Ellerinde son model fotoğraf makinaları ve kameralar çantaları veya çalışma masalarında ise yine aynı modernlikteki bilgisayarlar, tarayıcılar ve yazıcılar bulunanlar geldikleri davet edilmeyi hak edecek hiçbir icraatları olmadığı halde nezaketen davet edilenler katıldıkları etkinliklerde boyunlarını bükerek oturacaklarına sümma haşa küçük dağları yaratmış havalarına bürünüyorlar!!!

   Bunlardan yukarıda da belirttiğim gibi istisnanın dışında kalan çok az sayıdaki gerçek idealist meslektaşlarımızın dışında kalanları dünya, ülkemiz ve ilimiz hakkında her hangi bir dişe dokunur bilgileri olmadığı gibi kıt ta olsa bazı bilgilere sahip olanlar ise bu vasat bilgilerini de ilimiz ülkemiz ve insanlık aleminin faydası için kullandıkları vaki değildir!!!

    Hiçbir zaman mevcut ile yakın, orta ve uzak gelecekteki sıkıntılarımızı ne gündeme getirirler!, nede bunların giderilmesinin çarelerini gösterip ilgili atanmış ile seçilmişlerle Meslek Odaları ve STK´lardan gereğinin yapılmasını ne yapacakları haberleriyle, yazacakları köşe yazılarıyla isterler, nede bunlarla görüştüklerinde bunları dillendirip gereğinin yapılmasını talep ederler.

   Çünkü bunların böyle bir kaygıları yok. Tek yaptıkları günlerini gün edip keselerini doldurmak.

   Devede kulak oranında bile olmayanların dışında kalanlarının tamamına yakınının haber bulma, yapma kaygıları da yok!

    Tek yaptıkları resmi kurumlardan, Siyaset kurumlarından, Meslek Odalarından, STK´lardan veya özel kurumlardan gelen bülteni incelemeden, ne yazdığına bakmadan ?Kopyala yapıştır? yöntemiyle yazılı, sözlü veya görüntülü ile  Dijital ortamdaki yayınlarına koyduklarından ne haberciliği, ne de  bunun kalıplarını da bilmediklerinden uygulayamazlar. Haberi  yapıştırdılar mı gazetecilik yaptık sanırlar

  Basın ahlak ilkeleri de yine aynı şekilde istisna dışındakilerde hak getire.

  Bu akla gelen tüm olumsuzluklara rağmen bunlar nasıl kendilerini bulunmaz Hint kumaşı görerek özellikle yemekli toplantılarda boy gösterebilmekte, çala kaşık yemek yemektedirler?!!!

BUNUN SEBEBİ NEZAKETENDE OLSA HAK ETMEYENLERİ ŞIMARTACAK İTİBARIN  GÖSTERİLMESİDİR!!!

   Siyasiler, atanmış ve seçilmişler ile Meslek Odaları ile Sivil Toplum Kuruluşları yetkilileri ile mensupları ister kabul etsinler isterlerse etmesinler istisnanın dışında kalanlarının tamamının bu emme basma tulumba misali haberlerini atıldığı gibi koymaları işlerine geldiğinden, birde nezaket gereği mesleğinin gereğini yapıp yapmadıklarına bakılmaksızın medya kurumlarında çalışanların tamamına yakınını toplantılara çağırıyorlar.

    Geldiklerinde bizim kültürümüzden gelen misafirperverliğin gereği kendilerine hürmet gösterilenler ise bu temenna karşısında kendilerini bulunmaz Hint kumaşı sandıklarından kendilerini geliştirme, memleket meselelerini araştırıp bunların çarelerini bulma kaygısına da ihtiyaç duymuyorlar!!!

  GAZETELER RESMİ PRAVDA VEYA EL EHRAM DEĞİL!, GAZETECİLERDE TETİKÇİ VE FEDAİ DEĞİLDİR!

   Yazılı, sözlü ve görsel ile dijital medya organlarının istisnanın dışında kalanları maalesef Sovyetler Birliği dağılıncaya kadar bu ülkenin resmi gazetesi olan ve her vatandaşın okuma mecbur olduğu Pravda ile Mısır devletinin isteği doğrultusunda yayın yapan yarı resmi Al Ahram  ile bizim mahalli  medyanın istisnanın dışında kalanları bir tarafa koyarsak genelinin bu resmi ve yarı resmi gazetelerden hiç mi, hiç bir farkları yok.

   Birde Gazetecilik Meslek ilkeleriyle ilgisi olmayan şeyler yapılıyor ki  gazetecinin her zaman her şartta ilgili ve yetkililerin hizmetlerini de, yapılmayanları da yazması gerekirken maalesef bazıları Basın Meslek İlkeleri, gazetecilik etiğine uyulmayan tetikçilik ten tutunda fedailiğe kadarını da  yapmak  gazeteciliğe yakışmıyor!!!

   Gazeteci hiçbir kişiye kuruma karşı peşin hükümlü olmadığı gibi bu kurumları sürekli ne öve bilme, nede yerme hakkına da sahip değildir. Gazeteci genel ahlak ve medeni çerçeve ile hukuk içinde iyi hizmeti över yapılmayanı ise eleştirir.

    İnancımızın göstergesi olan sevap ve günah işleyenlerin yaptıklarının karşılığını mutlaka görecekler İlahi emri gerçeğinin her işte olduğu gibi bizim meslektaşlarımız tarafından da hakkıyla yerine getirilmesi.

    Tüm siyasiler, atanmış ve seçilmişlerle, Meslek Odaları ve STK´lar tarafından da kendileri ve kurumlarının reklamı yerine ülkemizin istikbali göz önüne alınarak her konuda olduğu gibi Medya mensupları içinde de hak edenlere hak ettikleri değerin verilmesi, aksinden ise kaçınılması dileğiyle.

  Gazetecilik mesleğinin gereğini yapan tüm meslektaşlarımızın10 Ocak Çalışan Gazeteciler günü kutlu olsun.

  Rabbim Yar ve Yardımcımız Olsun.