Bu gün 44. Yıldönümü olan 12 Mart darbesi kelimenin tam anlamıyla fıkralık.
Hem de birde değil 2 fıkralık.
İŞLENEN KABAHATTEN BÜYÜK ÖZÜR!!!
Önce ilk fıkramız;
Bir gün Padişah Veziriyle sarayın bahçesinde gezerken Lala öyle bir suç işle ki özrün kabahatinden büyük olsun.!demiş.
Bunun üzerine Vezir birlikte yürüdüğü Padişahın kaba etine bir çimdik atar.
Padişah Ne yapıyorsun?diye kızınca da Veziri Af edersiniz devletlûm ana sultan sandım!diyerek çimdiği kendisine değil Padişahın anasına attığını sandığını!!! belirtmiş.
Bununla da Padişaha attığı çimdik için dilediği özrü işlediği kabahatinden daha büyük olmuş.!
BENİM HASBAMADA YAKIŞIR!!!
İkinci fıkra; Günün birinde dekolte gezen bir bayan mahallin Müftüsüne şikayet edilmiş.
Müftü bu konuda kızarak sıralamış bu konudaki emirleri.
Lafını bitirdikten sonra Efendim bu hanım sizin kızınız diye belirtilince biriz önce söylediklerini unutarak Benim Hasbamada yakışır.!!!demiş.
12 Mart 1971dede o zamanki ekonomik olarak dünyanın geri kalkmış ülkeleri arasında bulunan Türkiyesinde bin bir zorlukla karınlarını doyurmaya çalışan milletimizin çoluk çocuğunun boğazından keserek aldıklar yine kendilerine çevirtildi.
9 Mart 1971de solcu askerler Doğan Avcıoğlunun başını çektiği kendilerine Milli Demokratik Devrimci adını veren bir gurup solcu tarafından desteklenen darbe içlerindeki bazı subayların ihbarıyla engellendi.
9 MART DARBESİNİ ENGELLEYENLER 3 GÜN SONRA KENDİLERİ DARBE YAPIP
ATATÜRKÜN KURDUĞU TBMMMSİNDEN GÜVENOYU ALAN HÜKÜMETİ DEVİRDİLER
9 Marttaki sol cuntayı bertaraf edenler bunları bağımsız yargıya havale edeceklerine bu darbeye teşebbüste bulunanları resen emekliye sevk ettiler.
Padişahla veziri ve Müftü fıkrasındaki gibi Genelkurmay Başkanı Orgeneral Memduh Tağmaç, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Faruk Gürler, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Muhsin Batur ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Celal Eyiceoğlu`nun imzasını taşıyan 12 Mart Muhtırası yapıldı.
TÜM DARBELERDEN KURTULUŞUN YEGANA ÇARESİ
TAM SİVİL VE TAM DEMOKRATİK YENİ ANAYASA!!!
Türkiyenin millet iradesine karşı olan akla gelen tüm silahlı ve silahsız kalkışmalardan tamamen kurtulması ve bunların tarihin tozlu sayfalarına kaldırılmasının yegana yolu tüm erklerin yetki ve sorumluluklarının sınırlarının Çin Seddi gibi yüksek duvarlarla ayrıldığı yeni bir Anayasadır.!!!
Dünya durdukça ülkemizin milli birlik ve beraberlik içinde devamı için tam sivil ve tam demokratik bir anayasanın zaman geçirilmeden yapılması,bunun için milletimizin de kendi istikbali için gereğini yapması.
ALLAH(C.C.) MİLLETİMZE BİR DAHA İSTİKLAL MARŞI YAZDIRMASIN!!!
Hakkımız olan tüm maddi ve manevi imkanlara kavuşarak kıyamete kadar dünyanın saygı duyulan bir ülkesi olabilmemizin yegane çaresi birlik ve dirliğimizi korumaktan geçer.!!!
Bu birlik ve dirliğimiz için 81 milyon vatandaşımızın tek yürek olması ve merhum Akifin belirttiği gibi Cenab-ı Allah(C.C.)ın milletimize bir daha İstiklal Marşı yazdırmaması dileğiyle milli marşımızın kabul edilişinin 94. Yıldönümü milletimize kutlu olsun.