?Nihayet karınca vadisine geldiklerinde bir dişi karınca dedi ki; ?Ey karınca topluluğu kendi yuvalarınıza girin, Süleyman ve orduları farkında olmadan sizi kırıp geçmesin.?

                                                                                                                       (Neml suresi ? 18 )

Yapılan bilimsel araştırmalar bu mucizevi hayvanlar arasında inanılması zor bir iletişim ağının olduğunu ortaya koymuştur. National geographic dergisinde yayınlanan bir makalede şöyle geçmektedir:

?Büyük veya küçük herhangi bir karınca başındaki karmaşık duyu organlarıyla milyonlarca hatta daha fazla kimyasal ve görsel sinyalleri yakalar. Beyin 500.000 sinir hücresi içerir, gözler birleşiktir, antenler inandaki burun ve parmak ucu gibi hareket eder. Ağzın altındaki projeksiyonlar tadı algılar. Kıllar ise dokunmaya karşılık verir.

Bizler farkına varmasak da karıncalar çok değişik iletişim yöntemleri kullanırlar. Avlarını bulmaktan, birbirlerini takip etmeye yuvalarını kurmaktan savaşmaya kadar her anlarında bu duyu organlarıyla çalışırlar. 2-3 mm´lik vücutlarının içine sığdırılmış 500.000 sinir hücresiyle biz akıl sahibi insanları şaşırtacak bir iletişim sistemine sahiptirler. Burada dikkat edilmesi gereken husus bahsedilen yarım milyon sinir hücresi ve karmaşık iletişim sisteminin neredeyse insanın milyonda biri küçüklüğündeki karıncaya ait olmasıdır.

Bir insanın bu bilgileri öğrenip de Allah´ın varlığını ve büyüklüğünü inkâr etmesi gerçekten akılsızlıktır.

Karıncalarla ilgili bir başka gerçek de şu ki toplu halde yaşamanın karıncaları pozitif yönde etkilediği dikkat çekmiştir. Mesela toprakla uğraşan 4 işçi karıncanın aralarına cam taş gibi birbirlerini görmelerini engelleyen bir cisim girdiğinde çalışma tempoları düşer.

Yine ateş karıncalarının gruplarından ince bir bariyerle ayrıldığında hemen bu engeli delerek gruplarına ulaşmaya çalıştığı görülmüştür.

Yuvadaki karınca sayısı arttığında üyelerin de faaliyetlerinde artış olduğu gözlenmektedir. İşçi karıncalar grupça bir araya geldiklerinde toplanıp sakinleşirler ve daha az enerji harcarlar. Bazı karınca türlerinde sayı arttıkça harcanan oksijen miktarının düştüğü görülmüştür. Karıncaların tek başına hayatlarını sürdürmeleri mümkün değildir.

Karıncaların muhteşem ahengine örnek olarak Afrika´nın İshikari sahilinde yaşayan Formica yesensis adındaki karınca sürüsünü verebiliriz. Bu karınca kolonisi 2,7 km alanda birbirine bağlı 45.000 adet yuvada yaşar. Yaklaşık 1.080.000 kraliçe ve 306.000.000 işçi karıncaya sahip koloniyi araştırmacılar ?süper koloni? olarak adlandırılmaktadır. Koloni içerisinde tüm üretim araçlarının ve yiyeceklerin düzenli bir biçimde takas edildiği ortaya çıkarılmıştır.

Çok geniş bir alana yayılmış olmalarına rağmen karıncaların hiçbir karışıklık çıkarmadan düzeni korumalarını açıklamak oldukça zordur. Düşünün ki, bugün düşük nüfuslu uygar bir ülkede bile asayişi sağlamak için çeşitli kuvvet birimlerine ihtiyaç duyulmakta ve bu birimlerin başında da mutlaka kendilerini yönlendiren bir idari birim bulunmaktadır. Buna rağmen de eksiksiz sağlandığı söylenemez.

