Halk arasında bir söz vardır, eller deliye biz akıllıya hasretiz diye; Ak partinin sözüm ona en birikimli ve en güngörmüşlerinden biriside eski Türkiye Büyük Millet meclisi başkanı, Milli Savunma bakanı, üstüne üstlük bir de Milli Eğitim bakanı İsmet Yılmaz!

          Bu efendi ne diyor; ?´  İnanıyorum ki Hilmi Bey´e ( Sivas Ak parti belediye başkan adayı) vereceğiniz destek yarın RUZİ MAHŞERDE / Kıyamet günü),yine sizin berat belgelerinizden (kurtuluş) biri olacağını düşünüyorum.´´ Diyor. Bizim Aksaray´da bu tip laflara değirmende yoğurt öğütüyor derler. Bakara-makara diyenler nasıl yok olduysa, İsmet Yılmazlarda öyle yok olmalı.

          Cumhurbaşkanı, 7/ 24 saat çalışarak çok çok kazansın nasıl olsa İsmet Yılmaz gibi, babam sağ olsun cinsinden AK partide birçok zekâ fukarası var, onlar yer bitirir. Bunlar gibi Anavatan Partisinde de birçok yalakalar vardı, rahmetlik ÖZAL bunların hakkından gelemedi, amma onlar Özal´ı yedi bitirdi ve sonunda öldürdüler.

          Cumhurbaşkanı, metal yorgunları, halka uzak olanlar, çalışmayanlar, ihale kovalayanlar, adam kayıranlar dedi. Daha birçok şeyler söyledi ve söylemeye de devam ediyor. Bunların birçoğu olmadı söylemler havada kaldı.

            İsmet Yılmaz gibi yönetimlerde binlercesi var. Sayın Erdoğan´ı, bu tipler yemeden, bunları Sn. Erdoğan yok etmeli. Aksaray´da da böyle değirmende yoğurt öğüten pek çok, seçimden sonra bunların listesini Cumhurbaşkanına göndereceğim. Ülkenin ve bütün partilerin aklıselim, ne dediğini bilen insanlara o kadar ihtiyacı var ki.

                                         ULUSLARARASI ŞEFFAFLIK ÖRGÜTÜ RAPOYRU

              Uluslararası şeffaflık örgütü; 29 Ocak 2019 da ?´ 2018 Yolsuzluk Endeksi´´ nı açıkladı. Türkiye 100 üzerinden 41 puanla ortalamanın altında olduğu gibi, özellikle son beş yılda 8 puan gerileyerek 49 puandan 41 puana düşmüş.

               Örgüt raporunda şu vurgulanıyor; ?´ Hukuk devletinin ve demokratik kurumların zayıflaması, sivil toplum ve bağımsız MEDYANIN toplumdaki alanlarının daralması, durumun, bir ülkede yolsuzluk artışı gösteriyor.´´

              Yine konu dönüp dolaşıp Cumhurbaşkanına geliyor, çünkü Cumhurbaşkanının dışında kimse bunu halledemez.  Yolsuzluk endeksine 2019 yılında en az 10-15 puan eklenerek 41 puanı 51-56 puana çıkarmak şarttır. 2020 yılında ise yine en az 15- 20 puan ekleyerek 70 puanları geçme hedeflenmelidir. Doğrusu ve gereken böyledir, gayrisi fasa fisodur.

                                                  TAYYIP BEYE YAKIŞMADI

               Cumhurbaşkanımız on bir maddelik Seçim Beyannamesi yayımladı. Bunun adına da Manifesto dediler. MANİFESTO kelimesi yakışmadı, yakışmaz da. Aceba,  1-Kaşkarlı Mahmut´a, 2- Karamanoğlu Mehmet Bey´e, 3- Abdülhamid´e, 4- Yunus Emre´ye, 5- Atatürk´e, 6- Necip Fazıl Kısakürek´e yakıştı mı diye sorsaydık ne derlerdi? Elbette yakışmadı der üzülürlerdi.

             Herhalde hiç ama hiç razı olmazlardı. Aceba diyorum yüzlerce danışman ve bilim adamı neden itiraz etmediler? Neden direnmediler? Beyanname, bildirge, açıklama ve benzeri kelimelerin neyi vardı?

               İcat gitti, inovasyon geldi; tanıtma gitti lansman geldi; başarı gitti, performans geldi de ne oldu? Kendi dilimizi ayaklar altına alıp başka dillerin hayranı olunca modern insan mı olduk?

               Sayın Cumhurbaşkanı; Türkçeyi siz korumazsanız kim koruyacak? Zaten Milli Eğitim uyuduğu için gençler Türk dilinin içine ediyorlar.

                Ak parti Genel Başkanı olarak adı geçen kelimeyi kullansaydınız, güler geçerdik. Amma, Devletimizin başı Türk dilini korumakla mükellef, Cumhurbaşkanımız kullanınca gülüp geçme bir tarafa haylı üzüldük ve garipsedik. Siz isterseniz kat be kat telefi edersiniz. Cumhur ittifakına bir şey gelmesin diye sizden neşet eden her hangi bir meseleye Devlet Bahçeli zaten dokunmaz.

                                                      Hayrola, muvaffak ola, muzaffer ola.