Yarın  2. Meşrutiyetin 24 Temmuz 1908’de ilan edilmesi ile o günden sonra gazetelerin sansür memurlarının kontrolünden geçmeden yayınlanmasının sözüm ona 106. yıl dönümü.!!!

   Sözüm ona diyorum çünkü şu anda da tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de basına ekonomik, siyasi, idari ve diğer birçok yollarla açık ve kapalı şekilde sansür uygulanmaya devem ediliyor.

   Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler ile bizim ülkemiz arasında kıyaslama yapıldığında gerçek manada basın hürriyetinin ne kadar olduğu bakış açısına göre tartışmalıdır.!!!

    Çünkü her ülke kendi çıkarları için gereğinde bırakın basının hürriyetini basının gırtlağını bile sıkarken başka ülkelerdeki gazetecilikle ilgili olmayan konular yüzünden hapse atılanlar bizim ülkemizle ilgili yapılan eleştirilerde haksız olarak çifte standartları İsrail katliamında ayyuka çıkanlar tarafından gündeme haksız olarak getirilse de.

    Hatta ve en son olarak ta kendilerinin telefon direği gibi olan kabahatlerini görmeyen Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck’un Türkiye ziyaretindeki tutarsız açıklamaları.

ÇİFTE STANDARTLI BATI ZALİM İSRAİL YERİNE MASUM FİLİSTİNLİLERİ SUÇLAMAKTAN UTANMIYOR

    Terör devleti İsrail tarafından dünyanın en modern silahları, hatta savaş suçu sayılan kimyasal silahlarla Gazzede taş üstünde taş, baş üstünde baş bırakılmayan hava ve kara operasyonlarıyla yüzlerce masum Filistinli sivile sadece yarım dakika zaman verilerek katledilmeleri, binlercesinin yaralanmalarına sebep olanların yerine ülkelerini savunan mazlumlar suçlu yapsalar da.!!!

HAMBURG OLAYLARINI SANSÜRLE ALMANLARLA BİRLİKTE TÜM DÜNYA’DANDA SAKLADILAR

    Bu yılın Ocak ayında Hamburg’u savaş alanına çeviren bizim ülkemizin gelişmesini engellemek isteyen emperyalistlerin maksadına hizmet eden gezicilerin benzeri Van dallıklarını bizzat orada hem de Almanya’nın kalbi olan Başkentleri Berlin de takip ettiğim gazetelerinde sansür edilerek  kendi halkıyla birlikte dünyadan da saklanılmasına.

ALMAN CUMHURBAŞANLIK SARAYI YAKININDA UYGULANAN SANSÜRLE AKİT SİTESİNE GİREMEDİM!!

     Alman Cumhurbaşkanlığı Sarayına birkaç km mesafede olan Berlin’deki 5 gün kaldığım otelimde Alman devletinin uyguladığı sansürle Türkiye’nin diğer tüm gazetelerinin sitesine girebilirken Vakit gazetesinin sitesine girememem onların çifte standartlarını bizzat gördüğüm somut halini ortaya koyuyordu.!!!

BATI BASINI KENDİ ÜLKELERİNİN ÇIKARI İÇİN HAMBURG OLAYLARINDA OLDUĞU GİBİ KARARTMA UYGULARKEN TÜRK BASINI MİLLETİN DEĞERLERİNE SALDIRIP EMPERYALİSTLERİN UŞAĞI OLUYOR

      Emperyalist ülkelerin medyasının kendi ülkelerinin çıkarı söz konusu olduğunda daha önceki Fransa’daki Elektrik trafosunda bir Müslümanın ölümüyle başlayıp ülke geneline yayılan olayların ve Ocak ayındaki Hamburg olaylarında Alman medyasının karatması bu çifte standardı gözler önüne seriyor.

    Onlar kendi ülkelerinin çıkarı için gereğinde karartma uygularlarken bizim ülkemizdeki gazetelerin geneli ise ülkemiz ve ülkemizde yaşayanlardan çok dış güçlerin uşaklığını yaptıklarından onlar adına milletimizin değerlerine karşı en küçük olaylar bahane edilerek itibarımıza saldırırken, emperyalistlerin yaptıklarına ise direk ve dolaylı sansürler uygulayarak bizim milletimizden ve dünya kamuoyundan saklıyorlar.

