Mümin, her şeyden önce Rabbine karşı hakşinas, kadirbilir ve vefakârdır. Rabbine karşı vefakâr olan, O’nun kullarına karşı da kadirşinas ve vefakâr davranacaktır. En yakınımızdan en uzağımıza, eşimize, dostumuza karşı her türlü vefasızlığımız ve kadirbilmezliğimiz, Rabbimize karşı vefamıza da gölge düşürecektir. Bizleri unutkan ve nankör kişiler hâline getirerek kötülüğe sevk edecektir…

Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırını saymak nerde kaldı? Günübirlik yaşar olduk, ölmeyeceğiz zannettik üç günlük dünyada. Nefsimize yenik düştük, perdeler indi sanki gözlerimize. Dünya malına taparcasına koştuk yalın ayak, bitmez zannettik sayılır nefesin. Unuttuk sanki Allaha verdiğimiz sözü, Emirlerinden uzaklaştık inat edercesine. Büyük küçük, hatır gönül, sevgi saygı, ahde vefa yok oldu ellerimizde. Banka hesaplarındaki rakamlar, taşınır taşınmaz mallar, makamlar gaye oldu kararmış kalplere…

 Ağızdan çıkan iyi veya kötü her söz, sahibine aittir. Muhatap bunu duyar veya duymaz; hak eder veya etmez. Bundan daha önemlisi bizim ağzımızdan çıkan sözün, bizim iç dünyamızı yansıtmasıdır. O sebeple, öncelikle iç dünyamızı pir u pak eyledikten sonra, bunu sözlerimizle de pekiştirmeliyiz. Nitekim atalar “Kötü söz sahibine aittir” demekle bu gerçeği vurgulamışlardır. Asla unutmayalım ki, ağzımızdan çıkan sözler muhatabın değerini belirlemez. Gerçekte bu sözler, konuşanın kişiliğini, kimliğini ortaya koyar. Konuşmak, kendimizi oynamaktır, benliğimizi ifşa etmektir aslında. Yalanla iftira ile elde edilenler kazanç değildir. İnsan kadirşinas olmalıdır. İşin tam da bu noktasında Yunus Emre’nin söylediği şu mısralar geliyor aklıma: “Gelin tanış olalım / İşi kolay kılalım / Sevelim sevilelim / Bu dünya kimseye kalmaz.” 

Ahde vefanın ne olduğunu unutana hatırlatalım... Sözünü çiğnememek, sadık kalmak, dürüst olmak... Vefa ancak sevgi, iyilik ve kardeşlik ikliminde boy atıp gelişebilir. Bu yüzden sözlükler vefa kelimesine, “sevgi ve dostlukta sebat etmek” anlamını da vermişlerdir. Nasıl unutur insan zor anında el uzatanı, senin için vefakârlık yapanı, zor anında yanında olanı… 

Vefa, düşman bile olsa verdiği sözden dönmemektir. Vefalı insan, dost-düşman herkesin güven ve emniyet duyduğu kimsedir. Onun karakterinde yalancılık, döneklik ve kalleşliğin izine rastlanmaz. En zor anlarda bile ahde vefa eder… 

Ahde vefa, kulun Allah`a, ümmetin peygamberine, müridin mürşidine, dostun dos­tuna, aile fertlerinin birbirine, milletin vatanına sevgi ve sadakatidir…

Unutma ahde vefayı, Çekersin sonra cefayı.

 


13.03.2015 20:16:21

İshak Pekgöz

Sakın Unutma Ahde Vefayı

Sakın Unutma Ahde Vefayı