Bazen derler ya ”Kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi” diye.

      2003’den 2007 yılına kadar her 17 Şubat’ gününü ve bu günün akşamını sevinç günü olarak kutlardım.

     Çünkü  o tarihte ve o tarihin 17 Şubat günü Ezel ve  Ebet olan Hesap gününde yegane sahibi, Rahmeti Gazabını kaplamış olan Yüceler, Yücesi Mabudumuzun izni keremiyle 45 yaşına kadar tadamadığım babalık duygusunu oğlum Yunus Şammas’ın doğumuyla tatmıştım.

     Her sene bu mutluluğun yıl dönümleri bu nedenle aile içinde düzenlediğimiz  bir törenle kutlardık.

    Ayrıca da bu yıl dönümüne denk gelen günde önceleri gazetedeki köşemin o güne denk gelen, daha sonrada gazeteyle birlikte İnternette de yayınladığım yazılarımı  senede bir gün bu mutluluğa ayırır, ayrıcada bu mutluluğu yaptığım haberle de sevincimi kamu oyuyla da paylaşırdım.

     Fakat 5 sene evvel oğlum Yunus Şammas’ın doğduğu gün medarı iftarımız Aksaray’ımızı 56 yıl süren hiçte hak etmediği,asla ve aslada hak etmeyeceği  2.ilçelik esaretinden kurtararak il olmasını sağlaya.

    Bu hayırlı mücadelemizdeki yol arkadaşımız,liderimiz,fikirdanımız eski Devlet Bakanlarından ve Ankara Büyük Şehir Belediyesinin  ilk Belediye Başkanı ülkemizin sayılı muhafazakar siyasetçisi ve devlet adamlarından  hemşerimiz Mehmet Altınsoy ağabeyi kaybetmiştik.

     Bu nedenle 2007 den bu yana her yılın 17 Şubat’ına denk gelen günün yıl dönümünde sevinç ve mutlulukla birlikte hüzünüde bir arada yaşıyor ve bu sevinç ve mutluluğumla birlikte hüzünümüde kamuoyuyla sizlerin aracılığıyla paylaşıyorum.

 SEVİNÇ VE ÜZÜNTÜLÜ ZAMANLARIMIZIN YIL DÖNÜMLERİNİ ANARAK HİZMET EDENLERİN AHDE VEFA VE HİZMETLERİN TEŞVİKİ İÇİN GÜNDEMDE KALMASINA ÇALIŞIYORUM!!

   Köşe yazılarımı ve haberlerimi takip edenlerin bileceği gibi şehirlerin atası sayısız ilkler ve teklerin şehri, Evliyalar ve kahramanlar ile bilim adamlarının membaı Aksaray’ımızın  yakın tarih denebilecek 1861 de vilayetlikten düşürülerek kendisiyle hiç bir ticari,kültürel ve coğrafi bağı olmayan Niğde’ye bağlanmasını.

     Bu hiçte hak etmediğimiz  59 yıl süren ilk esaretten 13 Ekim 1920’den Aksaray’ımızın hayırlı evladı  Çorakçı Zade Kara Vehbi beyin(Vehbi Çorakçı) çabasıyla kurtarılarak il yapılmamızı sağlayan 40 Numaralı kanunun  kabul edilişinin yıl dönümlerinde,bu yıl dönümlerinin ertesi günü bu kanun kabul edilirken gündeme gelen trene kavuşturulmamızın talebiyle ilgili haber.

     Bu kanunun ertesi sene yani 1921’in Mart ayında resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmesinin yıl dönümlerinde.

     1933’de yine aynı  şekilde hiç hak etmediğimiz halde yeniden ilçe haline getirilmemizi sebep olan 2197 sayılı kanunun Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edilmesinin yıldönümlerinde,kanun Resmi gazetede yayınlanmasının yıl dönümlerinde,Resmi gazetede yayınlanmasından 4 gün sonra fiilen  yeniden ilçe haline getirilişimizin yıl dönümlerinde.

    1983’de başlanarak 6 yıl aralıksız şekilde planlı olarak sürdürülen çabayla 1989’un 15 Haziran’ında Aksaray’ımızın 56 yıl süren ikinci ilçelik esaretinden kurtarılarak yeniden il olmasını sağlayan 3578 sayılı kanunun kabul edilişinin yıldönümlerinde, bu kanunun 21 Haziranda resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmesinin yıl dönümlerinde.

