Şu yaşadığımız Dünyada bir yandan baş döndürücü teknolojik ilerlemeler olurken, bir taraftan da çok hızlı sosyal değişimler gerçekleşmektedir. Teknolojik ilerlemelerin bir kısım faydaları yanında yapılan hataların ve yanlış kullanımların sebep olduğu büyük felaketler de yaşanmaktadır. Teknoloji ile beraber, tehlikeli olaylar ve hadiseler, toplumu kasıp kavurmaktadır.

 

Asırlardan beri; inancımız, örf ve adetlerimiz, gelenek ve göreneklerimiz çerçevesinde oluşturduğumuz, geliştirdiğimiz, değerlerimiz, değer ölçülerimiz büyük bir tahribata uğramaktadır.

Toplumda çok ciddi boyutlara varan bir inanç zayıflığı görülmektedir. Buna paralel olarak büyük bir dünyevileşme yaşanmaktadır. Allah’ ile barışık bir yaşantımız hemen hemen yok gibi.

Bu yazımı okuyan birileri çıkıp fetva vermeye başadı yine diyebilir.Hakikaten yaptıklarımız ve yaşantımız hiçte inanç sistemimizle örtüşmüyor.

Türlü türlü ahlaksızlıklar manevi değerlerimizi tahrip ediyor. İstisnalar kaideyi bozmaz ama çarşı, pazar ve sokaklarımız cehennem manzaralarını arz ediyor. TV ekranları, radyo mikrofonları, gazete, dergi sayfaları rezalet üzerine rezalet sergiliyor.

Bayağı yaşantıları, aşağılık düşünce ve fikirleri taklit etmeyi çağdaşlık zannedenler türediler her geçen gün faaliyet alanlarını genişletiyor.

Bizi biz yapan değerlerden kopuşu, bir çağdaşlık gereği zanneden zavallılar var aramızda. Bir Müslümanın, dünyevileşmesi, İslami hakikatlerini, İslami ölçülerini terk edip, sapık yollar, yabancı inanç, kültür ve yaşayışları benimsemesi, sizce bir cinnet, bir intihar değil de nedir?

Bu tehlikeli bu aşağılayıcı gidişata dur demek, her samimi, her aklı başında müslümanın başta görevi olmalıdır. Saflarımızı sıklaştırmamız, küçük ayrıntılar içinde boğulup kalmamamız gerekir. Bütün çalışmalarımızda, hizmetlerimizde ahiret amellerimizi dünya işlerimizin önüne geçirmeliyiz. Ölüm gerçeğini ve ölüm ötesi hayatı çok tefekkür etmeli, böylece, makam ve mevki, mal ve mülk, dünya sevgisi ve hırsını törpülemeliyiz.

Hergün sabah akşam çok ciddi nefis muhasebesi yapmalıyız. Asla nefsimize arka çıkmamalıyız. Başkalarının dünyasını mamur etmek için ahiret hayatımızı harap etmemeliyiz. Biz kimiz? Biz neyiz? Kimliğimiz nedir? Ne olmalıdır? Bu ve benzeri sorulara cevap aramaya hiç gerek yok. Çünkü bu soruların cevabı kendi inanç sistemimizde açık ve seçik besbellidir.

aksarayhaberci@hotmail.com


16.02.2015 23:26:55

Mustafa Avcı

Sosyal değişimler gerçekleşiyor

Sosyal değişimler gerçekleşiyor