Salı günü A. Kadir Üç yıldız Huzur evinde Sosyal politikalar ve aile Müdürü Sayın İsrafil Aktürk göreve gelmesi nedeni ile bir kahvaltılı basınla tanışma toplantısı yaptı. Toplantıya daire Müdür Yardımcıları Dursun Öztürk, Murat Akdöl, Şenay Akpınar ve Huzurevi Müdürü ve personeli katıldılar. Kahvaltı sonunda şark odasında basına bilgi veren İsrafil Aktürk kurum çalışmalarını anlatarak basından destek istedi.

      Sosyal politikalar ve aile Müdürlüğünün nasıl çalıştığını ve ne gibi hizmetler verdiği konusunda bilgiler verip son çalışmaları konusunda basını bilgilendirdi. Ben aslında bu kuruma yabancı olmayan birisiyim. Çünkü geçmişte Sosyal Dayanışma Vakfında 4 yıla yakın görev yaptım. O dönem bu kurum bu kadar etkin değildi ve yeterli hizmetler verememekte idi. Hatta çoğu çalışmalarında görev aldığımı söyleyebilirim.

      Sayın Aktürk´ün basınla yaptığı bu toplantı aslında bana göre çok önemli idi. İlk defa ben böyle bir basın toplantısına katıldığımı söyleyebilirim. Bu kurumlar yakinen bildiğim için söylüyorum, Ak Parti hükümeti döneminde önem kazandı, aynı şekilde Sosyal Dayanışma Vakfı da daha geniş imkânlara kavuşmuştur. Ben bunu inkâr eden olursa tek tek ispat ederim.

      Eskiden Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü olan bu kurum sonradan Sosyal Politikalar ve Aile müdürlüğüne dönüştürüldü. Bu kurumlar şefkat ve merhamet kurumlarıdır. Dolayısı ile Ak Parti döneminde genelde kadın bakanlarla bu iş götürülerek daha çok şefkat ve ilgi görmesi sağlandı diyebilirim.

      Ben Sosyal Dayanışma Vakfında iken yardıma muhtaç insanları tahkikatına giderdim. Bunların içinde sakat ve bakıma muhtaç aileleri görürdüm. Bu insanlara bakan yakınları ise bakımlarından dolayı çaresiz ve aciz durumda idiler. Ama bugün hiçbir aile bu acizlik içinde değil devletimiz bu insanları kanatlarına alarak Rehabilitasyon merkezlerinde ailelerinden daha iyi bakıyor. Eskiden bu bakım merkezleri yoktu, aileler kendileri bakarlardı.

       Sadece yetim evleri vardı oda sağlıksız ve ilgisizdi. Peki bugün öylemi, burada kalan çocuklar okuduktan sonra toplum ve hayata kazandırılıyor. Ailesi olmayan ve bakıma muhtaç küçük yaştaki çocuklar aynı şekilde bir şefkat eli ile topluma kazandırılıyor.

       Yine bakıma muhtaç evde bakım hizmetleri veriliyor. Eskiden anne ve babalara evde çocukları bakmazken bugün devletimizin ekonomik desteği ile bu yaşlı ve bakıma muhtaç insanlar aldıkları ile ailesine bakıp sahiplenir hale gelmiştir. Yine koruyucu ailelere devletimiz destek vererek aile ortamı sunulmaktadır.

      Sahipsiz ve şiddet gören kadınlarımıza yer açarak devletimiz kanatları altına almıştır. Hatta şiddet gören her aileye sahip çıkarak koruma altına alınmaktadır. Cesaret edip başvuru yapamayan aileler ise taranıp bulunarak şiddetten kurtarılmaktadır.

       Bunlara sadece bakmakla kalmayıp, sosyal etkinlik düzenlenerek moral ve motivasyon verilmektedir. Kurum bünyesinde sosyolog bulundurarak psikolog desteği verilmektedir. Bunlar küçümsenecek hizmetler değildir. Bana on yıl önce bunları söyleseler inanın inanmazdım. Nereden nereye geldiğimiz gün yüzü gibi ortada durmaktadır.

      Son günlerde hayata geçirilmeye çalışılan sokak çocuklarına sahip çıkma taraması ise gerçekten çok güzel bir gelişme. Su satarak, selpak satarak hayatlarını kazanmaya çalışan çocuklara sahip çıkılma çalışmaları fevkalade güzeldir.

      Sayın Aktürk´ün dediği gibi bu kurumlarda kalan insanlar her zaman istismara müsaittir. Biz basın mensupları bazı utanmaz ve devletten yardım aldığı halde yardım almıyormuş gibi kendisine acındıranlara biz basın camiası pirim vermemeliyiz. Gerçekten muhtaç mı duygu sömürüsü yapıyor mu bunlara dikkat etmemiz gerekir.

       Ben şahsen bu tür insanları bu kuruma gelip gittikleri için çok iyi tanıyorum. Buna birde utanıp devletin kapısına gelemeyenler var. Bunları görüp bu kurumlara yol göstermeliyiz. Bunu istismar edenlere ve bu insanların etinden yararlanmaya çalışan utanmazlara dikkat etmemiz gerekir.

       Bu konuda yazacak çok şey var ben sayfalar dolusu yazarım. Eskiden Huzur evlerinde kalanlar yanlış gözle görülürdü. Bugün bir beş yıldızlı otelde kalır gibi kaldıklarını ve aile şefkati ile bakıldığının bilinmesini isterim. Bu nedenle Sayın Aktürk ve ekibine başarılar diliyorum ciddi manada başarılı olacaklarına da inanıyorum.