Birimiz hastalanıp doktora gittiğinde doktor önce hastalığımız hakkında görüşlerimizi almak için dakikalarca bizi dinler. Muayene eder çeşitli tahlilleri ister ve sonrada, ne gerekiyorsa onu yapar.

 Ya ilaç yazar, ya o hastalıkta daha büyük tecrübesi olan diğer bir doktora veya daha büyük bir hastaneye göndererek gerekli tedbirlerin alınmasını sağlar ve o hastayı mükemmel bir şekilde tedavi eder. Önce tespit sonra tedavi gelir.    

Bizde toplum olarak bu güzel vatanımızı bu güzel Aksaray’ımızı emanet edeceğimiz gençlerdeki manevi hastalığı önce tespit edip sonrada tedavi yollarına bakmalıyız. İnsan tacirlerine ve düşünce simsarlarına meydan vermemeliyiz.

Eğer o gözümüzden bile sakındığımız yavrularımızın önünü boş bırakırsak o boşluğu mutlaka birileri doldurur.

Gençler hayatın anlamını, daha çok tüketerek anlamaya çalışıyor. En kolay yoldan şöhret ve para kazanmaya çalışıyor. Kitap okumayı sevmiyorlar. Erkekler için ideal insan, dizilerdeki aktörler. Kızlar için ideal insanlar, mankenler.

Yani kısaca toplumun her kesiminden olduğu gibi gençlerden de ‘acıyın bize’ feryatları yükseliyor.

Toplum olarak herkes bu konuda çevresindeki tüm olumsuzluklardan mesuldür.İnsan nerede bir yanlışlık varsa kendini ondan mesul tutmalı ve çareler aramalıdır.

Fert ve toplum olarak geleceği teslim edeceğimiz gençlere karşı mesuliyetlerimizi idrak etmek zorundayız.

Sahipsiz çocuklar gün geçtikçe çoğalıyor, kötü alışkanlıklara sevk ediliyor. Ondan sonra da kötü insanların eline geçiyorlar. Neticede bu çocuklar suç işlemeyen bir makine olup topluma zarar vermeye başlıyorlar.

Pekâlâ, bundan kim sorumlu? Bundan ve bu gibi benzeri olaylardan toplum olarak biz sorumlu değimliyiz?

Sorumluluğumuzun bilincinde olsak ve çocuklarımıza haramı,helalı, vatanı,bayrağı ve İnsanları sevmeyi öğretsek o çocuklar insanlara ve çevresine zarar verebilirler mi ? Eğer bu çocuklara sadece insanları sevmeyi öğretsek bir gün karşımıza suçlu insan olarak çıkmayacaklardır.

Ana Baba çocuğuna git sokakta Balici tinerci v.s   ol demez, ama ihmal eder, sürekli maddî hedefler koyar önüne.

Tabi ki arkadaş çevresi de çok önemlidir.Aile evladının kimler ile arkadaşlık yaptığında dikkat etmesi gerekmektedir.

Ne yapmalı? İnsan gücü bilincinden gelir. Bilginin şuura dönüşmesi gerekir. İlmi, örnek insanlar tarafından verilmeli. Bir genç dinini genel kültür boyutunda değil, gidilen yol, hayat tarzı açısından bilmeli. Kuran da geçen kıssalar mutlaka okunmalı v e okutulmalıdır, kendi tarihini iyi bilmeli.Netice olarak insan yetiştireceği nesil’i iyi yetiştirmeli,