Cuma?dan devam.

     Özelde ülkemiz ve milletimize, genelde ise mazlum Müslümanlar ile emperyalizme karşı mücadele eden dünyanın diğer milletlerine zarar vermekten başkaca hiçbir faydası olmayan.

     Tek faydası emperyalist güçlerle onların bir eli yağda,diğer balda Türkiye?de milletimizin,başka mazlum milletlerin ülkelerinde ise onların sırtından geçinen Asalaklarla bu Asalakların içimizdeki işbirlikçilerine hizmet olan vahşi gezi eylemleri ile ilgili olarak gurbetçilerimizin görüşlerinin 1. bölümünü Cuma günü yazmıştım.

     O gün yazamadığım görüşlerini ise Vandallara millet düşmanlarının ve onların yerli işbirlikçi taraftarlarının yüzüne Osmanlı tokadı gibi şakıması için kaldığı yerden devam ediyorum..

   KANAL İSTANBULA KARŞI ÇIKMAK SEVR?İ SAVUNMAKTIR

    Birinci Dünya Savaşında müttefikimiz olan Almanların yenilmesiyle Osmanlı devletininde yenik sayılması ile yapılan Mondros Ateşkesinden sonra Sevr Antlaşması milletimize zorla dayatıldı.

      Bu antlaşmaya kadar boğazların mutlak hâkimiyeti ülkemizdeydi.

      Kurtuluş Savaşından sonra düşmanı ülkemizden çıkartarak milli bir devlet kurmuş olsakta Boğazların tam hâkimiyetini kaybettik.

     ?Boğaz İstanbul?un? açılmasıyla hem İstanbullunun sürekli tehlikede olan malı canı emniyete alınacak,hemde Sevr?de başlayıp Lozan?daki bize dayatılan kendi boğazlarımızın üstündeki etkisizliğimizin fiilen ortadan kalkmasını sağlayacak uygulamaya karşı çıkmanın mantığı varmı?

    Olmamasına rağmen Gezicilerin Başbakan yardımcısı Bülent Arınç?a sundukları notanın üç maddesinden birisinin Hava limanı,,ikincisinin üçüncü  boğaz köprüsünden vaz geçilmesiyken üçüncüsünün ise bizi servin etkisinden Boğaz kenarı ve civarında yaşayan insanlarımızın her an karşı karşıya oldukları can ve mal kaybından kurtaracak bu kanaldan da vaz  geçilmesiydi.!!!

      Bu kanaldan vaz geçilmesinin istenmesinin asla ve asla ulusalcılıkla, milliyetçilikle açıklanamayacağını bunların ancak olsa,olsa ulusalcılığı maske yaparak milletimizin cebinden alınarak milletimiz fakirleşirken rantçıların ise dahada çok semizleşmesine hizmet etmektir.

      Sözün özü Gezi eylemlerinin ve eylemcilerinin hiçbir maddi ve manevi dayanağı olmayıp onları oralarda 3 hafta boyunca tıka basa besleyen rantları azalan emperyal güçleriyle onların içimizdeki uşaklarının milletimizin %99.5?inin sahip olduğu inanca.

     Bu inanca bağlı olanlara karşı olan %0.5?in Müslüman mahallesinde bir yandan salyangoz satmak,diğer taraftan ise Müslümanların her konuda geri bırakılarak kendilerine uşak yapmak istemelerinden öteye bir dayanakları yoktur.?dediler.

    GURBETÇİLER?AK PARTİ HÜKÜMETİYLE İTİBAR GÖRDÜK?

    İlk bölümünü Cuma günü yazdığım bu gün ise ikinci bölümünü sizlerle paylaştığım gurbetçilerimizin Gezi eylemleriyle ilgili yazının girişinden yukarıdaki satırlar  sayıları 7 Milyonu yakın olan gurbetçilerimizin Avrupa genelindeki 5 milyon?u bulan gurbetçilerimize aittir.

     Gurbetçilerimiz Ak Parti hükümetinin ülkemizde sağladığı  ekonomik gelişme ve demokrasinin standardının yükseltilmesi çalışmalarıyla bulundukları ülkelerde saygınlıklarının arttığını.

    Bu olumlu gelişmelerin etkisiyle bulundukları ülkelerdeki iş verenleri,iş arkadaşları ve resmi makamlar tarafından bir AB vatandaşı gibi itibar görmeye başladıklarını belirtirlerken sevinçleri gözlerinden okunuyor.

GURBETÇİLERİMİZİN İŞ ARKADAŞLARI  ?TÜRKİYEDE BİZEDE İŞ VERİRMİSİNİZ?? DİYE SORUYORLAR!

    AB ülkelerinin ekonomik sıkıntılarının aksine ülkemizin kıskandıracak kalkınması nedeniyle gurbetçilerimizin her gün artan sayıdakileri geleceklerini ülkemizde ararken birlikte çalıştıkları iş arkadaşlarının da başarılan gelişmeyi görerek gurbetçilerimizden ?Bize de Türkiye?de yanınızda iş verirmisiniz?? diye sorduklarını göğüsleri kabararak anlatıyorlar.

     GURBETÇİLER GEZİCİLERİ TÜKÜRÜKLE BOĞAR

       Atmışlı yıllardan itibaren tüm milli meselelerimizde ve  tabi afetlerde  maddi ve manevi imkanlarıyla yanımızda olan, bize zarar verecek her türlü menfilikle birlikte Gezi Vandallığını da asla ve asla tasvip etmedikleri gibi nefretle kınayan gurbetçilerimizin eline geziciler geçse inanın onları tükürükle boğarlar..

      Sözün Özü;Almanya,Hollanda,Fransa ve Belçika ile hatta Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde görüştüğüm gurbetçilerimiz ülkemizin ve milletimizle kültürümüze ucu ucuna zıt olan hiçbir milletler arası sözleşme ile ahlak kuralına da dayanmayan bu kırmacı,dökmeci,milletin ekmek teknesine zarar veren,canına kast eden ülkemizin  ekonomisine zarar vererek rantçılar semizleştiren çağdışı vahşetin tamamen bitirilmesi.

      Rantları gereği aksini yapma yada devam edecek olanların ise devede kulak bile olmayanlarının ise ülkemiz tarafından kabul edilen milletler arası sözleşmeler,milli anayasamız ve yasalarımız çerçevesinde can ve mal kaybına sebep olunmasının önüne geçilmesi.

     Bu maddi ve manevi vahşeti organize eden, besleyenler ile katılanların mutlaka yakalanarak sebep oldukları can kayıplarının ve mal kayıplarının hesabının mutlaka sorulmasının sağlanarak bizi maddi ve manevi olarak olumsuz olarak etkileyen bu vahşetin gündemimizden tamamen çıkartılıma sının sağlanması dileğiyle.

       Rabbim Yar ve Yardımcımız Olsun. 

       Bitti.