Dilin döktükleri değil,
Yaşanmışlığın tenhalığı,
İmrenilmeyecek özlemler,
Kızılıp, öfkelenilen mazi,
Bakılamayacak gözler,
Zamanın ayak sesleri,
Üzerinde durulmayan denge,
Başlangıcı belli, 
Bitişi belli olmayan,
Serüven mi,  rastlantı mı,?
İlişki mi, sıradanlık mı?
Gün be gün hayatımı ele geçiren bir can,
Yüreğimdeki köklerinden tanıdım seni aşk,
Mayıs gibiydi, sekizi gibi,
Kimsesiz sanmıştım kendimi,
İlk mevsim yazdı, sıcağında yandığım,
Sonbaharında döküldü yapraklarım,
Ben aşk mevsiminde ağlamıştım.
Kadere kuşkularım kesindi,
 
Mumlar gibi ışıyordu gözlerim,
Ama karanlığa yetmiyordu,
Hüzünlü resimler ıslanıyordu,
Sersemletici bir yangın yeriydi yürek,
Seni, ayrılık şiirlerine yazacağımı kim bilirdi,
Tül gibi, melek gibi sen,
Usulca düşüyordu harfler beden beden,
Yalova´da ölüm, Yalova´da aşk,
Son durakta inecek var,
Eylülde geldi, yağmurlarda,
Bir sen gelmedin aşk,
Takvimlerde sayfalar düşerken,
Çınardan yaprak düşüyordu,
Ama ben üşüyordum,
Yazgım sana geç kalmıştı,
Erken giden trenin sesleri kalmıştı,
Eksik kalmıştım, sen yoktun,
Kırılmış bardakların üzerindeydi ömür,
Ayaklar paramparça,
Kaderle bakışıyorduk,
Umarsız dalgalarında deniz,
Yavuz, kimin umurunda,
Fotoroman değil hayatım,
Hilesiz, alnı açık ve özden,
Gittiğinden beri kapı açılmıyor,
Yürek kapalı, ruh kapalı.
Ey hayat, biz neyi nasıl biliriz,
Nasıl anlarız, aklımızda ne kalır,
Akıp giderken zaman,
Yıldızlar kayıyor,
Gözlerim kayıyor,
Birbirimize uzanamayan kollar,
Enkazında ağır yaralı,
Depremlerin acısındayım.
Yağmurlarımda sırılsıklam,
Eski hatırlara sığmayan şiirler,
Küller savrulmuş, korlar taş olmuş,
Ne günlere kaldık, ne acılara,
Yıkıntıların içinde yürürken,
Yaralı yüreğim öksüz kaldı,
Umutla, korkudan eser kalmayan dünyada,
Neyi nasıl yapacağımı bilmeden.
Elbette yürüyeceğim,
Gözlerim şefkatle karşılıyor yarınları,
Teslim etmeden kimseye sevdayı,
Gidiyorum kara trenlere,
Bende istiyorum şarkılar söylemeyi,
Bende istiyorum içimdeki ıssızlığı doldurmayı,
Sessiz baktığım duvarlar dile gelse,
Canlansa yeniden hayat,
Balıkları kovalasam oltalarla,
Merhemler iyi gelse yarama,
Zaman alsa acımı,
Yükümü boşaltsam denizlere,
Kederler dibe vursa,
Yeni mutluluklar edinsem,
Üç beş kuruşa.
El kadar yürek, gökyüzü kadar renkli olsa,
Çıkılan yolların yazgısında yaşansa ömür,
Yüreğim, bir aşk kalesi,
Girdabında dönerken hayat,
Tanıdık bir ses duysun kalbim,
Uğultusunda çağlasın nehir,
Ve sen umarsız ol kader.
Belki bir ışık verecektir şehir.
 
Yavuz Bayram Çalışkan ( Şiirhan ) 

3.09.2018 09:30:23

Y.Bayram Çalışkan

Yalovada Ölüm, Yalovada Aşk

Yalovada Ölüm, Yalovada Aşk