Onlarca değil yüzlerce defa genel ve mahalli gazetelerle İnternet sitelerinde yazdığım haberler ve köşe yazılarımda Aksaray ili genelinde dünyanın 7 kıtasında var olan yer altı ve üstü zenginlikleriyle tüm bitkilerinin bizim iklimimize uyarak yaşamlarını devam edenlerin olduğunu.

     Yeryüzündeki bilinen evcil ve yabani hayvanlarının da bitkilerde olduğu Aksaray’ın iklimi ile toprağına uyum sağlayarak evrimleşerek de olsa tamamının olmasının yanında hatta bunların fazlasının bile olduğunu.

   Şehirler için yakın denebilecek zamanda önce 1861-1920 yılları arasında,ardından ise 1933-89 yılları arasında toplam olarak 115 yıl süren hiçbir zaman hak etmediğimiz,asla ve aslada hak etmeyeceğimiz bir uygulamayla şehirlerin atası sayısız ilkler ve teklerin şehri, tarihin şanlı zaferler ve iyi insanların diyarı  Aksaray’ımızın ilçe yapılması.

   İlçe olarak ise hiçbir ticari,kültürel ve coğrafi birliğimizin olmadığı bağlandığımız yerin siyasileriyle, siyasiler ve eşrafıyla esnafı tarafından yönlendirilen bürokratlarının Aksaray’ın illerine sağladığı rantın kaybedilmemesi için vesikalarla ortaya konan bilgilerde belirtildiği gibi Aksaray Şehri ve  genelinde olabilecek olumlu tüm gelişmelere engel olunması nedeniyle sahip olduklarımızın bilinenleri unutturulmuş.

   Bilinmeyenlerinin ise üstüne bile varılmamış.(*)

   AKSARAYIN SEÇİLMİŞ VE ATANMIŞLARI 115 YILLIK ESARETİ ARATMIYOR

    İkinci ilçelik esaretinden kurtulmamızın üstünden ise çeyrek asır geçmesine rağmen o zamandan günümüze kadar görev yapan istisnayı bozmayacak sayıdaki seçilmiş ile atamışların dışında kalanlarının kahır ekseriyetinin ise üstüne ölü toprağı ekildiğinden yaralı parmağa merhem olmadıklarından umursamazlıkları 115 yıllık ilçelik esaretindekini aratmıyor.

 SÖNMEZ ÖZEL’İN 5 YIL’I BİRİMİZİ BİN YAPMAKLA GEÇTİ!!!

     Mevla’ma sonsuz şükürler olsun ki istisnayı bozmayacak oranda olsada üstüne ölü toprağı ekilmediğinden görevinin ve bu görevinin kendisine yüklediği sorumluluğun gereğini hakkıyla hemde fazlasıyla yapanlarda var.!!!

    Görevini bi hakkın yapanlardan biriside nice,nice kelli felli kartvizitli mevki ve makam sahiplerinden bile fazlasını samimiyetle başaranlardan biriside İl Genel Meclisi Üyesi Sönmez Özel hanımefendidir.

    Kendilerini 2009 mahalli seçimleri öncesi Belde ile Köy gezilerinden itibaren tanıdım.

    O günden şu ana kadarda Aksaray’ımızın birinin bin olması için sarf ettiği çalışmalarını da  birinci dereceden takipçisi olarak yaptıklarının ve başardıklarının da şahidiyim.

       Kendisiyle ilgili olarak 24.01.2011 Pazartesi günü yazdığım haberde Sönmez Hanımın bir taraftan ilimizin bilinmeyen yer altı ve üstü zenginliklerinin bilinir hale getirilmesi.

        Ardından ise bunların restore edilmesi gerekenleri için nelerin yapılacağıyla,ayrıca da mevcutlarından ilimiz ve ülkemiz için kendilerinden hakkıyla faydalanmamız için özelde merkez ilçe kırsalını,genelde ise il genelini karış ,karış gezmesini.

      Bu çerçevede başta Hasan dağındaki Nora ve Altınkaya Beldemizdeki Asma Kale ve antik kenti olmak üzere ilimiz genelindeki her biri her türlü binlerce malı depolayacak doğal depoların tespiti konusunda arkadaşlarıyla birlikte yaptıklarını yazdım.

     Bu haberimin yorumu olan ”Haber Arkası “başlığı altındaki köşe yazımda ise Sönmez hanımın eşi emekli İl Özel İdaresi Genel Sekreter Yardımcısı Necip beyi çok eskiden tanıdığımı belirterek Sönmez Hanımı ailece tanıdığımı,dolayısıyla eşinin ve kendisinin vatan perverliğini bildiğimi vurgulamıştım.

     Bu yazımda o zaman ortaya attıkları yalanın ardına saklanan Kırşehir tarafından üç ilçemizin istenmesine siyasilerden atanmışlarına kadar mevki ve makam sahiplerinin kahır ekseriyetinden hiç ses çıkmamasına karşılık bu aslı astarı olmayan yalanla ortaya atılana sert tepki gösteren birkaç vatan delisinin yaptığını kamuoyuyla paylaşmıştım.

       Bu yorumumda” Keşke ilimizin tüm atanmış ve seçilmişleriyle Meslek Odaları ve Sivil Toplum Kuruluşlarının yetkililerinin hepisi birer Sönmez Özel,Cihan Emel Demiryürek,Mahmut Öztürk,Mahmut Ütük ve Nurettin Aktan olabilse.

