Değerli okurlarım,

Bu günlerde her sohbetin konusunu siyaset ve politika kavramları oluşturmaktadır. Siyaset ve politika kelimeleri her ne kadar günümüzde aynı anlamda kullanılsalar da kökenleri ve geldikleri kültürler farklıdır. Politika kavramı ülkeyi yönetme, devlet işlerini yürütme, devletlerarası ilişkileri düzenleme sanatı anlamı yanında, herhangi bir konuda takip edilen yol ve yöntem anlamına da gelmektedir.

Siyasetin ne olduğuna dair çok farklı tanımlamalar yapılmaktadır. Kimisine göre siyaset bir mücadele halidir. Amaç iktidarın olabilmektir. Kimilerine göre ise siyaset bir uzlaşıdır. Ortak çıkarların sağlanması siyaset vasıtasıyla mümkün olabilir.Aynı zamanda siyaset, kişileri etkileyerek onların kanaatlerini belli yönlere kanalize etmek ve kanaati olmayanların ise istenilen şekilde bir kanaat sahibi olmaları sağlanmaya çalışmaktır. Siyaset yoluyla toplumun bütün bireylerinin hayatını doğrudan ilgilendiren kararlar alınmaktadır.

Bu sebeple seçmen bilinçli hareket etmeli, kararını isabetli vermelidir. Siyasetin en tartışmalı noktalarından birisini paylaşım sorunu oluşturmaktadır. Dünyada üzerinde en çok tartışmanın yaşandığı konulardan biri de siyaset kurumu ve onun toplumla olan ilişkileri ve bu ilişkinin ahlaki çerçevesidir. Ülkesine ve milletine siyaset yoluyla hizmet etmek isteyenler elbette siyaseti ve siyasal ahlakı biliyor olmalılar. Derdi ülkesi ve milleti olan her kardeşimiz üzerlerine aldıkları sorumluluğun farkında olan, adalet, hak, hukuk çerçevesinde hareket eden bireyler olmalıdır. Bu sebeple siyasal ahlak kuralları bilinmelidir.

Siyasal ahlak, kurumların, siyasal yapıların, rollerin, eylem ve düşüncelerin, toplumsal hayatın uyumlu, verimli ve olumlu sürmesini sağlayacağı düşünülen normlardır. Siyasal ahlak, devlet yönetiminde yöneten ve yönetilenlerin uymaları gereken ilkeler, kurallar ve yöntemlerin tümü olarak da tanımlanabilir. Bu kurallardan habersiz olan ya da önemsemeyen siyasetçi başta kendine, içerisinde bulundu partisine ve seçmenine zarar verecektir. Siyasilerin seçilebilmek için seçmenlere verdikleri sözleri seçildikten sonra unutmaları, kendi çıkarlarını kamusal çıkarın önünde tutmaları ahlaki değildir. Siyasetin bir araç olmaktan çıkarılıp amaç haline dönüştürüldüğü durumda ortaya siyasi yozlaşma çıkmaktadır. Benim senin adamın değil milletvekili olabilme yeterliliğine haiz, sorumluluk bilinci taşıyan, kararlı ve güven veren duruşa sahip şahsiyetler önemsenmelidir.

Anlatılanları dinleyip empati yapabilme erdemine sahip olup doğru karara ulaşılmalıdır. "öfke ile kalkan zararla oturur” fevri davranmak kişiye zarar verir. "Sözü dinleyip de en güzeline uyanları müjdele. İşte Allah’ın doğru yola eriştirdikleri onlardır ve onlar akıl sahipleridir." (Zümer 39/18).


25.07.2022 23:54:00

İshak Pekgöz

Siyasete Dair

Siyasete Dair