Gemi karaya oturmuşsa, ne kaptana gerek var nede denize, rotan sol yanındaki yüreğindir. 


Gözlerinin süzülmesi de sevdaya dahil mi.


 Varlar ve yoklar dünyası, ara ara bizi de yoklar.

 Bir damlaya toprak bin renk, bir milyon çiçek verir, bir damla gözyaşı insana elem verir. 

 Sanma ki aşk şarkıları duyuyorsun, hoşgörüden yana terazinin kefesi, hoşlanmadan yana, gerçek aşk yürekten yüreğe akan sudur gülüm. 

 Hayatımızda bazen kara bulutların gölgesinde fırtınalı günler yaşarken bu anları hiç bitmeyecek sanırız, oysa ki güneşin doğacağını bilenlerdeniz. 

 Ancak bu kadar gösterişli olabilirdi senin ellerinden gelen, ancak bu kadar asil olabilirdi renkler ve ahenkler, ancak bu varoluşa eğilirim ve ellerim sanadır, kalbimi ve ruhumu teslim ederken bilirim ki huzura biletliyim. 


 Maddede vuslatı arayanların manada bulacağı hüsrandır. 


 Issız yollarda ıssız adam olduk, kuşları dinliyorum,  İstanbul size kalsın,  bir canım kaldı onuda sahibi alsın. 


 Ey insan, kör ve nankörlük iyi değil,  vefa göster ve insanol, adam ol, değer bil ve de değerli kal. 

 Her insanın içinde bir yaz, birde deniz olmalı, olmalı ki martılara ekmek atabilelim. 


 Kesilmiş çınar yenilenebilir, yeniden filizlenir,  yeter ki kalbinizde umut tohumları olsun.  


 Yokluğunda yüreğin sızlıyorsa bilki kalbindedir sevgisi ve ruhunla yaşıyor olacaktır sonsuza değin.


 Gönül insanın ormanıdır, yakmayın. 

 Sular gibi geçip giderken ömür,  bizler bakakalıyorsak dünyaya,  bilki birgün denizine ulaşacaksın ve tatlı tuzluya karışacaktır. 


 İnsanın bir yuvası,  birde eşi olmalı,  eğer yoksa yüreği yanık bir anası döker gözyaşlarını,  ha oda yoksa, söz biter hüzün hatıra kalır.  

 Ya bir dem ol çay gibi, ya da gözlerime nem ol ay gibi. 

 Her mavi farklıdır, birisi gökyüzü, birisi denizde olsa mavi mavidir, umut gibi. 


 Her anda, her adımda bizleri koruyacak bir şemsiye olmayabilir, olmayacaktırda, yürüdüğümüz yolu ve kişileri dikkatli seçelim yoksa çok duvar dibi ararız. 


 Vazgeçme yeşil ve de maviden ustam, bir yaprağına bile güvenim tamdır tam. 



 Asla vazgeçilmez renkler,  asla yıldıramaz fırtınalı günler ve de geceler,  kaç kış üstüme yağsa da karlar, ben dağ manzaralı renklerle nefes alırım.  

Sırtımı dönsem de içimdesin.

 Seyreyle ruhum, kız kulesi iklimimden çok uzak, susuyorum. 

 Masum ve saf bakışları ve meleklerin güzelliğindeki uykusuyla iki muhteşem yüreğin( annem ve babam) hasret ve özlemi hep damarlarımda. 

 Bir gün gelecek son adımları atarken ayaklar suya değecek. 

 Bir kelebeğin rüyası kadar kısa olmasa da ömür,  bir gün bizlerde batacağız güneş misali, eğer bir eser bırakamıyorsan sevgini bırak seni seven yüreklere. 

 Ruhunuz ve yüreğiniz billur kadar saf ve temizse,  siz herşeye layıksınız. 

 Yaşatabiliyormusunuz sevgiyi, sevmenin sevecenliğiniz olduğunu kanıtlamış duruma mısınız,  düşün ve yaşa ki yaşatasın aşk ve sevdayı.  

 Akıllı ol da beni yargılamayı yaradana bırak,  git dur erdemli insanın yanında çırak, hepimizin mahkemesi son durak. 

 Sular ya göllere ya denizlere, insanlar ölüme gider ölümüne.  

 Rengarenk olsam, taşların, denizin, bulutların vede çiçeklerin renginde , insanın insan olası geliyor bu güzel armonide. 

 Hayallerimi denize attım, gülümseyerek seviyorum çiçekleri, ne zaman istersen açabilirsin. 

 Zamanın içinde çiçekler ne kar nede kış bekler, solacağını bile bile açarlar ve güzellikleri saçarlar. 


 Unutulmayacak insan zaten bazı değildir, herkes gibi hiç değildir, Deryanın içindeki inci tanesidir.
 
 Böylesine biliyoruz ama nedense bekleyişlerle sonlanıyoruz.

 Bir gün değişim için doğuyorsa, seyretmeye devam edenler, o günü atlayanlardır.
 
Yavuz Bayram Çalışkan şiirhan 

 


2.04.2017 17:20:21

Y.Bayram Çalışkan

Sevda Sözleri

Sevda Sözleri