AKSARAYDA İSTİSNANIN DIŞINDA KALANLARI GAZETECİLİK DEĞİL TİCARET YAPIYOR!!!

     Aksaray’ımızda ise Gazeteciler ve gazetelerin devede kulak bile olmayacak oranın dışında kalanlarının tamamı gazetecilik yerine ticaret yapmaktan öteye hiç mi hiçbir şey yapmıyorlar.!!!

     Bundan dolayı da ne mefkûreleri nede ulaşmak istedikleri menzilleri yani kızıl elmaları var.

      İlimizdeki Mahalli gazeteler, internet siteleri ile Genel gazetelerin, milli ve milletler arası yayınların ilimizdeki temsilcilerinin devede kulak kadar bile olmayanların dışında kalanlarının hiç birinin Aksaray ve Türkiye’nin geleceği için yıllık ve aylık yayın politikaları yok.!!!

    Dolayısıyla da ilimiz ve ülkemiz içinde ilimizde yaşayan kendi evlatları ile ülkemizin çocuklarının hayat standartlarının yükseltilmesi içinde her hangi bir hedefleri yok.!!!

 MEŞRU GAZETECİLİK YAPMAYI TİCARETLERİNE ENGELMİŞ GİBİ GÖRÜYORLAR!!!

   Sanki ticaret yapmaları hedeflerini belirlemeye ve bu belirledikleri hedeflere göre yayın yapmaları, doğruyu överken yanlışı  ise yermeleri meşru ticaretlerine engelmiş gibi tek yaptıkları ”Salla başı al maaşı “ diyenler gibi memleketin yanmasını!!! ölmesini!!! ve bitmesini!!! umursamadan cukkalarına, cukka katmaktan öteye bir şey yapmıyorlar.!!!

HEDEFLERİ OLMAYAN GAZETECİLERİNDE KÖR KURUŞLUK İDİBARLARIDA OLMUYOR!!!

    Böyle olunca da ne kendilerini, neden yayın organlarını umursayan, adam yerine koyan olmuyor.!!!

AKSARAY’LI GAZETECİLERİN YEDİKLERİ İÇTİKLERİ VE SOLUDUKLARI ZEHİRLE ZAKKUM OLSUN!!!

  İstisnanın dışında kalan Aksaray medyasının ezici çoğunluğunun ülkemiz ve ilimiz dolayısıyla kendileri ve evlatları için aylık, yıllık hedefleri olmadığı gibi kendi memleketimiz konusundaki sahip olmaları gereken bilgisizlikleri ve bu bilgisizlikleriyle de her gün kendilerinin ve dolayısıyla ilimizin ayağına adeta kurşun sıkıyorlar.

   AKSARAY BASINININ CAHİLLİĞİNİN AYNASI”VALİLER KAPODOKYAYI GEZDİ(!)” HABERİ!!!

   Merkezi Kapadokya devleti Konya-Ankara makasından başlar ve Aksaray, Kırşehir ile Kayseri’yi içine alan üçgen şeklindeki bir bölgenin adıdır.

      Bu bölgenin %40’ından fazlası Aksaray sınırları içinde kalırken geriyle kalanı ise Kırşehir, Kayseri’nin Soğanlı Vadisi ve Niğde’nin Eski Gümüşler Manastırı ile Nevşehir ilinin çoğunluğu Ürgüp geriye kalanı İse Avanos ilçesi sınırları içindeki bölgenin adıdır.

   “Güzel Atlar Ülkesi” manasına gelen Kapadokya Devletinin en önemli kıralı olan ve Aksaray’ı yeniden imar ederek buraya adını verip buraya yerleşen Arciheles ve dolayısıyla onun ikamet ettiği Kapadokya devletinin merkezi Aksaray’dır.

    Bu çıplak ve yalın tarihi ve coğrafi gerçeğe rağmen Kapadokya bölgesinin alan olarak %1’i kadar bile bir yerini işgal etmeyen Ürgüp ilçesinin Göreme Beldesindeki aynı ismi taşıyan vadiye ilimizden yapılan her hangi bir resmi ve özel gezinin haberi Göreme’ye yapılan gezi balığıyla verilmesi gerekirken cahillerine doymayanlar bunu bilmiyor.

  Bilmediklerinden de akla izana sığmayan cahillikle yapılan gezi sanki Kapadokya’nın tamamına yapılmış gibi gazeteler ve internet sitelerinde haberi yapılıyor.

