Aile büyüklerimiz bizlere adabı muaşeratı anlatırken bazı şeylere çok dikkat etmemizin gerekliliğini üstüne basa basa anlatmışlardır. Görgü kuralları diye bir şey vardır değil mi? Bence tahsil önemli ama aileden aldığı görgüde çok önemlidir. Çocuk yaşta alınan eğitim insanın kafasından kolay kolay silinmiyor.

Büyüklerimiz bize edebi anlatırken hep şöyle derdi. Edep; güzel terbiye, iyi davranış, güzel ahlâk, hayâ, nezaket, zarafet demektir. Edep, hiçbir hırsızın çalamadığı güzel bir ziynettir. Edep, insan ile hayvani ayırt eden bir faktördür.

Mutlaka doğru bir teşhis, bu teşhis. Hangi hayvanda edep arayabiliriz ki! Sadece eğitebilirsin, seni tanır, barınacağı yeri tanır, fakat senin yanında edepli davranamaz. Bazı iki ayaklı hayvanlar gibi.Hazreti Mevlana ne demiş;  Aradım tüm meclisleri, kıldım ilmi talep; Dediler ilim en sonda, önce gerek edep”… Bakın edep okumaktan daha önce geliyor, Burada gerçek gün yüzüne çıkıyor demek ki aileden edep terbiyesi almak lazım.

Dinimizde edep ve hayânın yeri çok mühimdir. Edepsiz ve hayâsız kimse, zamanla küfre kadar gidebilir. Edep ve hayâ, imanın esasındandır. Edep ve hayâsı olan Allah’tan utandığı için günahtan çekinir. İnsanlardan utanmayan Allah’tan da utanmaz

Düğün, cenaze merasim, tören, toplantı, eğlence, festivallerde ve bayramlarda daha hassas, nazik ve kibar olunur. Mesela cenazede, cenaze sahiplerinin üzüntüsü paylaşılır, maddî ve manevî üzerine düşen yardım yapılır, teselli edici söz ve davranışlarda bulunulur. Yakınlarını kaybedenlere daha yakın davranılır.

Toplantılarda, Eğlencelerde, Festivallerde, Eğer halka görünür yerlerde veya dikkat çekici alanlarda eğer ön saftaysanız bacağınızı gere gere açarsanız, eliniz ile burnunuzu veya başka yerlerinizi kaşırsanız,bacak bacak üstüne atarsanız sizin edepsizlerle farkınız olmayacaktır.

Toplum içerimsinde oturuşunuz kalkışınız konuşmanız el ve ayak hareketleriniz veya buna benzer davranışlarınız toplum tarafından sürekli izlenir. Toplum gördüğü nahoş hareketler ve davranışlara iyi bir not vermez sıfır çeker sıfırrr.

Düğün ve bayramlarda her zamankinden daha fazla güler yüzlü, neşeli, nazik, ikram edici olmak, büyüklere ve küçüklere uygun hediyeler vermek, gönüllerini ve dualarını almak, görgülerimiz ve göreneklerimiz arasındadır

Görgüde, eliyle, diliyle, bedeniyle, tavrıyla, nahoş görüntü sergileyerek başkalarını incitmemek erdemliktir

Gazeteci olduğumuz için hep merasimlerde, eğlencelerde, toplantılarda, Festivallerde vs. yerlerde resim ve görüntü almak için hep ön tarafta durduğumuz için bu tür olaylara sık sık olmasa da ara sıra rastlıyoruz ve onlar adına üzülüyoruz. Keşke topluma karşı davranış şekillerimize dikkat etsek ve insanları hareketlerimizle incitmesek.

Neyse hepimiz insan olarak her şeyimize dikkat etmek zorundayız, Artık halk adına birileri bizleri gözetliyor. İnsanları üzecek ve rahatsız edecek hal ve hareketlerden sakınmamız gerekiyor Yarın hesap günü bunun hesabını da vermek zorunda kalırız.

Netice-i kelam, bu ve benzeri örnekleri hayatın çeşitli alanlarına yaymamız mümkün. Ama sözün özü, her nereye gidersek gidelim. Bulunduğumuz ortama göre dinimizin emrini, örf ve adetlerimizi, gelenek ve göreneklerimizi unutmamamız gerekiyor. Toplumun önünde olanlar önce yaratana karşı ve daha sonra topluma karşı ödevini iyi yapmak zorundadır.

 

 


18.12.2014 00:00:00

Mustafa Avcı

Görgü Kuralları diye bir şey vardır

Görgü Kuralları diye bir şey vardır