Ey akıl sahipleri hani yeri geldiğinde mangalda kül bırakmayanlar.

 ?Konu Vatan olunca gerisi teferruattır? diyenler şöyle bir etrafınıza bakın.

 Türkiye de yapılacak Anayasa referandumu çalışmaları kuzey denizine komşu Hollanda´ya neden OHAL ilan ettirdi.

 REFERANDUM AVUSTURYA,ALMANYA,HOLLANDA,İSVEÇ VE DANİMARKA İÇİNMİ YAPILYOR?

   16 Nisan günü Avusturya, Almanya, Hollanda İsveç ve Danimarkalı seçmenler mi bu ülkelerin seçimi için sandık başına gidiyor? Alakası yok? Çünkü Referandum Türkiye için yapılıyor.

   Alakası yok ise neden kendilerini demokrasinin beşiği sayan, bundan dolayı  bize sürekli ders vermeye çalışan bu ülkeler diplomatik dokunulmazlığı olan Türkiye Cumhuriyetinin Bakanlarının vatandaşlarımızla buluşmasını akıl almaz çocuğa söylesen inanmayacağı sebeplerle engelliyorlar.

    Hatta Cumartesi günü önce Türkiye Cumhuriyeti Dış İşleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu´nun uçağının Hollanda ya inmesine izin verilmedi?

      Cumartesi akşamından başlayarak Pazar sabahına kadar devam eden insanlık, ahlak, ve hukuk dışı, aklın izanın almadığı bir davranışla Roterdam´da bir diğer Türk bakana hem de bir bayan bakana kendi diplomatik misyonumuza 30 Metre mesafede gösterilen  akıl almaz tepkiyi gören aklı başında olanları hayrete düşürdü.

    Bayan Bakanımız sanki Teröristmiş gibi Hollanda Polisleri tarafından daracık bir sokakta 6 saat bekletildikten sonra istenmeyen adam(!) ilan edilerek Almanya´ya sınır dışı edildi?

     İsveç´in Başkenti Stockholm da Ak parti Genel başkan yardımcısı Mehdi Eker´in toplantısı lokal sahibi tarafından hiçbir gerekçe gösterilmeden iptal edildi.

    Danimarka Başbakanı ise Başbakan Yıldırım´dan ziyaretini Mart ayından sonrasına ertelemesini istedi.

DÜNYA´NIN BEŞTEN BÜYÜK OLDUĞUNUN TÜRKİYE TARAFINDAN SÖYLENMESİNİ HAZMEDEMİYORLAR

    Avrupa, özelliklede batı Avrupa´nın her taraflarına insan kanı bulaşmış olan emperyalist ülkelerinin maksatları Osmanlıyı boğazların hasta adam olarak görmeye başladıkları andan itibaren bizi ve bizim şahsımızda Müslümanları Avrupa´dan sonra Anadolu´dan da çıkartarak buraları almaktı.

   Onların hesabının üstündeki İlahi hesabın buna izin vermemesiyle önce Çanakkale, ardından ise Milli Mücadele destanımız karşısında direnemeyenler kendilerine uydu bir ülke olmamızı istediler.

   Nihayetinde ise nice on yıllar bunu başardılar, fakat ne zamanki Menderes, Özal ve Erbakan iktidara gelip ülkemizi kendi kendine yetecek, diğer kalkınmış ülkelerle her yönüyle eşit seviyeye getirmeye kalkmalarıyla  bilindiği gibi ipleri çekildi.

   Erdoğan´ın partisini kurulmasından sonra  seçimlerden önce onu bağırlarına basan Avrupalıların 2007 Seçimlerine kadarki hükümetin performansının kendi çarklarına takoz koyduklarını görünce sonradan çıkma 367 dayatmasıyla, olmadı 411 Vekilin Başörtüsünü serbest bırakan anayasa  maddesini kabulünden sonra Ak Partiye kapattırma davası açtırıldı.

    Bunun direkten dönmesiyle bu defada Avrupa´nın birçok başkentinde Erdoğan ve kadrosun itibarsızlaştırma ve dolayısıyla iktidardan düşürme çabalarının 2011 Genel seçimlerinde de kendileri için istenen sonucu vermemesi üzerine 2013´de gezi kalkışması yaptırdılar.

    Ardından 17-25 Aralık dayatması, buda olmayınca bu defada 15 Temmuz alçakça kalkışmasını yaptırdılar.

     Tüm bunların başlıca sebebi ilk defa bir liderin, hem de kendilerince geri kalmış bir ülkenin liderinin bir taraftan Dünyanın 5´den büyük olduğunu belirtmesi, öbür taraftan ise ülkesini kalkındırarak, modernleştirerek mazlumların hamisi olmasını hazmedemediklerinden 15 Temmuz kalkışmasında kelimenin tam anlamıyla 3 maymunu oynadılar.

AVRUPA´LILAR GELİŞEREK ONLARLA EŞİT DURUMA GELEN TAM BAĞIMSIZ BİR TÜRKİYE İSTEMİYOR!

    Almanya ile başlayıp Cumartesi günü Hollanda nın ?Höt? diyenden korkanın yaptığı gibi Olağan Üstü Hal ilan etmesi, çoğu aynı zamanda kendi vatandaşı olan Türkiye kökenlilerin ellerinde sadece bayrak olan insanlarının üstüne köpekleri saldırtması.

     Atlı Polisleri üstlerine sürdürmesinin sebebi kendileriyle eşit, tam bağımsız, kendi, kendine yeten bir Türkiye istemediklerinden bunun yolunu açacak  olan istikrarı sağlayacak ?Evet? in sandıktan çıkmaması için uğraşıyorlar.

    Türkiye´nin 16 Nisan günü yapılacak anayasa referandumunda ?Evet? demenin sayısız haklı gerekçe olmasına rağmen bunlar olmasa bile  Avrupalıların bu haksız, hukuksuz tutumları bile tek başına ?Evet? denilmesine yeterde artar bile.

   Aklı başında olan her vatandaşımızın da bunu görerek gereğini yapması dileğiyle.

   Rabbim Yar ve Yardımcımız olsun.