Karınca topluluklarında ise ne polis, ne jandarma ve ne de bekçiye ihtiyaç yoktur. İlk bakışta kolonilerin hükümdarı olarak düşünülen kraliçelerin de tek görevinin soyu devam ettirmek olduğu düşünülürse bir liderleri de bulunmamaktadır. Dolayısıyla aralarında emir-komuta zincirine dayalı bir hiyerarşi yoktur. Peki, o halde bu düzenin mükemmelliğini ve devamlılığını sağlayan kimdir?

Tabii ki bütün mahlûkatı eşsiz, benzersiz yaratan her ayrıntıyı ince ince ayarlayan biricik ve tek Rabbimizdir. Sadece karıncaların hayatını araştırmak bile insanın Allah´a karşı olan kulluğunu ve hayranlığını kat kat artırmaya yetecektir.

                         KARINCALARLA İLGİLİ ENTERESAN BİLGİLER

Kapıcı Karıncalar: Karınca yuvalarının dış dünya ile bağlantıları genellikle sadece bir karıncanın geçebileceği genişlikteki küçük bir delik vasıtasıyla sağlanır. Bu delikten geçmek ise bir izne tabidir. Koloni içinde sayıları çok fazla olmayan ve tek görevi kapıcılık yapmak olan karıncalar vardır. Kapıcılar giriş deliğine tam uyan geniş baş yapılarıyla canlı bir tıkaç vazifesi görürler. Dahası bunların baş kısmının deseni ve rengi etraftaki ağaçların kabuklarıyla aynıdır. Kapıcı giriş deliğinde saatlerce oturur ve sadece kendi kolonisinden olduğunu anladığı karıncaları içeri alır.

Karıncaların Yiyecek Daveti: Bir karınca yiyecek bulduğu zaman kursağını o yiyecekle doldurur ve yuvasına giderken ara ara karnını yere sürterek kimyasal bir işaret bırakır. Sonra yuvaya gelince sallanıp titreşimli hareketler yaparak herkese haber verir ve içlerinden bir tanesiyle yiyecek kaynağına giderler ve daha sonra da tüm karıncalar oraya giderek yiyecekleri taşırlar.

Fedakâr Karıncalar: Karıncalarla ilgili çok ilginç bir gerçek de şudur ki; kolonide yiyecek sıkıntısı baş gösterdiğinde işçi karıncalar hemen besleyici karıncalara dönüşürler ve yedek midelerindeki besin maddeleriyle diğerlerini beslemeye başlarlar. Kolonide besin fazlası söz konusu olduğundaysa hemen bu kimliklerinden sıyrılıp işçi karıncaya dönüşürler.

İnsanlar dünya üzerindeki açlık tehlikesiyle mücadelede bir türlü başarı elde edemezken karıncalar bu işe pratik bir çözüm bulmuşlardır.

Karıncaların Kimlik Kartı, Koloni Kokusu: Karıncalar birbirlerini hatta akrabalarını yani koloni arkadaşlarını kolayca ayırt edebilmektedir. Bir insan karşısına çıkan birkaç karıncayı bile birbirinden ayırt edemezken birbirinin her açıdan tıpatıp benzeri olan bu yaratıklar nasıl birbirlerini tanıyabiliyorlar?

Bir karınca diğerinin kendi kolonisinden olup olmadığını kolayca anlayabilir. Bir karınca yuvasına giren karıncayı tanımak amacıyla anteniyle onun vücuduna dokunur. Ve üzerinde taşıdığı özel koloni kokusu sayesinde koloniden olup olmadığını hemen anlar. Yuvaya giren karınca eğer bir yabancıysa ev sahipleri bu davetsiz misafire acımasızca saldırırlar. Güçlü çene kemiklerini yabancının vücuduna geçirip onu ısırır ve salgıladıkları zehirle onu etkisiz hale getirirler.

Eğer konuk karınca aynı cinsten ama farklı koloniden ise bu durumda yuvaya kabul edilir. Fakat koloninin kokusunu alıncaya kadar misafir karıncaya daha az yiyecek verilir.

 

 


27.12.2015 21:08:44

Asude Usluer Uğurlu

Sorumluluk Sahibi Canlı: Karınca

Sorumluluk Sahibi Canlı: Karınca