Geçtiğimiz hafta sonu Aksaray Belediyesinin düzenlediği Serdar Tuncer şiir dinleti ise Kültür Merkezinde düzenlediği şiir dinletisi ile öğretmenlerimiz bir araya geldiler. Şiir dinletisini aslında dün yazacaktım. Ama ilimizde içme suyu ile ilgili önemli bir temel atma töreni olduğu için bugüne erteleme durumunda kaldım.

      Şiir dinletisine katılım oldukça yüksekti. Salonun her tarafı tıklım tıklım dolu idi. Şiir dinletisine öğretmenlerimiz aileleri ile katıldılar. Dinletiye Belediye Başkanı Sayın Haluk Şahin Yazgı, Ak Parti ilçe Başkanı Ömer Gizlenci, Milli Eğitim müdürü Hacı Ömer Kartal, Memur Sen Başkanı Murat Günaydın ve çok sayıda öğretmenler katıldı.

      Şiir dinletisi zaman zaman kahramanlık türküleri ile devam etti. Ben şiir dinletisinden gerçektende büyük keyif aldım. Sezai Karakoç ve Necip Fazıl Kısakürek şiirleri salonu dolduran öğretmenleri coşturdu.

      Öğretmenler günü kutlamaları ülke genelinde olduğu gibi ilimizde de çeşitli etkinliklerle kutlandı. Tabi öğrenciler içerisinde durumu iyi olanlar öğretmenlerine hediyeler alarak kendilerine hayatı öğretip tanıtan hocalarını sevindirmeye çalıştılar.

      Bizim öğrenciliğimizle şimdiki öğrencilerin imkânlarına bakınca şimdiki öğrenciler çok şanslılar. Bende bir eğitimci öğretmen çocuğu olmam nedeni ile öğretmenin durumunu çok iyi birim. Bundan dolayı şimdiki öğrenciler çok şanslı diyorum.

      Ben bazen kendi çocuklarım ve torunların durumu ile kendimi kıyaslıyorum bunu onlara anlattığımda bana o eskidendi diyorlar. Eskisi falan yok o dönem insanların ekonomik durumları yoktu. Üstelik bu kadar teknoloji imkanı sıfırdı.

      Bir kurşun kalemle nerede ise bir yıl idare edilirdi. Şimdi bir kalemle bir yıl idare eden var mı? Üstelik Rahmetli babamın cebinde bir çakı bıçağı olurdu sınıfın tüm kalemini özenle sivritirdi. Kalem traş bıçağı kimsede olmazdı.

      Sayı sayma ve harf öğrenmeyi biz beyaz fasulye ile okulun içinde yere oturur yapardık. Her öğrencinin elinde annelerimizin diktiği bezden kâse olur onun içinde muhafaza ederdik. Öyle okula beslenme falan götürme olmazdı.

      Eğitim sabah öğle idi, öğleyin eve gelirdik annemizin hazır yemeği olmazdı. Elimize o gün ne varsa, fasulyeli, peynirli, pekmezli veya başka bir gıdadan elimize dürüm dürer verirlerdi. Onu yer tekrar okula giderdik.

     Çantamız hiç olmazdı, annelerimizin bir eski şalvarından kalma bezle çanta diker onun içine koyduğumuz defter kitapları taşırdık. Kışın bot giymek kimin haddine ayaklarımızda birer soğuk kuyu ayakkabı ve çizme ile adam boyu karda okulun yolunu tutardık.

      Şimdiki gibi ufak bir karda okul tatil olmazdı. Olsa bile iletişim diye bir şey yoktu haberleşme olmazdı. Sobalarda bırakın kaloriferi, kömür bile olmazdı. Evden her sabah koltuğumuzun altına aldığımız hayvan tezeklerini götürür okulda yakardık.

      Şimdi bunları gören varsa söylesin bana o günle bu günü kıyaslamayım. Şimdi kaloriferli evler, orijinal masalar, çocuk odaları, özel kurslar, yardımcı kitaplar, okul uzaksa hazır servisler. Böyle bir dönemde okuyup başarılı olamıyorsanız suç kimde?

      Hele zamanın teknolojisi bırakın masanızı, ceplerinizde. İstediğiniz zaman dünya ile irtibat kuruyorsunuz. Bilemediğiniz sorunuzu telefonla yazıp hocalarınıza sorup cevaplarını alıyorsunuz.

      Uzun lafın kısası inanın dünle bugünü kıyasladığımda başarı elde edemeyen öğrencilere çok kızıyorum. Aileleriniz teknolojinin arkasından yetişemiyor. Onlar bu kadar maddi ve manevi emek verirken bu emeğe ihanet etmeyin.

      Öğretmenler günü dolayısı ile başta rahmetli babamı rahmetle anarken tüm öğretmenlerin günün kutluyor sağlık ve afiyetler diliyorum.

      


28.11.2016 11:41:06

Erdogan Kaya

Öğretmenler dinleti ile bir araya geldi

Öğretmenler dinleti ile bir araya geldi