Kamu kurum ve kuruluşlarda gördüğüm manzaralar hiç hoş değil. Zaman zaman iş için, bazende ziyaret için gittiğim bazı resmi kurumlarda bir laçkalık ve lakaytlık gördüğümü söyleyebilirim. Bunun ana nedenlerinin başında kurum amir ve yetkililerinin zayıflığı, koltuğunu kaçacak sanan bazı zayıf idareciler koltuğa yapışarak personelin ne yapıp yapmadığını görmez, Personeli denetlemez, ani zamanlarda dolaşmazsan personel kendi kafasına göre takılır. Herkes aldığının karşılığını vermek durumundadır.

     Devlet dairelerinin bir kısmında boşluk ve personelin vatandaşı önemsememesi hat safhada. Bunu bizzat gördüğüm gibi bir çok okurunda sızlanmalarına şahit olmaktayız. Bu başkalık kurumların yetkililerinden kaynaklanmaktadır.

     Kendisinin sırtını devlete dayayan çalışanlarda genel olarak nasıl olsa maaşımı alıyorum. Vaktim dolsa da daireden bir çıksak düşüncesi hakimdir. Bende geçmişte devlet kurumunda çalıştığım için idarecilik ve memurluk yaptığım kurumları çok iyi biliyorum. Bazı kurumlarda buradan isim vermeyim, İnternet´ten okey ve diğer oyunlar oynayanları görmüşümdür.

      Bunları yazabilirim de ama kurumların zarar görmesini istemiyorum. Çoğu kurumların başında bazı liyakatsiz ve sırtını birilerine dayayan kişiler var. Bana değmeyen yılan bin yaşasın düşüncesi ile salla başını al maaşını şeklinde hareket edenler var.

       Bazı kurum amirleri personelle içli dışlı ahbap olduğundan kurum amirini önemsemez. Ya da nasıl olsa bana dokunmaz gibi düşünce içinde olanlar mutlaka olur. Ben brokrasiden gelen bir gazeteciyim kurumları çok iyi biliyorum, disiplin çok önemli.

       Bazı devlet kurumlarında Valilik, Belediye ve Özel idare gibi birçok kurumların iç dahilinde birimlerin idarecileri var. En üsteki idareciler bazı eksik ve aksaklıkları göremeyebilir. Bunları kim görür personelden sorumlu birim müdür ve amirleri görür.

      Birim amiri koltuk altından kaçacak gibi koltuğundan kalkmaz, personeli zaman zaman denetlemezse o birimde laçkalık ve lakaytlık hat safhada olur. Dolayısı ile o birimlerde vatandaşın işi zamanında görülmez, görülende topal aksak görülür.

       Bir kuruma gidiyorsunuz vatandaşın işi var bakıyorsunuz masa veya vezneler var ikisi çalışıyorsa ikisi çalışmıyor. Bakıyorsunuz görevli sonradan elinde bir çay ve kahve ile çıkıp geliyor. Vatandaş orada beklemiş adamın umurunda değil.

       Hatta işi olduğu halde kurum içinde başka arkadaşı ile lala çalmaya gidip dakikalarca işinin başına gelmiyor. Hatta küçük bir elektrikli su ısıtıcısı almışlar sanki kafe gibi odalarında çay demliyorlar. Bir kurumda daire içinde başka birimin elemanı iş dışında, nasıl oluyor da çay kahve demleyip birlikte çene çalar? Görevli işi olsun olmasın masasında veya veznesinde oturur saatini doldurur. Bunlar yapılıyorsa o kurumun amirlerinin zaafiyetindendir.

       Özel sektörde bunu yapabilirler mi? Bunu yapmak cesaret ister, ertesi günü kapının önüne koyarlar. Onun için özel sektör mantığı ile çalışmayı çok seviyorum. Resmi kurum ve kuruluşlara bu mantık getirilmeli.

       Özel Bankalarla, resmi Bankaların çalışmasına bir göz atın. Hangisi daha verimli ve müşteri memnuniyeti ile hizmet veriyor? Hatta üstelik resmi kurumlarda vatandaşa birde kafa tutuyorlar. Adam yanına aldığı birisi ile sohbet ediyor vatandaş umurunda değil.

       Valla ben yazıyorum, isterseniz birde vatandaşlara sorun bakalım ne diyecekler? Sorumluluk almayan vatandaşın işini zamanında görmeyeni kapı önüne koyacaksın. Arkasında ister Cumhurbaşkanı olsun, vatan severlik bu olsa gerek.

         Kurum ve kuruluşların yetkilileri emrinde çalışanları zaman zaman kontrol etsin. Kimseden korkmasın yürekli olsunlar. Vali Bey ve Belediye Başkanları emrindeki kişileri bu konuda uyarsınlar. Onlar her şeyi göremeyebilir, emirlerindeki yetkililer görsün, ama bizden uyarması. Yoksa bu davranışlar devletimize ve hükumete zarar vermektedir.