    Bunun son akla ziyan cahillik örneği ise Ahi Kalkınma Ajansı(AHİKA)nın toplantısına katılan bölge valilerinin göreme vadisi gezisiyle ilgili yapılan haberdir.

   Aksaray’da yaşayıp Aksaray’ın değerlerini bilmeyen, aksine birde kendi ayağımıza sıkarcasına yapılan birçok haberlerle birlikte son Valiler haberini de yazanların ve yayınlayanların bu memleketin sahip olduklarını yok sayarak ihanet ettiklerinden soldukları havayı yedikleri ekmeği ve içtikleri suyunu hak etmiyorlar.

    Dolayısıyla da hak etmedikleri Havayı solumaları, suyu içmeleri ve yemeği yemeleri kendilerine haramdır.

   Bu nedenle yedikleri, içtikleri ve soluduklarını hak edinceye kadar bu nimetler zehirle zakkum olsun

      Bırakın gazeteciliği insanlığa bile yakışmayan bu vurdumduymazlığın terk edilerek tüm gazetecilerin ve gazetelerin birer mefkûre sahibi olarak ilimiz, insanlarımız ve ülkemiz için aylık, yıllık ve orta ile uzun vadede yayın politikalarını benimseyerek, bu çerçevede hedeflerini belirleyerek tespit ettiklerinin takipçisi olmaları dileğiyle.

     24 Temmuz Basın Bayramı hak edenlere kutlu olsun.

EROĞLU VE YAZGI’NIN ZORLAMAYLA DEĞİL SAMİMİYETLE VE İKNAYLA AKSARAY’A

AÇILACAK TÜNELDEN ECEMİŞ SUYUNUDA AKITIRLAR!!!

  Zorla hiçbir şeyin yapılamayacağının en son örneği verilen onca şaşalı nutuklara, bunun devlet projesi!!!olduğu yönündeki yüksek perdeden atılan ve su geçilirken at değiştirmek istenen 18. madde  tehditlerine rağmen bu tehditler karşısındaki kenetlemeyle akamete uğrayan “Sanayi Projesidir.”!!!

   Bu projenin uygulanmak istendiği dönemde seslendirilen, hatta Başbakan Erdoğan’ın mitinginde asılan pankartla en yüksek makamların duyması ve desteklenmesi istenen Pozantı/ Ecemiş Çayından Aksaray’a içme suyu alınması ile ilgili yazdığım yazıda bu projenin zorlamayla gerçekleşmesinin mümkün olmadığını.

  Bunu da 12 yıl Günaydın gazetesinin il temsilcisi olarak bölgede çalışırken edindiğim Niğde’nin en pasif vatandaşının Aksaray’ın en aktif vatandaşı gibi birbirilerine olan tutkunluğunu bilen olarak zorlama karşısında Çamardı’nın ve Niğde ilinin tamamının yekvücut olup bunu engelleyeceğini belirtmiştim.

   Salı akşamı Hükümet meydanında Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından ilimizde tamamlananlarla yeni yapılacak olan tesislerin toplu açılış ve temel atma törenlerinde Bakan Profesör Dr. Veysel Eroğlu’nun ve konuyla ilgili lokal ve genel çalışmalarını bildiğim Belediye Başkanı Haluk Şahin Yazgı’nın samimiyetiyle bölge insanlarının ve mülki ve mahalli idarecilerinin zorlanmadan, tehditte edilmeden ortak payda ile ikna edileceği.

  Bununun ardından Ferhat samimiyetiyle ustasının elinde pamuk gibi yumuşayan taşların delinerek açılacak tünelle Aksaray’ın orta vadede yeterli ve kaliteli içme suyuna kavuşmaya daha da yaklaştığına inanıyorum.

  Samimiyetle Koruk Üzüm’ün en tatlı Şerbet’e dönüştüğü bilinciyle gerekenin aynı samimiyetle ve kimsenin kaybetmediği, aksine iki tarafında ”Kazan, Kazan” prensibiyle sürdürülmesi ve sonuca en kısa zamanda ulaşılması dileğiyle.

     Rabbim Yar ve Yardımcımız Olsun.

 

    


23.07.2014 00:00:00

Ali Genç

Gazetecinin` de Gazetelerin `de adı var

Gazetecinin? de Gazetelerin ?de adı var