Aşırı tarafgirlik çoğu zaman insanın gözünü kör ediyor. Dolayısı ile de birçok doğruları göremiyorsun. Halbu ki insan doğruları da görebilmeli, eğrileri de görebilmeli. Bu siyasetçilerimizde ve siyasi tarafgirlerde bir saplantı oluyor. Bazen insanların ayaklarının altına altın döşeseniz, adam görmek ve inanmak istemiyorsa ona göre altın bakır olabiliyor. İnsan neyi nasıl görmek istiyorsa onu öyle görebiliyor, o konuda da direniyor.

       Biz gençlik yıllarımızda bizi yönlendiren insanlar dini konuda yetiştirdikleri kadar da partici yetiştiriyorlardı. Bir Müslüman sarhoş insanın arkasına takılıp onu nerede ise evliya imiş gibi anlatabiliyorsunuz. İnşallah yüce Rabbim bizi yirmi beş yıl önceki halimizdeki düşüncemizden affeder.

       İslam’ın en büyük panzehiri benim diyen bir masonu yıllarca nurlu diye insanlara lanse ettik. Ne idi bu kadar körlük, işte bu aşırı tarafgirliktir. İnsan yalan dolanla insanları avutuyor ve münafık kılığına giriyorsa bir Müslüman görebilmeli. Bunu gördüğümüzde karşı çıktığımızda gazetenin önüne konulmuştuk. Yüce rabbim onları da ayıktırsın, insan bazen içmeden sarhoş oluyor. Yaşam ve yetişme tarzına uymayan insanları tarafgirlik uğruna inatla destekliyor ve tarafgirliğe devam ediyor.

       30 yıl önce Adalet partisi ilçe teşkilatındayım, Rahmetli Avni Kavurmacı oğlu o dönem AP milletvekili. En büyük yarış o zaman MSP ile yapılıyor, Milli Selamet Partisi ülkeye fabrikalar ve dini söylemlerle insanlardan oy isterken Demirel’in bir dindar olmadığı anlatılıyor. Eskil o zaman kasaba idi, Eskilden bir vatandaş gelmiş Avni Beye, “ Sayın vekilim MSP biz dinsizlikle suçluyor gelin bunlara bir şey anlatın. Yoksa bizi masonlara oy veriyorsunuz diye dışarı çıkarmıyorlar” dedi. Avni Bey sessiz kaldı ve baktım cevap yok, ben hemen devreye girip, “ camiye imam mı seçiyoruz memlekete idarecimi” dedim.

       Avni Bey altın bulmuş gibi, “ bak duydun mu Erdoğan ne diyor” dedi. Benim cevabım ona altın bulmuşa döndü, hâlbuki bir müslümanın memleketi idare etmesi kadar doğal bir şey var mı? Sanki müslümanın memleket idaresine talip olma hakkı yokmuş gibi bir durumu destekliyorduk. Nedeni ise aşırı tarafgirlik ve particiliğimizden kaynaklanıyordu.

       Bir insan eğer AK Partiyi düşüncelerine tercüman olduğu için destekliyor da, bir gün düşüncelerine ters düştü ise desteklememeye bilmeli. Siyaset din değil, amel değil, itikat değil, düşüncelerine ve inancına hizmet yoludur. O yönde kullanabiliyor insanların huzur ve refah içinde yaşamasını sağlayabiliyorsan bundan güzel bir şey yoktur.

       Geçen bir ara birkaç arkadaşla konuşuyoruz, arkadaşın birisi Ak Parti’nin Aksaray’a ne yaptığını sorgulayarak. Mahmut Öztürk’ün Polis okulunu misal verdi. O gün Milletvekili İlknur hanımın yeni yapılacak hastane ile ilgili ödeneğin çıktığı açıklaması vardı. Yine İl Başkanı Fatih Yıldırıcının cevap açıklaması içinde Aksaray’a yapılan hizmetler vardı gazete elimde idi bunu gösterdim. İnanın ne var bunlarda diye tepki göstermesine çok şaşırdım ve kendimin eski halini hatırladım.

      Şu otoyollara, Organize sanayine, sağlıktaki gelişmeye, köylerin şehir haline dönüşüne, işsizliğin minimuma düşmesi, ilçelere yeni barajlar, yeni kapalı spor salonlarının yapımı, kentsel dönüşüm ve yeni sanayi, toki ile insanların yeni evlere kavuşması, kapalı yüzme havuzu, hükümet ve adliye binasını tamamlanması, kalkınmada altıncı iller arasına girmemiz, en önemlisi üniversitemizin açılması ve hızla gelişmesi yeni okullar ve yurtların açılması derken Aksaray çevre illere göre hızla gelişen bir il.

       Bunu söyleyince sesini çıkarmadı arkadaş, sonra haklısın dedi.  Üniversitenin bir ünitesinin Polis okuluna eş değer olduğunu görmemek kadar yanlış olamaz. Bunu derken polis okuluna sebep olan Öztürkü göz ardımı edeceğiz elbette minnetle yad edeceğiz. Onu minnetle yad ettiğimiz gibi diğer hizmetlere vesile olanları da minnetle anmalıyız. Bunca hizmetleri iktidarın genel politikası gibi görmek çok yanlış, vekillerde o iktidarın bir parçasıdır, bunu unutmamak lazım.

        Bunu neden yazdığıma gelince, geçenlerde MHP İl Başkanımızın bir açıklamasını okudum eğer doğruysa başlık, “ Kentsel dönüşümü yaptırmayacağız” bu çok iddialı bir söz. Projeye, “ kâğıt üzerinde güzel” sözü de çok yanlış. Bu proje güzel destek oluyorum ama insanlarda mağdur edilmemeli dese sevinirdim. Bir kısım insanlar memnun edilirken tepkilerde hesap edilmeli. Tarafgirlik ve oy uğruna söylenen bir söz olduğu için tarafgirlik bazen doğruları da göstermeye biliyor. Yani aşırı tarafgirlik insana manen de zarar verir, doğrularda birleşmek lazım.


16.02.2013 00:00:00

Erdogan Kaya

Görmek İstemezsen Göremezsin

Görmek İstemezsen Göremezsin