Saygı değer okurlarım keşke siyasetin dışında olup sadece taraftar olsa imişim. İnanın Pazartesi günü bir süre telefonumu kapatmak durumunda kaldım. İki gün içinde telefonumda 120 arama kaydı var. Bunun dışında birçok mesaj atanlar var, ayrıca Mail ve netten mesaj atanların sayısını saymam mümkün değil. Bunların %99 bana destek ve gönlümü alma talepleri. Bir süreç yaşadık geldi geçti, üç beş kişi dışında kimseye kırgınlığım yok.

       Ben artık işime bakıyor kendimi asıl mesleğime verdim. Bana destek olan herkese teşekkür ediyorum. Bir yarışa girersiniz olur olmaz, kazanmakta var kaybetmekte var. Ben burada aday olan arkadaşlarıma ve özellikle Ak Parti Belediye Başkan adayımız Sayın Haluk Şahin Yazgı kardeşimizin kazanması için üzerime düşen ne varsa yapacağım. Şimdi şunları açıkla yaz gibi telkinler bir tarafa bırakılmalı. Ben dimdik partimin arkasındayım kimse öküzün altında buzağı aramaya çalışmasın. Zamanı geldiğinde o üç beş kişi ile ilgili yazacaklarımı yazacağım. Her şeyin bir zamanı ve zemini var.

      Ağabeyimin zaman zaman anlattığı bir kıssası var, onu sizlerle paylaşayım:

      Adamın biri hırsızlık yapacakmış, önce cebinden çıkardığı not defterine bazı notlar yazmış. Bu işte yakalanmak var, yakalanınca dayak yemek var, mahkemede hesap vermek var ve ardından hapse atılıp ceza evine girmek var. Diye bunları not defterine yazarak hırsızlığa çıkmış. Tabi bu yazdıklarını göz önüne alıyorsan çık demiş yola koyulmuş.

Hırsızlık yaptığı evde yakalanmasın mı? Ardından ev ahalisi toplanıp güzelce bir pataklamış. Adamcağız cebindeki not defterini çıkarmış bakmış, ha demiş bunları ilk başta yazmışım demek ki bunu yaşayacağım.

       Sonra mahkemeye çıkarılmış ve ardından cezaevine konmuş. Defteri cebinden tekrar çıkarıp bakmış, bunlarda yazlı. Yola çıkarken başına neler geleceğini not eden adam en azından ben bunları göze aldıydım diye teselli olmuş.

      Siyasetin 35 yıldır içindeyim, ne olduğunu çok iyi bilirim. Sadece seçilme yarışında olmadım, bu yarışıda yaşayarak çirkin tarafını görmüş oldum. Ama ben inanın yukarda anlattığım gibi karşılaşacağım bazı ayak oyunlarını az çok biliyordum. Ama şahsımla ilgili çirkin bir zarf ve iftira kampanyası açılacağını hiç düşünmemiştim. Dolayısı ile bunuda yaşadım ve yaşattılar. Bu süreçle ilgili bu yazım son yazı artık bu defteri kapattım.

      Dün bir dostum bana bazı şeyleri yazmamı istedi, bende pek önemsemedim. Siyaset din değil, inanç değil, iman değilve hizmet için bir araçtır. Bu aracı iyi yönde kullanırsan iyi olur, kötü yönde kullanırsan kötü olur.

      Sonra dostum benim geçmişte anlattığım bir fıkrayı tekrar anlatmamı istedi. Israr üzerine tekrar anlatmamı sağladı, sizede anlatayım yorum sizin olsun.

     Seferberlikte kıtlık var, herkes peynir diye un dürünüyor. Ekmek yerine kepek ekmek yiyor, katık bulunmadığı, yemek pişirmek için yağ bulunmadığı bir dönemmiş.

      Köylerde çok sıkıntı varmış, bakkal ve kahve olmadığı için insanlar ya cami önünde, yada bir müsait yerde toplanır sohbet ederlermiş. Yine yokluktan konuşuyorlarmış, orada bulunan bir vatandaş şöyle bir şey söylemiş:

      “Bizim eve kıtlık falan gelmez, 12 çömlek peynir, 9 çömlekte evde yağ var” demiş. Bir garibanda orada oturuyormuş, kendi kendisine şunun evine gece bir gireyim diye düşünmüş.

      Dediğini yaparak adamın evine girmiş, bakmış ki, adamın evinde üç çömlek peynir, iki çömlek yağ varmış. Adam insaflı olduğu için birer çömlek alıp evine götürmüş.

      Ertesi günü yine aynı yerde toplanan köylülerin yanına çömlekleri çalınan adam gelmiş. Feryadı figan edip sövüp sayıyormuş, nedir diye soranlara; “ bu nasıl hırsız evdeki peyniri yağı hep götürmüş ne biçim hırsızmış beşer tane çömlek götürmüş” diyormuş. Çömlekleri çalanda orada imiş, elinde bir çubukla yeri kurcalıyormuş; “ denmez ki diyesin” diye mırıldanmış.

 

      Onun için herşeyi demeye ve konuşmaya gerek yok. Her doğruyu bilmek hakkımız olsun, ama her doğruyu her yerde söylemek doğru değildir. Bazen zamanı geldiğinde gerek görürsen konuşacaksın. Şimdi bunları konuşmanın zamanı değil.


19.02.2014 00:00:00

Erdogan Kaya

Şimdi bunların zamanı değil

Şimdi bunların zamanı değil