Değerli okurlarım: İnsan olmanın gereğini biliyorsak yaratılmış her şeyde bir güzellik olduğunu fark ediyor ve bu şıklık, bu uyum, bu estetik sizi bütün bu harikuladelikleri icra edene, akıllara durgunluk veren O sonsuz büyüklükteki sanatkara götürüyorsa eğer siz kendini bilen, aklı başında bir bireysiniz demektir.

Aklı başında olan birey yaratıcısını, yaratılış gayesini de bilir. İşte bu asli ve izafi kutsallarımız bizlere böylesi değerler katar, gözümüzü açar, düşünen, akleden, fikreden akıl izan sahibi insanlara dönüştürür.

Cennete gitme arzumuz beraberinde cehenneme düşme korkusunu da getiriyor. Cehennemden doğal olarak korkarız. Bu korku bizi "Var edene" karşı derin bir saygı ve bu saygıya bağlı olarak iyi bir insan yapıp, kulluk anlamında sorumluluk sahibi edip, Allah´a karşı mahcup bireyler yapmalıdır ve bu işin sınırı burada nihayete ermelidir. Yani Allah´tan gereği ve layıkıyla korkma sınırı, başka hiçbir şeyden korkmama sırrına erişmektir. Gerçek hayatı minicik dünya hayatına tercih etmemektir.

Birde "kutsallaştırdıklarımız" var ki bunlar ayağa engel, göze perde, omuzda yük, fikirde korku, yaşam içinde de birer kaostur.

Mesela tarihin başlangıcından itibaren yüce Yaratıcının yerine ikame edilmiş "putlar" var. İnsanoğlu karanlıklarından bu putlara sığınarak kurtulmaya çalışmış. Sebebi nefsi isteklerine uyum sağlar hale getirmek olmuştur. Bilerek veya farkında olmadan bizi var eden ve rızkımızı verip, kollayıp gözeten Rabbimizin yerine ikame edilmiş putları olanlar olmuştur. Hayatın ve tarihin içinde kalpleri deforme olmuş,akılları dumura uğramış insanlar olmuştur?

 

Bize sunulan hayat nimetinin kıymetini bilelim, insan olmanın gereğini yapıp dünyanın aldatıcı tuzağında yok olmayalım?

 


cem351
13.03.2017 08:34:38
Adam gibi adam olalım.

10.03.2017 19:59:54

İshak Pekgöz

Farkındamıyız

Farkındamıyız