Bu gün iki icraatı tenkit edeceğim kurumlarla ilgili kelimeleri olabildiğince yumuşatarak yazıyorum.

   Bunun sebebi tenkit edeceğim kurumlara eyvallahımdan değil.

   Her ikiside ahrete göçen merhumlarla ve yaşayan yol arkadaşlarımla ellerimizde el bebek gül bebek büyüttüğümüz, kolladığımız.

     Bu can bu tende oldukça da büyümeleri, gelişmelerine ömrümü vakfettiğim kurumlar olduğu içindir.

İlki eleştiri Aksaray Üniversitesi´nin Aksaray Günlerine!

 KENDİLERİNİN ÇAĞIRIP KENDİLERİNİN DİNLEDİĞİ LAF OLSUN DİYE YAPILAN AKSARAY GÜNLERİ!

Babamda olsa davet edilmediğim yere gitmediğimden buraya da davetli olmadığımdan gitmedim.

Olup bitenleri bazı katılımcıların tepkileri ve verdikleri bilgilerden öğrendim.

 Günlerin maksadı tanıtım ise mahalli medya dışında bu konuda göze batar bir haber görmedim.

 Aksaray´ın içinde Aksaray´ı anlatacaklara ilimiz genelindekilere kıran mı girmiş ki konuyu derinlemesine bilmeyenler getirilip yüzeysel olarak hemde emek verenler umursanmadan anlattırıldı?

Bunlara sadece iki örnek ilki Aksaray´ın 1989 yılı vilayet liği anlatılırken konunun 1983´deki geçmişini, verilen ilk sözün şahidi olan ve genelde 1983-89,özelde ise 1987-89´daki çalışmaları başlatan sancak burca dikilinceye kadarda uğraşanı olmanın yanında onlarca bilgi ve belge ile dokümana sahip olan varken bu neden umursanmadı.

     Konunun gelişmesini, perde önü ve arkasını bilmeyen elinde bu konuda yeterli belge ve bilgide olmayana anlattırılması.

  Aksaray Basın tarihi anlattırılan kişinin de basın emektarlarından Mustafa Berk ağabeyimiz tarafından söyledikleriyle sözleri düzelttirilen yerine konuyu bilen bizlerden neden faydalanılmadı?

  CUMHURİYET RESEPSİYONU 1926´NINDA GERİSİNDEYDİ!

   Tarihçi Mustafa Fırat Gül´ün 28 Ekim Cumartesi günü Yeni Aksaray gazetesinin 5. sayfasında Aksaray Vilayet gazetesinin 1926 yılı Cumhuriyet bayramını anlatan?1926´da Cumhuriyet Bayramı ve Aksaray? yazısında anlatıldığına göre bayram törenlerinde ilimizin Müftüsü tarafından dua edilmiş.

   Ülkemiz sivilleştikçe ve bu yolda normalleştikçe Milli Bayramlarımızın Cumhurun duygularını akseder hale getirilmesiyle Milli Marşımızla birlikte Yüce Kitabımız Kuranı Kerim Tilavetide yapılmaya başlanmış ve  Kuranı kerimin okunmasının ardından ise dualar yapılıyordu.

  Bu seneki Cumhuriyet Bayramı resepsiyonunda ise maalesef  birkaç yıldır millet tarafından sevinçle karşılanan uygulamalar yerine bolca alafranga müzik vardı.

   Yani bu senenin uygulaması birkaç yıldır milletin duygularına hitap eden uygulamanın tersiydi.

   Yapılan bu samimi tenkitlerin gelecek proğramlarda ortadan kaldırılması için gerekenlerin yapılması dileğiyle.

   Rabbim Yar ve Yardımcımız Olsun.


30.10.2017 17:33:38

Ali Genç

Milli ve Yerli!

Milli ve Yerli!