Biz İnsanoğlu olarak, ölüme ve ölüm ötesi hayata inanıyoruz. Bu sebeple ebedi âlemde ve bu Dünyada mesut olmak için Dünya hayatımızı Allah´a kulluk, insanlara hizmet ve onlara sevecen davranmakla geçirmek, bir an olsun gaflet etmemek için çaba göstermekle mükellefiz.

 

Ne zaman kavuşacağımızı bilemediğimiz ebedî hayatın yarın başımıza ne getireceğini bilmediğimiz için, Dünyanın nimetlerini hak etmek için sabırla, sebatla, heyecanla kulluğumuzu, kulluk vazifelerimize hiç ara vermeden ve vakit geçirmeden yerin getirmek mecburiyetindeyiz.

 

En felâketli zamanlarda, belâ ve musibet dolu günlerde bile hangi samimi Müslüman Allah´a karşı olan ödevlerini yapmaz onu terk edebilir? Hiç aksini düşünebilirlisiniz?

 

İşte bu inanç ve disiplinli hayat, biz İnsanoğluna uzun vadeli çalışmalar yapmamıza, aceleci olmamamıza yardımcı olmaktadır.

 

Bilmeliyiz ki, çaba ve gayretlerimizin ve yapmış olduğumuz kulluğun karşılığını alacak olan yine biziz. Mal ve mülkün, soy ve sopun asla fayda vermeyeceği bir günde fayda verecek olan sadece insanca ve insan gibi yaşamamız, çevremizle iyi geçinmemiz, öksüzü yetimi, fakiri fukarayı gözetmemiz, varsa emrimiz altındaki çalışan kişilere adaletli davranmamız olacaktır.

 

 Ölüm gelmeden önce ölüme hazırlanmak, hesaba çekilmeden önce nefsimizi hesaba çekmek basiretini göstermeliyiz.

 

Ölüm gelip çatmadan önce, her günümüzü dünyadaki son günümüz olarak kabul edip ona göre hareket etmeliyiz. Hizmetsiz, ibadetsiz geçen gün ve saatlerimizin ölü zamanlar olduğu idraki içinde bulunmalıyız.

 

Sevgili dostlar bu saymış olduğum kuralları yerine getirmek hiçte zor olan şeyler değildir. Eğer Dünyada ve ukba da dereceler saadetler kat etmek istiyorsak bu kurallara harfiyen uymak zorundayız.

 

 O zaman bizim yaşantımız da kolaylaşacak. Hiç bir kimsenin canında malında gözümüz olmayacaktır. Herkese sevecen davranacağız. Unutmayalım ki üzerinde yaşadığımız Dünya gezegeni bizim gibi milyonlarca insanlara milyonlarca canlılara ev sahipliği yapmaktadır.

 

Ama bizden önce yaşayan dedelerimiz ninelerimiz ve onların Ataları şimdi nerde? Çünkü onlar yok olup gittiler. Ancak Dünya üzerinde bir eser bırakmışlarsa, anılıyorlar ve kalplerde yaşatılıyorlar, değilse çoktan unutulmuşlardır. Bizlerde bu Dünyadan süremizi doldurandan sonra ayrılmak zorunda kalacağız. Dünya ve ukba yıkımına uğramayalım.

 

KONUYLA İLGİLİ ÖZLÜ SÖZ

Güzel ahlakın en güzeli, sana gelmeyene senin gitmendir! Seni mahrum edene senin iyilik etmendir. Sana zulmedeni affetmendir. Halkın sana ihtiyacı, Hakkın nimetinin revaç bulmasıdır.´´

                                                                     

                                                                            (İbrahim Hakkı Erzurumi ks)

                                                     

 

aksarayhaberci@hotmail.com


23.06.2015 10:31:13

Mustafa Avcı

Mutlu olmanın ilk şartı Allah´ın emirlerine uymaktır !

Mutlu olmanın ilk şartı Allah´ın emirlerine uymaktır !