Yazımın başlığını okuyunca muhtemelen bana kızıp laf sayan olmuştur. Evet iddia ediyorum kazancında haram olmayan esnafın sayısı çok azdır. Haram derken illede çalan, çırpan ve dolandıran olacak diye bir şey yok. Satış yaptığınız mallarda haram olmaya bilir. İllede alış verişlerinizde haram olacak diye bir şey yoktur. Bunun birde diğer tarafı olan kul hakkı vardır.

Kula ne yapıyoruz da haksızlık edip haram çalıyoruz dediğinizde duyuyorum. O zaman size gerçek hayatta yaşanmış bir kıssayı anlatayım sonra konuya dönelim. Ondan sonra herkes şapkasını önüne koyup düşünsün.

Bu Konya´da yaşanmış bir hadise. Yaşlı bir derviş elinde bastonla çarşıda yürürken bir esnafın iş yerinin önünde durmuş. İş yerinin önündeki kaldırıma çıkarılmış malları incelemeye başlamış.

Yaşlı adamı gören iş yeri sahibi adama hürmeten;

?amca yorulmuşundur gel biraz soluklan dinlen de sana çay ikram edeyim? demiş.

Derviş adama dönmüş;

?ben senin çayını içmem, senin kazancında haram var? deyip yoluna ilerlemiş.

Buna çok içerleyen iş yeri sahibi, ? ben haram yemem, boğazımdan haram geçmedi. Neden böyle dedi diye? içerlemiş.

Duramamış akşam Konya´lı alim velilerden Hacı Veyis zade Mustafa Efendiye giderek durumu anlatmış. Konudan bilgi sahibi olmak istemiş.

Hacı Veyis zade esnafa sormuş;

?Senin iş yeriyin önüne içerideki malları çıkarıp vatandaşın geçişini engelliyor musun? diye adama sormuş.

Adam üzgün bir vaziyette;

? evet hocam maalesef koyuyorum? demiş.

Hacı Veyis zade, ? evet bunun için sana bunu söylemiş, sen kul hakkına girerek vatandaşın geçeceği yeri işgal ediyorsun oradan da kazanç sağlıyorsun. Vatandaşa ait olan yer senin değil, bu bir kul hakkıdır, kazancında haram olduğu için bunu demiş? diyor.

Hadi buyurun bakalım kul hakkına girmeden yayaların hakkı olan kaldırımları kaç kişi gasp etmiyor? Üstelik kaldırımı bırakın üstüne üstlük birde yola el arabası veya başka bir şey koyarak vatandaşın hakkına tecavüz etmiyor muyuz?

Eğer kul haklarına riayet etsek inanın ne zabıtaya ve ne de cezaya gerek kalır. Müslümanlık ve dini inanç sadece beş vakit namaz kılmakla olmuyor. Nasıl kendimize haksızlık yapılmasını istemiyorsak başkalarına da haksızlık yapmamamız lazım.

Dükkanındaki malzemeleri kaldırama çıkar, vatandaşın geçişini engelle ve sonra kul hakkından bahset. O kaldırımlarda bu şehirde yaşayan her vatandaşın hakkı vardır. Sen bu haksızlığı yapmaya hakkın yok. İstersen camide anlını secdeden hiç kaldırma.

Komşuluktan tutun, beraber yaşadığımız her yerde kul hakkına dikkat etmeliyiz. Burası benim iş yerimin önü diye orasını gasp edemezsin. Hele iş yeriyin üzerinde oturanlar varsa araç parkından tutun her şey ortak kullanım alanıdır.

Dolayısı ile kendimize ait olmayan yerleri kendimize aitmişiz gibi kullanıyorsak kul hakkı yiyoruzdur. Buna çok dikkat etmemiz gerekir. İş yeriyin içi sana ait olabilir ama dışarısı da sana ait değildir.


21.11.2018 19:20:50

Erdogan Kaya

Kazancında haram olmayan kaç esnaf var?

Kazancında haram olmayan kaç esnaf var?