmeğini yiyip suyunu içtikleri efendileri sahibi olan millete ve onun iradesine karşı milletin iç ve dış düşmanlara karşı hükümetin vereceği emirler doğrultusunda kullanmaları için alınan silahları göstererek ihtilal yaptılar

   ANADAN DOĞMA CHP Lİ OLAN NİHAT ERİM TARAFSIZ BAŞBAKAN YAPILDI!!!

      Milletin ekmeğini yiyenlerin, yediklerine nankörlük ederek hiç bir hakları olmamasına rağmen milletin hür iredesiyle seçtikleri hükümetin başındakinin pısırıklığı nedeniyle onu devirip önce anadan doğma CHP li olan Nihat Erim Başbakanlığa getirildi.

 1831-1967 ARASINDA 11 ASKERİ DARBE YAŞAYAN YUNANİSTAN TÜM DARBECİLERİ EN AĞIR ŞEKİLDE CEZALANDIRARAK ASKERİN ETKİSİNİ BİTİRDİ

     Bizim milletimizin yaşadığı gibi sayısız askeri darbeler yaşayan komşumuz Yunanistan ise son askeri darbe olan 1967 Albaylar Cuntasını Aksaray doğumlu daha sonra bu ülkenin Cumhurbaşkanlığınıda yapan Konstantin Karamanlisin aracılığıyla ortadan kaldırarak ihtilali yapanlara hak ettikleri en ağır cezayı verdirip idarede etkisini sıfıra endirdi.

     Gelin komşunun darbe tarihini ve bunları yenerek demokrasiyi geçişini 10 Ekim 2012 Tarihli Sabah Gazetesinde bu gazetenin Atina Muhabiri Stelyo Berberakis?in kaleminden okuyalım;?1831-1967 arasında 11 askeri darbe yaşayan Yunanistan, 1975`e kadar 8 kez de darbe girişimi gördü. Ama komutanlar şimdi birer `devlet memuru`!!!

       Yunanistan 1821`den bu yana kraliyet, demokrasi veya askeri darbelerle dönüşümlü olarak yönetiliyor; özellikle sol görüşlüler katlediliyor, ceza evlerinde işkenceler görüyor ya da sürgüne gönderiliyordu.

       Bağımsızlığın kabul edildiği 1828`den hemen sonra, "darbe günlüğünü" 1831`de iki ayrı darbe ile başlatan Yunanistan, sırasıyla 1843, 1862, 1909, 1916, 1922, 1925, 1926, 1935 ve en son 1967`de askeri darbelerle yüzleşmek durumunda kaldı.

      Bunlara ek olarak 1923, 1933, 1935, 1938, 1951, 1967 (ikinci kez), 1973 ve son olarak 1975`te başarısız ya da son anda önlenen darbe girişimleri yaşandı.

     Yunanistan, önceleri Osmanlı ayaklanması süresince kendisine yardım eden yabancı güçlerin talebi üzerine Alman soyundan ileri gelen krallar tarafından yönetildi.

       Yunan halkının kraliyete karşı duyduğu antipati, üst üste darbelere neden olacak; kraliyet ailesi 1928`den 1974`e kadar süren uzun bir dönemde birçok kez tahttan indirilecek, sürgüne gönderilecek, tekrar tekrar tahta çıkartılacak, 1974`teki halk oylamasıyla da bütünüyle siyasi haritadan silinecekti.

      Yunanistan 1828`den 1974`e kadar bir yandan iktidar savaşları, darbeler ve kraliyet sorunları ile çalkalanırken; bir yandan da 1897`de Osmanlı ordusuna karşı ilan ettiği savaştan yenik çıkacaktı.

       1912-1914 Birinci ve İkinci Balkan Savaşlarını kazanacak; 1919`da Anadolu seferini yapacak; 1923`te Anadolu`da ağır bir yenilgi alacak, 1928 nüfus mübadelesiyle göç etmek zorunda kalan 1 milyon 800 bin Anadolu Rum`unu barındırmak zorunda kalacaktı.