         Sönmez Hanım ve onun gibi idealist olan İl Genel meclisi üyelerini  hizmetlerine, hizmet, başarılarına başarı katmaları dileğiyle tebrik ediyorum. demiştim.

       21.02.2011 Perşembe günü ise “3 KİTAP,1 YABANCI(!)VE 1 ADAY!”

Başlığı altında yıllarca canını dişine takarak Aksaray kazan kendisi kepçe gezerek derlediği türkülerimizi yine kendi emekli maaşıyla kitaplaştıran memleketimizin hayırlı ve idealist evlatlarından Cihan Emel Demiryürek’in Aksaray Türküleri kitabını.

     Memleketimizin hayırlı evlatlarından su katılmamış vatansever ve omurgasızlara karşı omurgalı duruşuyla taktir toplayan Tarihçi Mustafa Fırat Gül’ün aynı şekilde bin bir fedakarlıkla zahmetin sonuncunda ortay çıkarttığı Ticaret ve Sanayi Odası tarafından bastırılan ”Eski(me)yen Aksaray Fotoğrafları” kitabını.

      Müsiyad Aksaray Şubesinin aynı samimiyet ve titiz araştırma sonucunda ortaya koyduğu Türk ve Dünya yatırımcılarını Aksaray’a çekecek olan “CAZİBE MERKEZİ AKSARAY(TARIM VE HAYVANCILIK) isimli kitabıyla, o dönemde Ak Partiden 11 Haziran 2011 seçimleri için aday, adayı olan meslektaşımız K.68’in sahibi Dr İbrahim Yücel Köse’nin popülist olmayan ayağı yere basan samimi vaatlerini.

     Ardından ise bu günkü yazımızın konusu olan sönmez hanımı ise ”BİR YABANCI(!)”Ara başlığı altında;İş lafa gelince genelde mangalda kül bırakmayanlar,icraat olarak ise havanda su dövmelerine rağmen ”Hem kel,hemde fodul” sözünde olduğu gibi bulundukları mevkii ve makamın gereğini yapmaktan acizler.

     Bunlardan hizmet yapmaktan olduklarını görmezden gelenler bir mevkii ve makama atanacak veya seçilecek kişinin yeteneği yerine onun etnik kökeni veya bölgesine bakarak “Başkasını bulamadılarda bula, bula bu yabancıyı mı buldular? !” derler.

     Bu şekilde adaylığı esnasında bir çok kişi tarafından eleştirilenlerden biriside İl Genel Meclisinin çalışkanlığıyla herkesin gıpta ettiği üyesi Sönmez Özel’di.

     Aslen Samsun’lu olduğu için bu göreve aday yapıldığı için onu aday yapanları ve onu kınayanların utanacak yüzleri var ise şu anda mahcubiyetten ne haldeler bilemiyorum.!!!!

      Fakat bildiğim şey sönmez hanımın bunu söyleyenleri icraatlarıyla söylediklerine pişman ettirip utandırdığıdır.!!!

     Sönmez hanım seçildiği günden bu yana Aksaray’ın neredeyse ayak basmadığı yerleşim birimi ve gündeme getirmediği meselesinin kalmamasıdır.

     Meseleleri sadece gündeme getirmekle de kalmayarak gündeme getirdiği meseleleri çözünceye kadar, yani işini sonuna kadar takip etmesiyle hem kendisini istemeyenleri mahcup ediyor.

       Hemde kırsal kesimde ki vatandaşlarımızın hayat standardının her geçen gün yükselerek ivme kazanması çalışmalarını bıkmadan,usanmadan,samimiyetle aralıksız olarak devam ettiriyor..

      Keşke kendisini kınayan yerlilerde taş olup baş yarsada onun kadar çalışarak beklenen hizmetlere omuz vererek gerçekleştirilmesini çabuklaştırsalar?”diye bitirmiştim.

     Yazdığım 1 haber ve iki köşe yazısında kendisinin samimiyet ve fedakarlığını belirttiğim Sönmez Özel o zamandan şimdiye kadarda çalışmalarını aralıksız olarak aynı şekilde sürdürdü.

      5  yıla yaklaşan fedakar çalışmalarıyla özelde merkez ilçenin,genelde ise il sathını ve buraların tüm dertleriyle çözüm yollarını da öğrenmesininde katkısıyla şimdiye kadar yaptıklarının yapacaklarının teminatı olması nedeniyle gelecek 5 yılında ise şimdikinden katbe, kat başarılı olacağından kimsenin şüphesi yok.

     Aksarayımızın kara talihinin ak olması için başarılarının katlanarak artması dileğiyle.

     Rabbim Yar ve Yardımcımız Olsun.

 

(*) Aksaray’ın zorla bağlandığı ve toplam olarak 115 yıl süren ilçelik dönemindeki yer tarafından reva görülenlerle ilgili en somut bilgi 13 Ekim 1920’de Atatürk’ün teklifiyle il yapılmamızı sağlayan kanunun TBMM’sinde kabulü sırasında yapılan konuşmalarda belirtiliyor.


19.11.2013 00:00:00

Ali Genç

Herkes Sönmez Özel Olsaydı!!!

Herkes Sönmez Özel Olsaydı!!!