Sünnet fıtratın yani yaratılışın esasıdır. İnsanın doğuştan buna ihtiyacı vardır. İslam´ın bir prensibi şeriatın da unvanıdır. Sünnet rabbimizin Hz. İbrahim´in diliyle meşru kıldığı hakka yönelik dinin tamamlayıcısıdır.

Sünnet denilince peygamber efendimizin sözleri ve fiillerinin yanı sıra erkeklik organının ucundaki derinin kesilmesi anlamını ifade için de kullanılan bir kelimedir. Yahudilik ve İslamiyet´te olduğu gibi pek çok kültürde de bu uygulama vardır.

Sünnet dini yönden olduğu kadar tıbbi yönden de çok sağlıklı bir uygulamadır. Sünnet bugün dünyada çok yaygın olarak uygulanmaktadır.  ABD ve Avrupa ülkelerinde dini inançtan ziyade sağlık endişesiyle yapılmaktadır.

ABD´de ailelerin %70-90´ı yeni doğan oğullarını sünnet ettirdiği bilinmektedir.

Sünnetin yaşı bölgelere göre 7 günlükten 13 yaşına kadar değişmektedir. Fakat buluğa ermeden sünnete olmuş olmaları babalarının bir vazifesidir. Zira çocuk buluğa erdiğinde şeriatın hükümleriyle mükellef olacaktır.

Efendimizin de beyan ettiği gibi en iyisi doğumun yedinci günüdür. Sünnet ne kadar erken olursa o kadar iyidir. Bebeklik döneminin ilk yirmi günü tercih edilebilir. Zira bu günlerde çocukların ağrı duyguları tam teşekkül etmediği için sünnet esnasında ağrı hissedilmez ve yara çabuk kapanır.

Peygamber efendimiz Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin efendilerimizi doğumlarının yedinci gününde sünnet ettirmişti.

?4 şey var ki bunlar peygamberlerin sünnetlerindendir. Sünnet olmak, güzel koku sürünmek, misvak kullanmak ve evlenmek.?                                                  (Tirmizi, Ahmet bin Hanbel, Müsnet)

Kuranı Kerim´de sünnet ile ilgili bir ayet bulunmamakla beraber Müslümanlığın simgesi olarak kabul edilmiştir. Geçmişi Hz. İbrahim´e kadar dayanmaktadır. İlk olarak İbrahim (a.s.)´ın 80 yaşında kendine uygulamasıyla başlamıştır.

İslam´da Sünnetin Yeri

Sünnetin ismi her ne kadar sünnet olsa da pek çok alime göre vaciptir. Çünkü nasıl ki kelime-i şehadet Müslümanla kafiri ayıran bir alametse sünnet ameliyesi de Müslümanla kafiri birbirinden ayıran bir alamet olarak telakki edilir.

Şafiler ?buluğ çağına ermeden sünnet olmak vaciptir? derler.

Bir kısım alimler de sünnetsiz kimsenin namazının caiz olmayacağına, kestiğinin yenilmeyeceğine, Kabe-i Muazzama´yı tavaf edemeyeceğine hükmetmiştir.

Hadis-i şerifte bu hususta ?İslam´a girince küfür tüyünü at sonra sünnet ol? diye geçer.

Sünneti insana acı çektirmek olarak görenlere şeriatın cevabı şu şekildedir. ?Bir canlıya acı çektirmek eğer o canlıya yarar sağlar ve sağladığı yarar çektirdiği acıdan fazla olursa o zaman bu caizdir.?

Sünnet Olmak AİDS´ten Koruyor?

Erkeklerin sünnet olmadığı toplumlarda rahim hastalıkları oranı sünnet olan toplumlara göre daha fazladır. Bugüne kadar dünya çapında yapılan 40´tan fazla araştırmanın sonuçları sünnetli erkeklerin AİDS hastalığına yakalanma riskinin aynı koşullarda yaşayan sünnetsiz erkeklere göre daha düşük olduğunu gösterdi.

Özellikle Afrika´da birbirine yakın bölgelerde yaşayan gruplar üzerinde yapılan mukayeseli çalışmaların sonuçları sünnetli olmanın AİDS hastalığının etkeni olan HIV virüsü enfeksiyonunu azaltıcı yönde etki ettiği konusunda ikna edici veriler sağlamıştır.

Son olarak Jones Hopkins Üniversitesi öğretim üyelerinden oluşan bir grubun Hindistan´da yaptığı araştırmanın sonucunda sünnetin HIV virüsüne yakalanma olasılığını azalttığını belirtti.

Sünnetin Faydaları

A.A.A. (Amerikalı Pediatrisiler Akademisi) tarafından Amerikan toplumunu sünnet konusunda bilgilendirmek amacıyla yayınlanan bildiride sünnetin yararları şöyle özetlenmektedir:

-Sünnet idrar yolları enfeksiyonlarına yakalanma riskini azaltmaktadır. Sünnet edilmemiş erkek bebeklerde idrar yolu enfeksiyonlarına yakalanma olasılığı sünnetli bebeklere oranla 10 kat fazladır.

-Sünnet seyrek görülen bir kanser türü olan erkeklik organı kanserine yakalanma ihtimalini azaltmaktadır.

-Sünnet AİDS dahil olmak üzere cinsel temas yoluyla geçen hastalıklara yakalanma ihtimalini azaltır.

-Genital hijyeni kolaylaştırmaktadır.

-Erkeklik organını iltihaplardan korumaktadır.

-Sünnet fimozis adı verilen sünnet derisinin geriye çekilmesini engelleyen darlıkların oluşmasını engellemektedir.