Kur´an-ı Kerim´de oruç ibadeti, Bakara suresinin 183-187. ayetleri arasında etraflıca tarif edilmiş, bu ibadetin tarihi arka planı, hangi vakitler arasında tutulabileceği, kimlerin tutup tutamayacağı, nelerin orucu bozacağı vs. gibi konular hakkında geniş ve yeterli bilgiler verilmiştir.

             Bunun yanı sıra, ilgili ayetlere bütüncül bir bakış açısı ile bakıldığında dört büyük kavramın ön plana çıktığı görülmektedir: TakvâKur´anşükür ve dua. Bunlar, oruç ibadeti ile birlikte insana, normal zamanlardan daha fazla kazandırılmak istenen hasletlerdir. Kişi, diğer zamanlarda olmadığı kadar Ramazan´da kendisini koruyacak (takvâ), bu ayda Kur´an´a daha fazla zaman ayıracak, daha fazla şükredip daha çok dua edecektir. Bu açıdan Ramazan, tam bir fırsatlar ayı olarak değerlendirilmeye hazırdır.

                 ?Ey iman edenler! Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de korunasınız (takvâlı olasınız) diye farz kılındı.? (Bakara, 2/183)

            Bu ayette belirtilen takvâ, kişinin her türlü kötülüğe karşı kendisini korumasının adıdır ve orucun ana hedeflerinden biridir. Dolayısıyla, Ramazan ayını bu açıdan bir fırsat olarak görmeli ve kendimizi tıpkı sezon öncesi hazırlık kampına girmiş sporcular gibi düşünüp takvâ bilincini kazanabilmeli, yani bazı şeyleri sırf ?Allah öyle istedi? diye terk etmeyi öğrenebilmeliyiz.

                Öyle veya böyle bir şekilde zekâtlarını Ramazan ayında veren ve dinen zengin sayılan insanlarla dinen fakir sayılan insanlar iletişim kurmak durumunda kalırlar. Bunun dışında oruç tutmaya güç yetirebilenlerin verdiği fitre ve sadakalarda da benzer bir durum yaşanır. Ayrıca Hz. Peygamber oruç tutan konu komşu, akraba ve fakirlere iftar ettirilmesini tavsiye etmiştir. Bütün bunlarla normal zamanlarda görülmeyebilecek toplumsal bir dayanışma sağlanır vekardeşlik duyguları pekiştirilmiş olur

            Örnekleri daha da çoğaltmak mümkün olabilir; fakat sadece bu kadarı bile Ramazan ayının önümüzdeki bir yıl boyunca bize gerekli olan güzel hasletleri kazanabilmemiz için bir fırsat olduğunu gözler önüne sermektedir. Öyleyse bu seneki kamp dönemimizi en güzel bir şekilde değerlendirmek için gayret göstermeliyiz.

            Rabbimin emri dışında  zorlayıcı bir sebep yokken hiç kimse kavurucu yaz sıcağı altında saatlerce aç kalmayı ve bir damla dahi su içmemeyi kolay kolay göze alamaz. Demek ki Cenab-ı Hak oruçla bize bir disiplin, bir otokontrol kazandırmayı ve bize Müslümanca bir yaşam tarzını benimsetmeyi hedefliyor.

            Bu ramazandan sonra kendimizi kontrol etmeyi ve geri kalan diğer aylarıda ramazan şuru ve disipliniyle müslümanca yaşamayı rabbim bizlere nasip etsin (amin) inşallah kalın sağlıcakla

HAFİZE ÇOLAK 


29.05.2016 16:37:09

Hafiza Çolak

Ramazan Ayı Fırsat Ayı, Yok mu Değerlendiren?

Ramazan Ayı Fırsat Ayı, Yok mu Değerlendiren?