Eskiden siyasetçiler ve seçilenler siyaseti siyaseti bilenlerle yapardı. Son dönemlerde siyaseten seçilenler siyaseti eş ve dostlarla yapmaya başladı. Sayın Devlet Başkanı Erdoğan´da bunu söylüyor. Seçilenler halktan kopuk bazı eş dostlarının bürolarında oturup kalkıp siyaset yapmasın diyor. Halkın içinde olsunlar derken, gerçek siyasetçiler halkla iç içe olanlardır. Yanlarında da siyaseti bilenlerle hareket etmeliler. Eş dostları olsun ama geldikleri makamlara eş dostları ile gelmediklerini bilmeliler.

       Ben yaşım küçük olmasına rağmen 1980 öncesi siyasetçilerle de oturup kalkardım. O dönem onlardan çok şeyler öğrendiğimi hatırlıyorum. İçerde çetin mücadele ve kavga ederlerdi ama bunu dışarıya hiç yansıtmazlardı.

       Neden gerçek siyasetçiler bu şekilde hareket ederlerdi. Hem partilerini, hem de siyasi prestijlerini muhafaza etmek isterlerdi. Rahmetli Adalet Partisi Milletvekili Avni Kavurmacıoğlu´nun Milletvekilliği dönemini bilirim, siyaseti böyle yaparlardı. Tayyip Erdoğan siyaseti öğrenciliğinden bu yana siyaseti siyaseti bilenlerle devam ettiği için başarılıdır.

        Kimse kusura bakmasın, belli başlı Milletvekillerinin ve Belediye Başkanlarının dışında danışman ve Başkan yardımcılığına getirdikleri kişiler siyasetin S sini bilmiyorlar. Bilmedikleri içinde seçilmişlerin işini kolaylaştırmıyorlar. Dolayısı ile yanlışlar seçilmişlere mal oluyor.

       Seçilmişlerin yanlarına yardımcı olarak aldıkları, yarı siyasi olmalıdır. Eğer yarı siyasi olamıyorlar da memur kafası ile hareket ediyorsa bağlı olduğu siyasetçiye hiç bir faydaları olmaz. Aksine mensup olduğu o makama zarar vermişlerdir.

        Seçilmişler kendilerinin işini kolaylaştırmak için getirdikleri, Aksaray´ı, seçmeni, partilisini, Milletvekili ve Belediye Başkanının yakınlarını tanımıyor memur kafası ile hareket ediyorsa o makam sahibine zarar veriyordur.

        Buyurun Tayyip Erdoğan´ın İstanbul´da kurduğu kadro siyasi bir kadro idi. Makamda hiç oturmadı ve sürekli Türkiye´yi gezerek konferanslar verdi. Ama onlar İstanbul´un tüm sorunlarını tıkır tıkır çözdüler. Aynı ekibi Meclise taşıyarak nerede ise tamamını Bakan ve Milletvekili yaptı. Hatta partiyi onlara emanet etti, halende devam ediyorlar.

        Getirdikleri kişiler hakkında kim ne derse desin söz söyletmedi, arkalarında durdu. Siyaset anlayışı ve başarının sırrı budur. Başarılı insanları başarısızlar, iş bilmezler ve pısırık insanlar istemez onların ayağını kaydırmaya çalışır. Ama Tayyip bey buna izin vermedi.

        Milletvekilleri yanlarına danışman alıyorlar, ne için alıyorlar benim işlerimi takip etsin, bana yardımcı olsun diye. Peki sen buraya getirdiğin insan Aksaray´ı ve seçmenini tanımazsa, ne verim alacaksın? Sıradan bir insan gibi gelenlere davranırsa fatura sana kesilir.

       Belediyeler de aynen öyledir, sana oy veren insan Belediyeyi kendisinin gibi görür çay içmeye gelir. Seni bulamaz da başkan yardımcısına gider o da insanları randevu ile alır sonrada güler yüzle karşılamaz ve geleni gideni tanımazsa seçmen faturayı sana keser.

       Makamlara getirdiğiniz kişiler Aksaraylı olmalı ve Aksaray siyasetini çok iyi bilmeli. Geleni açık kapıda karşılamalı, kucaklamalı. Daire amiri gibi davranıp karşılarsa vatandaş sana kızar ve bir daha kapına gelmez.

        Vatandaş güler yüzle karşılanmayı, Ahmet ağa hoş geldi nasılsın diye ismi ile hitap edilmeyi sever ve hoşlanır. Girdiği makamda rahat hareket etmeyi ve samimi ortamda olmayı seven bir toplumuz. Bunları yapamıyorsan ayağının altına altın döşesen seni sevmez.

        Milletvekilleri yabancı danışman alıyorlar, kendilerine ne fayda sağlıyor? Hangi Aksaraylıyı tanıyıp kucaklıyor. Ramazan Kaşlı ve Ayhan Erel´i tebrik ediyorum. Yanlış duymadı isem her ikisi de kendilerine Aksaray´ı tanıyan güzel danışmalar almışlar. İşte siyaset budur, siyaset siyaseti bilenlerle yapılır. Başarıda bu düşünce ile arkasından gelir.


24.07.2018 09:02:43

Erdogan Kaya

Siyaset siyaseti bilenlerle yapılır

Siyaset siyaseti bilenlerle yapılır