Bugün aslında Aksaray sağlığı ile ilgili bir yazıyı kaleme almıştım. Sonra bu yazıyı paylaşmaktan vazgeçtim. Masamın üzerinde biraz dursun bekleyeyim sonra duruma göre paylaşırım. Bu yazıyı paylaşsa idim yine bazı muhterem tabipçilerimin yazılarımı beğenilerine yasak gelebilir. Son günlerde beğendikleri yazılarıma beğeni yapan okurlarıma baskı yapıldığını duymak çok gülünç ve çirkindi. Sanki beğeni baskısı yaptığınızda o muhteremler yazılarımı okumadıklarını mı zannediyorsunuz? Hem de bal gibi sizlerde yazılarımı takip edip okuyorsunuz ve yarın ne yazdı diye merak ediyorsunuz.

      Bu konuyu zamanına bırakmak istiyorum, asıl konuma gelmek istiyorum. Birkaç gün önce bir sohbette konu olan siyaset din mi değil mi konusu işlenmişti. Bazen kalp kalbe karşı deriz ya aynen öyle olduğunu söyleyebilirim. Bu konuyu yazmak istiyordum tamda bu konu konuşularak işlendi.

      Ben zaman zaman yazarım siyaset ne din nede imandır. Siyaset hizmet ve fikirlerin gerçekleşmesi için bir araçtır. Siyasetin başındaki liderler ve siyasetçiler ise bizim gibi birer fani insanlardır. Her zaman hata yapmaya müsait durumları vardır.

      Siyasete ve siyasilere taraf olabilirsiniz. Bu da ülke ve gelişme adına iyi ve güzel şeyler yapılıyorsa ona destek olup taraf olabilirisiniz. Ama bir dini inanç ve iman gibi taraf olamazsınız. İnsanlar hata ettiğinde ve ülke aleyhine zarar verici davranışta bulunduğunda desteğinizi çekebilmelisiniz.

     Belli yaşın insanları bunları yaşamıştır ve görmüştür. Ülkemizde çok lider ve siyasi partiler gelip geçmiştir. Bizlerde zaman zaman bu lider ve siyasi partileri daha yararlı gördüklerimizi tercih ederek değiştirmişizdir.

      Ama dini inanç ve imanımızı değiştirmemişizdir. Siyaseti dini inanç gibi görmek ve ona tabi olmak doğru değildir. Bazen şahısların güzel hizmet ve inançlarınıza hizmetini gördüğünüzde onu sever sayarsınız.

      Ama hiçbir zaman Kuran ve sünneti sevdiğiniz kadar sevemezsiniz. Hatta öyle bir durum hasıl olur ki, siyasete bazen kalben taraftar olamazsınız. Kalben taraftar olmak çoğu zaman kalbi bozduğunu unutmamak lazım.

      Kalben taraf olduğunuzda Allah korusun onların hata ve kusurlarını göremezsiniz. Görseniz de kabul eder hata etmediğini savunursunuz. Siyaset bir araç olmalı, bu aracı kim daha iyi kullanıp toplumun hizmet ve inançları doğrultusunda kullandığına bakmak lazım.

       Aşırı tarafgirlik bazen gözünüzü kör eder ve yanlışları göremezsiniz. Siyaset zaten hizmet aracı olduğu gibi hata yapma aracıdır. Onu hatasız kabul ederek hiç hata etmez derseniz mutlaka yanılıyorsunuzdur demektir.

       Ben hiçbir zaman aşırı siyasi tarafgir olmadım olmamda. Ben her zaman Sayın Cumhurbaşkanımızı seviyorum ve onun hizmetlerini ve duruşunu beğeniyorum. Hatasız mı elbette hatasız değildir. Fetö olayında her zaman eleştirmişimdir. Nedeni ise bunların palazlanmasına izin verdikleri içindir.

      Siyaset yapan her insan hâşâ ilah olmadığı gibi, kalben bağlanılacak kişide değildir. Efendim insanı hataları ile kusurları ile seveceksin diye bir durum yoktur. Siyaset yapan insanlar şahsi işlerini yapmıyor. Toplumu ilgilendiren işler yapıyorsa bunlar eleştirilmelidir de, takdir edilmelidir. Yoksa her şeye şakşak yapmak hâşâ insanları ilahlaştırır.

      Mesela Sayın Bahçelinin son günlerdeki duruşu ve ülke meselesindeki tavırlarını seviyorum. Benim düşüncemde değildir diye doğruyu eğri görmemek bir yanlıştır. Hatta aşrı tarafgirlikten başkası değildir.

      Herkes özel hayatı dışında toplum ile ilgili işlerinde hatası varsa eleştirilmeli. İyi yaptıkları takdir edilmelidir. Yoksa siyasetçiyi dini lider gibi görmek ve sevmek doğru değildir.


22.11.2016 15:11:15

Erdogan Kaya

Siyaset hâşâ din değildir

Siyaset hâşâ din değildir