Pazartesi günü dünya yaşlılar günü idi, aslında yaşlılarımız genel olarak ilgisizlikten yakınıp horlandıklarını söylüyorlar. Aslında onlar horlanmaya değil baş                         tacı edilmeye layıklar. Bir gün hepimiz yaşlanıp o duruma geleceğiz. Belki onlar şimdiki gibi teknolojide yetişmediler, onların kendilerine göre doğruları var. Bu saatten sonra onları değiştirip belli bir şekle sokamazsınız. Onları olduğu gibi kabul etmek lazım. Onlara ammada inat edip, dırdır ediyorsun diye azarlamamak lazım.

      Yaşlılarımız sadece yaşlılar gününde yaşlılar hatırlamak yerine onları sürekli hatırlamak ve ziyaret etmek lazım. Hani çok yaşlılarımız derya, ? yaşlanınca sende anlarsın?, ? ben sen olamam da sen ben olursun? dediklerini bilmeyen yoktur. Her insan bir yaşlı adayı olduğunu unutmaması lazım. Bundan dolayı da önce yaşlı anne ve babamıza çok saygı ve hürmet göstererek onlara iyi bakmalıyız. Birde bütün yaşlılarımıza saygılı olmalıyız.

      Otobüste giderken, yoldan karşıya geçerken, durakta beklerken, hastanede sıra beklerken, yolda zor yürürken ve alışveriş yaparken. Onlara ne kadar öncelik verip, koltuktan kalkıp yer verebiliyoruz, bekleme sıramızı ona teslim edebiliyormuyuz, elinden tutup karşıya geçirebiliyormuyuz, bir yaşlımızın koluna girip ona yardım edebiliyormuyuz ve azarlamadan sorusuna sabırla cevap verebiliyormuyuz?

       21 asırda bunu çok fazla göremiyoruz, çünkü saygı artık azalmıştır. Arabamı sanayide almak için otobüse bindim, otobüs yürüdü koltuklar dolu. Az ilerde bir orta yaşlı bayan yaşlı bir bayanla otobüse bindi. Otobüste birçok erkek ve bayan genç vardı hiç kimse kalkıp yer vermedi. 50 yaşındaki ben benim yarı yaşımdan küçükler kalkmayınca ben kalkıp yer verdim. Sonra benim yer verişimden utanan gençler bana yer vermek durumunda kaldılar. Bir yaşlıya yer vermek için benim gibi birisinin gençleri utandırması mı lazımdı?

      Evet, gençler bir gün sizlerde yaşlanıp o yaşlılarımız gibi olacaksınız. Büyüklerine saygı ve hürmeti olmayan toplumlar ecdadına sahip çıkamazlar. Biz Türk milleti örf ve adetlerine çok bağlı bir toplumuz. Bu adet ve saygımızı aman ha yitirmeyelim.

      Size birde yaşlı fıkrası anlatayım, iki yaşlı bir lokantada aperatif türü yiyecek alırlar. Önlerine gelen köfte ve kızarmış patatesleri yaşlı amca hanımı ile hak geçirmeden bölüşüyorlarmış.

      Adam yemeye başlamış teyzem yemiyormuş.

       Yan masada oturan genç bir kardeşimiz ihtiyarların yanına gelerek onlara hürmeten bir porsiyonda o söylemek istemiş.

      Yaşlı amca kabul etmeyerek teşekkür edip ikramı geri çevirmiş.

       Genç masasına geçmiş oturmuş, oturmuş oturmasına da, gözaltından yaşlılarımızı takip etmeye devam etmiş. Bakmış yaşlı teyze yemeden oturuyormuş, genç acaba kavga falan mı ettiler diyerek tekrar yaşlılarımızın yanına gelerek teyzeye sormuş;

       ? Teyzeciğim hasta falanmısın, yoksa amca ile kavga falan mı ettin? Bakıyorum önüne deki köfteleri yemiyorsun ben üzüldüm? demiş.

        Teyze kendisine damağını göstermiş;

       ? görmüyormusun evladım dişlerimi evde unutmuşum onun gelmesini bekliyorum. Bir gün sende benim gibi olursan şaşma? demiş.

        Tabi genç kardeşimiz bu sözden büyük ders almış.

        Yaşlı babanız ve anneniz dün siz doğduğunuzda eliniz ayağınız tutmazken altınızı onlar değiştirip temizliyordu. Şimdi onlar çocuk oldular elleri titrer ve üzerlerine dökerler. Hatta altlarına kaçırırlar, sakın onları azarlayıp neden bunu yaptın demeyin. Çünkü onlar öyle değillerdi, terbiye ve temizliği onlar size öğretirlerdi. Şimdi onların elleri titreyip üzerlerine dökebilirler. Dün siz döküyor onlar temizliyordu, şimdi sıra size geldi sakın onları azarlamayın.

      Dün altınıza yaptığınızda altınızı temizlerken onlar güle oynaya temizliyorlardı. Şimdi siz onların altını temizlerken azarlayarak temizlemeyin. Onun temizliğinden tiksinmeyin, kendi pisliğinizi temizlemiyormusunuz? Sizin ki ondan farklı olmasa gerek, işte imtihan orada. Ben şu Haluk Başkanın Ulu Cami yanına yaptığı yaşlılar evi için kendisine ne kadar teşekkür etsem azdır.     

       Hepimiz bir yaşlı adayı olduğumuza göre, yaşlılarımıza nasıl davranıyorsak bizde aynısı ile karşılaşırız. Onlar evlerimizin birer nimetidir, sakin onlardan usanmayın. Onlar mutlaka bir gün ahrete gidecekler, önemli olan sabırlı olmaktır.

      Yaşlılarımız ister yakınımız olsun, ister olmasın onlara her zaman saygı gösterip ilgimizi esirgememeliyiz. Onların dün bizlere ve ülkeye hizmet ettiklerini unutmamalıyız. Dün onlarda bizim gibi sağlıklı ve dinçlerdi. Yarın sıranın bizde olduğunu unutmayalım.

 


1.10.2018 23:06:08

Erdogan Kaya

Yaşlılar bizden ne beklerler?

Yaşlılar bizden ne beklerler?