İlk insan ve ilk Peygamber Hz. Adem(A.S.) atamızdan son Peygamber Hz. Muhammed(S.A.V.) ‘efendimize kadar gelip ve geçmiş tüm Peygamberlere gönderilen kitaplar çeşitli sebeplerden dolayı tahrif edildiğinden orijinal metinleri insanlığın elinde kalmamış.!!!!!!!!!!!!

   Yüce dinimiz İslam’ı Peygamber efendimize kadar gelmiş diğer semavi dinlerden ayıran en önemli özellik güzel dinimizin ana kaynağı olan Kuran’ı kerimin ilk ayetlerinden son ayetine kadarının korunması nedeniyle tahrif edilmemiş olmasıdır.!!!

     Hz. Adem(A.S.) atamızdan Peygamber efendimiz Hz. Muhammed(S.A.V.)’e kadar gelmiş kitapların asıl orijinalleri olmadığından şu anda elde bulunan metinleri ise nakillerle gelen bilgilere göre ilk tebliğlerinden  onlarca,hatta yüzlerce yıl sonra yazılmıştır.

      İNCİL HZ. İSA(A.S)’DAN 3 ASIR SONRA YAZILDI

     Şu anda yeryüzünde ümmeti bulunan üç semavi dinden Hıristiyanlığın kutsal kitabı İncil Hıristiyanlık inancındaki Çarmıha gerilmenin aksine Yüceler Yücesi Yaratıcımız tarafından Hz. İsa(A.S.)nin gökyüzüne kaldırılmasından asırlarca sonra M.S 325 yılında İznik’te Roma İmparatoru Konstantin’in emriyle o zamana kadar ağızdan ağıza gelen yüzlerce metin incelenerek.

    Bu İncillerle birlikte özelliklede MS 70 yılında Markos,80 yılında Matta,90 yılında Luka,90-100 yılında yazılmış olan Yuhanna İncil’lerinin bir araya getirilmesiyle yeni bir İncil oluşturuldu.

   BARNABAS İNCİLİ İZNİK KONSÜLÜNDE DİKKATE ALINMADI!

    Geçen sene Haziran ayında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti tatilimizde eşim Ayşegül ve oğlum Yunus Şammas’la birlikte Türbesini ziyaret edip Hanif olduğuna inandığımız için kabri başında dua ettiğimiz Barnabas’ın Hz. İsa(A.S.) yi yakından tanıdığını birçok din bilimcinin eserleriyle, tarihi kaynaklarda belirtilmesine rağmen onun yazdığı ”Barnaba” İncil’i  ise İznik konsülünde kabul edilmedi.!!!

   Yine din bilimcilerinin yazdığı kaynaklarda Musevilerin kutsal kitabı olan Tevrat’la ilgili verilen bilgilerde bu kitabında İncil’deki gibi orijinal belgesinin olmadığı yönündedir.

  Kuran’dan önceki semavi kitaplar orijinal olmadığından, yani sonradan yazıldığından, yazılırken de özellikle Yunan filozoflarının etkisinde kalındığından birçok hurafeler bu kitapların içine girmiştir.!!!

   Bu hurafelerin en somut ve ortak yeri ise Pagan Yunan dinin en büyük putu olan Zeus’le onun eşi olan Hera’nın oğlu Herkül’ün babasıyla güreşmesi ve Herkül’ün babasını yenmesiyle babasının onuda kendisi gibi put ilan etmesidir.

    Kitaplarının sonradan yazılması v e yazanlarında pagan din adamları ve filozoflarının etkisinde kalmaları nedeniyle bu dinlerde bulunulanlar İslamın dışındaki semavi dinlerin mensupları hurafelere, büyü ile sihir’e ve yine çeşitli sayılarla,hayvanlarla günlerinde uğursuzluğuna inanırlar.!!!

     Oysa ilk ayetinin indiği andan itibaren hemen orada yazılan ve her senenin sonunda gelen tüm ayetlerin yeniden okunarak o yıl gelenlerin bir araya getirilmesinden dolayı ilk geldiği andan günümüze kadar Hz. Kuranın bir tek harfi bile tahrif edilmeden/edilemeden günümüze kadar geldi.

İSLAM’DA GERİCİLİK, YOBAZLIK, TAASUP VE HURAFE YOK!!!!

    Bizim yüce kitabımız Hz. Kuran’da  ve bu kitabı bize tebliğ etmekle görevlendirilen Rabbimiz tarafından Alemlere Rahmet olarak gönderilen Peygamber Efendimiz  Hz. Muhammet(S.A.V.) in sahih(gerçek) Hadisi Şeriflerinde(Sözlerinde) ve Sünneti Saniyelerinde(Uygulamalarında) asla ve asla gericiliği ,yobazlığı emreden bir emri ve uygulaması olmadığı gibi,hurafeleri,taassup ve uğurlu veya uğursuz uygulamalardan da bahsedilmediği gibi bunları çağrıştıran,hatta ima eden bir emir ve uygulama dahi yoktur.

 İSLAM HER TÜRLÜ HURAFEYİ VE GERİCİLİĞİ RET EDER!!!!

       Yüce dinimizin kitabı Hz. Kuran’ın ayetlerinde ve Peygamber efendimiz Hz. Muhammed(S.A.V.)in Hadisi Şeriflerinde  inanlara daima her zaman ve fasılasız(aralıksız) ileriyi,daima ileriyi,beşikten mezara kadar çalışmayı emreder.

   Bu emirlerle Müslümanların her zaman her vesileyle daima maddi ve manevi ilimlerde ileriye gitmeleri emrinin gereği yapıldığında elde edilecek maddi ve manevi getiriler belirtilerken, aksinin yapılması halinde ise uğranacak maddi ve manevi zararlar ifade edilmektedir.

   Tüm Müslümanların dinimizde hiçbir hayvanın,günün sayının uğursuzluğu hurafelerinin olmadığı gerçeğiyle hareket ederek tüm sihir, tılsım ve fal gibi batıl inançlardan fersah,fersah uzak durmaları,velisi bulundukları evlatları ile akrabalarını da uzak tutmaları.

  Cahillik haricinde hiçbir şeyin uğursuz olmadığı bilincinin tüm İslam âlemince benimsenmesi sağlanmalı.

   Nasip olursa gelecek Cuma bu konuya İslam’ın insanların değişken çıkarlarına göre değişen mantığına uygun olmadığı, fakat gerçek mantığa yakın olduğunu Fala bakanlarla,baktıranların sihir yapanlarla bunlara inanlar konusundaki emirlerini yazacağım.

   Takip edilmesi ve ettirilmesiyle,hem aile büyüklerimizin,hemde velisi bulunduklarının bu çağ dışı,yobaz hurafelerden uzak tutulmasının sağlanması dileğiyle.

    Cuma’nız Mübarek Olsun.

    Rabbim Yar ve Yardımcımız Olsun.

 

 


7.02.2014 00:00:00

Ali Genç

İslam`da Cahillik Haricindeki Her Şey Uğurludur!!!

İslam?da Cahillik Haricindeki Her Şey Uğurludur!!!