Hayatta doğallığını hiç kaybetmeyen OLDUĞU GİBİ GÖRÜNEN tek varlık HAYVANLAR ve BİTKİLERDİR. İnsanoğlu değişir, gelişir, bazen melekleşir, bazen içinde ki hayvana benzeyen tarafı geliştiği için biraz hayvanlaşır, birazda şeytanlaşır.

        Hayvanlaştığı ve şeytanlaştığı zamanlarda, yaratılan bütün varlıklara ve tabiata müthiş zarar verir. Buna en güzel örnek 1 ve 2 inci Dünya savaşlarıdır. Her iki savaşta milyonlarca insan öldürüldü, birçok yerde taş üstünde taş bırakılmadı.

        Günümüzde ise ÖRTÜLÜ ve AÇIK harpler devam ediyor, dolaysıyla binlerce ve yüzbinlerce insan öldürülüyor. Ayrıca medeni insanların meydana getirdiği insanlığın faydasına sunulan yüzbinlerce eser ve icatlar yok ediliyor.

       Katil sürüleri, insana ve insanlığa bu kadar zarar verirken, masum ve iyi insan olduğunu söyleyen vede iddia eden yüzde doksan dokuz,  sürü halinde onları seyrediyor. Bu seyir tarih boyunca devam etmiş bu gidişle de devam edeceğe benziyor.

       Dünyada hal böyle iken, en çok yüreği yanan ve kanı dökülen de Müslümanlar. Bu hal böyle devam eder mi, kurtulma imkânı olur mu, olur ise nasıl olur?

       Kurtuluş, yufka yürekli olmayan, cesur,  kafası akılla, kalbi imanla dolu genç yiğitlere ihtiyaç var. Dünya malına, makamına, dönüp bakmayan yüreği hizmetle atan insanların beraber ve bir arada olması mecburiyeti var.

        İman etmiş genç yiğitler, uykudan uyanarak köşelerinden çıkarsa, her biri bin parçaya savrulmuş olmaktan kurtulup,  kanı beş para etmezlerin uydusu olmaktan kurtularak, bu aziz ve çilekeş Milletin davası için toplanırsa, işte o gün kendine dönmenin başlangıcı olacaktır. Çile ve zor yol seçilirse başarı ardından gelir. Ancak bu işlerde, YUFKA YÜREKLİLERLE OLMAZ.

       Gençlerimiz, menfaat ve ikbal için kişiliğinden taviz vererek parti militanı olmaktan vaz geçmelidir. Atalarının kutlu yolunu tutarak, hem kendini hemde mensubu olduğu DEVLETİNE ve MİLLETİNE, faydalı olma yolunu seçmelidir.  Yufka yürekli olmayan gerçek yiğitlerden Dünyanın en cesur ve yenilmez ordusu meydana gelir. Çünkü yufka yüreklilerle ÇETİN YOLLAR AŞILMAZ.

       Osmanlı Devleti, SÖGÜT´ te kurulduğu zaman 400 atlısı olan küçük bir uç beyliği idi. Orhan Bey 1326 yılında Bursa´yı fethederken 38.000 süvariye kumanda ediyordu. Bu asker artışı nereden geliyordu?

        400 çadırlık bir aşiret, 27 senede bu kadar çoğalamazdı. Selçuk Sultanlığı, asker yardımı yapacak durumda değildi. Bu artışın kaynağı, Bizans´a dayanmış bu uç beyliği, bütün Türk-İslam Âleminin ÜLKÜSÜNÜ temsil ediyor olmasıydı.

       Milli İrade, bütün erenleri ve Allah yolunda ilerleme isteyen her yiğidi, salim düşünceye sahip her talebeyi, Horasan´dan başlayarak SÖĞÜT Beyliğine sevk ediyordu. İşte bu nedenlerle asker sayısı hızla artıyordu.

       Tarihten günümüze geldiğimizde, aynı olayın patlar şekilde gelişmemesi için hiçbir sebep yoktur. Son elli yılı çok iyi biliyoruz ki bütün umutlar boşa çıktı. Yüz binlerce gencin ruhsal kurtuluş ve adalet savaşı için akın akın geldiği, gerekirse gözünü kırpmadan ölüme giden gençlerin ideallerini, ülkülerini, devrim sevdalarını siyasi ticarete çevirdiler. Astılar, zindanlara atarak insafsızca ezdiler.

       Şu anda gençliğin hiçbir ideali yok.  Ülküsüz genç de doğal olarak gelecekte kendine ne gibi bir menfaat sağlamanın peşinde gidiyor. İlmen sabittir ki genç idealisttir, yeter ki ona hak ve hakikat yolu namusluca açılsın, engel olunmasın gerisi sel gibi gelir. Sonunda da gençliğe ihanet edilmesin.

       Partici yapılmış gençliğe sözümüz yoktur. Onlar o partinin isteklerini yerine getirmek mecburiyetindedirler. Dolaysıyla hür değillerdir. Bizim sözümüz, milli davamızı dünyada söz sahibi yapacak şekilde, fikir sahibi olanlarla yola çıkarak, SÖĞÜT ve OSMAN BEY olayını, bayrak yapıp Türk-İslam davasında ilerlemektir.

       Ne mutlu Alpaslan´ı, Ne mutlu Osman ve Orhan Beyi, Ne mutlu Hacı Bayram´ı,  Yunus Emre´yi ve Mevlana´yı, Hüseyin Avni Ulaş´ı ve Nurettin Topçuyu,  örnek alarak onların fikirleri istikametinde yürüyenlere. Dava öldürmek ve yok etmek için değil, yaşatmak ve var etmek için olmalıdır.

       Yufka yüreklilerle aşılmayan çetin yollar, Ülkeyi kuşatan ve her türlü kılığa giren, EYYAMCI ve DÖNEKLERLE hiç aşılmaz.

       Lanet olsun gençliği, ülküsüz ve umutsuz bırakanlara. Lanet olsun gençliğin CİHANŞUMÜL yetişmesini engelleyenlere. Lanet olsun gençliği kullananlara.  Elbet bir gün bu gerçekler, gençler tarafından görülecektir. Dilerim ki bir felaket sonucunda görülmüş olmasın.

                                                    Hayrola, muvaffak ola, muzaffer ola.

 


5.01.2019 12:38:15

Rasim Gül

Yufka yüreklilerle çetin yollar aşılmaz

Yufka yüreklilerle çetin yollar aşılmaz