        2`nci Dünya Savaşı`nda İtalyan ordularını püskürtecek; 1941`de Nazi Almanya`sına teslim olacak ancak Alman işgaline karşı direnmeyi başaracak; 1946 ve 1947 yıllarında iki ayrı iç savaş yaşayacak ve en son 1967-74 yılları arasındaki askeri yönetiminin Kıbrıs`taki darbesiyle adanın ikiye bölünmesine neden olacaktı...

 1981?DE ASKERLER YUNAN İDARESİNDEN VE SİYASİ İDARİ

          LİTERÜTÜRÜNDEN TAMAMEN ÇIKARTILDI!!!

       Yunanistan`daki bu darbe ve darbe teşebbüsleri süreci 1981`deki temizlik operasyonu ve emir komuta zincirinin kırılmasıyla sona erdi.

       Öyle ki, artık Yunan Genelkurmay Başkanı veya kuvvet komutanlarının adları bile geniş çapta bilinmez.

   YUNANİSTANIN HİÇ BİR ŞEHRİNİN CADDE VE SOKAKLARINDA

 ÜNİFORMALI SUBAY VE ASKER GÖRMEK MÜMKÜN DEĞİLDİR

       Atina ya da geri kalan büyük kentlerin cadde ve sokaklarında üniformalı subay ya da asker görmek de mümkün değildir.

                YUNANİSTANDA TÜM KOMUTANLAR

KOŞULSUZ VE ŞARTSIZ OLARAK SAVUNMA BAKANIN EMRİNDEDİR

      Çağdaş Yunanistan için, genelkurmay başkanları ya da ordu komutanları "birer devlet memurudur." Genelkurmay başkanı ise savunma bakanlarının "emrindedir."

GENELKURMAY BAŞKANI YUNANİSTANDA DEVLET MAMURU

     TÜRKİYEDE DEVLET ADAMI
        Yunanistan Dışişleri eski Bakanı Theodoros Pangalos (dedesi generaldi ve 1925`teki askeri darbeyi yapmıştı) 1998`de Yunan genelkurmay başkanının, Türk genelkurmay başkanı ile Atina`da yapacağı görüşmeden önce gazetecilerle sohbet ederken; "Türk genelkurmay başkanı Türkiye`de devlet adamı statüsünde bulunuyor.

     Yunan genelkurmay başkanı ise devlet memurudur ve savunma bakanına sormadan siyasi bir karar alması mümkün değildir" demişti.

BAŞBAKAN KOSTAS SİTİMİTİS ASKERİ BALOYA KATILMAYI RET EDER!!!
        Başbakan Kostas Simitis ise 2002`de, Yunan silahlı kuvvetlerinin Noel gecesi düzenlediği balo için genelkurmay başkanının resmi davetini geri çevirirken, "Kusura bakmayın benim askerlere karşı bir antipatim var.

     Babam ve ben ayrı ayrı dönemlerde askeri yönetimlere karşı mücadele verdik.

     Hapislere atıldık; sürgünlere gönderildik... Balonuza gelemeyeceğim" demişti?diye belirtiyor.

       Türkiyedede Ordunun ülkemiz üstündeki tüm hâkimiyetinin  TSK mensuplarınının genel ekserisinin idiallerini yaşatmak istediklerini belirttikleri Atatürk?ün hayali olan medeni milletler seviyesindeki gibi tamamen ortadan kaldırılabilmesi için tüm askeri darbelerin yargılanması ve gerçekleştirenlere hak ettikleri cezaların verilmesinin sağlanmasıyla.

     Ardından ise ordunun hak ve sorumluluklarının medeni ülkelerdeki sadece kendi görevini yapan diğer devlet memurlarının hak ve yetkilerine indirilmesiyle mümkündür.

       Bunun için gerekenlerin yeni anayasamızda yapılarak Milletimizin hiçte hak etmlediği bu çağdışılıktan kurtarılması dileğiyle.

 

       Rabbim Yar ve Yardımcımız Olsun.


2.06.2013 00:00:00

Ali Genç

Yunaninstan`da Genelkurmay Başkanı Devlet Memuru! Türkiye`de İse Devlet Adamı!

Yunaninstan?da Genelkurmay Başkanı Devlet Memuru! Türkiye?de İse Devlet Adamı!