Beşikle mezar arasında sayısız yollar var. Hangi yolun sonu selamettir, hangisinin sonu felakettir? Hangi yol bizi umduğumuz sonuca götürür.

 

Evet, ölümlü dünyada misafir olduğumuzun şuurunda mıyız? Misafir, günün birinde, barındığı bu mekanı terk etmek zorunda olduğunun farkında değil mi? Bu evde emanetçiyiz. Günün birinde emaneti sahibine bırakıp gideceğiz.

 

O halde bu evin sahibi kim?

Neden böyle bir konak kurmuş?

Bu konakta barınmanın bedeli ne?

Yolcular nereden gelip nereye gidiyorlar?

Sevgili okurlarım tüm  bu soruların cevabı hayatî önem arz etmiyor mu?

 Ne dersiniz?

Bizim olmayan eve neden gönül bağlayalım. Gelimli gidimli mekânda gönül bağlayacak ne var? Yolcular gideceği yeri düşünür olmalı. Kalıbımız konakta, kalbimiz sahibinde olmalı. Çalışıp çabalamak nasıl bir kuralsa, sarayın sultanı ile gönül bağını kesmemek de bir kanundur.

·        Bu gelimli gidimli saray´da bizden sonra da misafirler ağırlanacaktır. Biz ne ilk ne de son kafileyiz! Bu sebeple içinde barındığımız sarayın maddî ve manevî imkânlarını korumak, bir hukuk geliştirmek mecburiyetindeyiz.

Var olduğumuz dünya hem bir imtihan salonu, hem bir düğün salonudur; hem bir güzel sanatlar galerisi, hem bir mutfak ve yatakhanedir. Dünyanın hangi yönünü yaşıyoruz, hangi yönüne mesut ve hayranız? Dengeye riayet ediyor muyuz? Tesadüfen güzellik, rasgele başarı olmaz. Hayat, kuralına göre oynanırsa yüksek vasıflı hazlar verir.

Dünya, Ahiret, Allah ve İnsan? birlikte düşünülmelidir. Dünya Ahiret´in tarlası, İnsan Allah´ın kuludur. Allah´ın eklediğini insanlar koparmamalıdır.

Aksine bir tutum, hayatı beygir gücü olarak yaşamaktır. Bu yaşayış telafisi imkânsız zararlara yol açacaktır. Hayatımızı yaşarken sahih bilgiye, isabetli kararlarla yaşamak zorundayız.

Bu dünya misafirhanesinde hepimiz, bizi yoktan var eden Allah´ın misafirleriyiz. Bizler bir ağaç gölgesinde gölgelenen, biraz sonra kalkıp yoluna devam edecek olan yolcuya benziyoruz.

Beşik kapısından bu konağa ağlaya ağlaya girdik, bizi kundaklara sardılar, Gün gelecek kefenlere saracaklar ve mezar kapısından çıkarak uzun uykumuza dalacağız. İşte bu son, kapımızı çalmadan kendimize gelelim.

MEVLANA DAN ÖZLÜ SÖZ

İnsanları kitaplar gibi düşünün ve kapaklarına bakıp aldanmayın; Asıl degerini okumaya başlayınca anlarsınız..

                                                                                 HZ.MEVLANA

 


26.06.2015 11:46:09

Mustafa Avcı

Hangi yol selamet, Hangi yol felaket !

Hangi yol selamet, Hangi yol felaket !