     Yine kanunun emri gereği dönemin Başbakanı,8. Cumhurbaşkanımız Milletin adamı merhum Turgut Özal,Aksaray’ımızın vilayet olmasında en büyük payın sahibi Merhum Mehmet Altınsoy ve dönemin ANAP gurup Başkan vekili Merhum Raşit Daldal,Dönemin İç İşleri Bakanı Abdul Kadir Aksu ve  Aksaray hükümet meydanını hınca,hınç dolduran muhteşem kalabalığın katılımıyla ilk valimiz Merhum Rıdvan Yenişen’in 15 Ağustos’da göreve başlamasıyla fiilen il oluşumuzun yıl dönümlerinde.

      Üniversitemizin kuruluşunu sağlayan kanunun ilk kabul edilişinin yıl dönümlerinde, dönemin Cumhurbaşkanı A. Necdet Sezer tarafından bu kanun veto edilmesi nedeniyle Mecliste ikinci defa kabul edilerek yürürlüğe girmesinin yıldönümlerinde yaptığım özel haberler ve yazdığım köşe yazılarıyla gündemde bu özel günlerimizi tutmaya çalışıyorum.

    Ahde vefa ve hizmetlerin teşviki için yazdığım yazı bitmemesine rağmen yerimiz fazlasıyla doldu.

     Merhum Mehmet Altınsoy’a ve Aksaray’ımız ile Türkiye’mizin birinin bin olmasında emeği geçenlerin tamamına Mevla’mızdan af ve mağfiret dileyerek.

      Yine Ezel ve Ebet olan Yüce Yaratanımızdan oğlum Yunus Şammas’ımla birlikte tüm Müslümanların ve tüm insanların evlatlarına hayırlı,sağlıklı ve mutlu,başarılı ömürler diliyorum.

     Yunus Şammas’ım ve tüm Müslümanların evlatlarının ülkelerinin birlik ile dirliğine hizmetle ömürlerini geçirmelerini ve bununla İslam aleminin birlik ile dirliğine hizmet etmelerini.

        Bunun sağlanması  için ömürlerini Allah(C.C.)Peygamber efendimiz Hz. Muhammed(S.A.V .),Kuran,Ezan,Vatan ve Bayrak mefkuresiyle,Aksaraylı çocukların ise Özelde Aksaray’ımızın birinin bin edilmesiyle geçirmelerini.

    Türkiye’mizin ve Türkiye’de yaşayan milletimizle birlikte tüm insanlık âlemininde maddi ve manevi mutluluğuna hizmetle ömürlerini geçirmelerini.

      Oğlum Yunus Şammas’ımın ve diğer Müslümanların evlatlarından gelecek nesillerinde aynı mefkûreye bağlı nesillerinin kıyamete kadar devam etmesini.

       Aksaray’da hizmet eden tüm mülki ve mahalli yöneticilerle ,iktidar ve muhalefet partilerinin yetkililerinin,Meslek kuruluşları ve STK’ların mensuplarıyla yetki  ve sorumluluğu olan herkesinde milletimizin birinin bin edilmesi ile ülkemizin  birlik ve dirliği ile hizmet edenlere hak ettikleri değeri vermelerini sağlamaları.

       Gereğini yapmayanlardan milletimiz ve tarihin mutlaka hesap soracağı,milletimiz ve tarih hesap sorması bile ahrette bunun hesabının kati olarak sorulacağı,ayrıca da kendilerinden sonra gelecek nesillerinin alınlarında birer kara leke olacakları bilinciyle gerekeni yapmalar hem bu nedenle hemde insanlık ve kulluk görevi olmasından dolayı gereğini yerine getirmelidir.

       Bu dileklerin gereğinin yapılması temennisiyle nasip olursa yazımın devamını Perşembe günü kaldığı yerden yazmaya devam edeceğim.

     Mutlu Aksaray ve mutlu Türkiye ile mutlu Dünya için takibi dileğiyle.

    Rabbim Yar ve Yardımcımız Olsun.


17.02.2013 00:00:00

Ali Genç

SEVİNÇ VE ÜZÜNTÜYÜ BİRLİKTE YAŞAMAK

SEVİNÇ VE ÜZÜNTÜYÜ BİRLİKTE YAŞAMAK