Babamın ve benim çocukluğumdaki gibi yarın Saat 9´u 5 geçe yine alışılagelmiş siren sesleri duyulacak.

   Ardından ise başta Anıtkabir olmak üzere Türkiye genelindeki okullar,resmi kurumların yanında yurt dışındaki temsilciliklerimizde ve KKTC´de düzenlenecek törenlerle Atatürk ölümünün 78.yıldönümünde anılacak.

   Son yıllarda insanların bilgiye ulaşmalarının kolaylaşması,konunun uzmanı akademisyenlerin sayılarının artması ve bunların araştırmalarıyla bu konudaki bir çok akla ziyan abartılı resmi tarih bilgilerinin yanlışlığının ortaya konması nedeniyle artık akla ziyan çocukluğumuzun masalları olan söylemler olmayacak.

   Olsa bile bunları sadece dogmalara inanan ve gerçeklere kulaklarını tıkayan kelaynaklar gibi iyice azalanlardan başkaları tarafından umursanmayacak.

   Artık toplumun genelinde bilinen onunda ülkemizin kurtuluşuna yaptığı katkılarına rağmen tarih boyunca gelip geçmiş sayısız kahraman ve komutanlar gibi nefsi ölümü tadan bir fani olduğu biliniyor.

   Bilinmekle de kalınmayıp bir çok yazar,çizer özelliklede akademisyenler tarafından bu günlerde yapılan programlarda başta  Pusulası bozuk Bandırma vapuru masalı olmak üzere bu millete bir zamanlar resmi ideoloji tarafından dayatılanların doğru olmadığı anlatılıyor.

   Atatürk´ün Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu olmasından dolayı doğdu yer,hayatıyla hayatındaki mücadelesi ve vefatı tarihçiler tarafından bizim kendi kaynaklarımızdan.

   1.Dünya  Savaşına katılan ülkelerle,Kurtuluş savaşımızı verirken muhatap olduğumuz ülkelerin arşivlerinden çıkartılan belgelerle neredeyse ömrünün  zaman diliminin tamamı bilinir hale  getirildi.

   Her şey ortada olduğuna göre kendisinin yasa ile korunmasının veya Ellili yıllarda çıkartılan koruma kanununda ısrar etmenin mantıklı bir açıklaması var mı dır?

   Kendisinin yasayla korunması yerine gerçeklerin milletimiz özellikle geleceğimiz olan gençlerimize en yalın olarak bilinmesinin sağlanarak sevgiyle korunması gerekmez mi?!!!

  Tarihimizdeki öncelikle şanlı geçmişimizle  kavgalı olan kavramların tamamen terek edilmesi.

   Bu çerçevede dogmatik olan resmi ideoloji mahsulü tüm söylemlerle birlikte Bir beşer olan Atatürk´ün insanüstü gösterilmesinin de terk edilerek, yasayla korunma yerine kendisinin sevgiyle korunmasının sağlanması gerekir.

   Ülkemizin sürekli sivilleşerek demokratikleşen sistemine Atatürk konusunda ayak uydurulması dileğiyle aramızdan ayrılmasının 78. Yıldönümünde milletimizin başı sağ olsun.

    Rabbim Yar ve Yardımcımız Olsun.

 


8.11.2016 22:29:44

Ali Genç

Yasayla Değil Sevgiyle Korunsun

Yasayla Değil Sevgiyle Korunsun