Ak parti belediye başkan adayı, Evren Dinçer´in Aksaray´ı idare edecek kabiliyet, ciddiyet ve birikime sahip olup olmadığının ölçüsünü net olarak,  seçim konuşmalarında çıkaracağız. Şu an bir şey diyemiyoruz çünkü Dinçer´den ziyade partinin yetkilileri kılışe lafları konuşuyorlar.

           Evren Dinçer´in kafasında, kalbinde, beyninde sadece, katıksız Aksaray Belediye başkanlığı mı var yoksa biraz particilik,  kazanınca beş yıl sonrası mı, biraz eyyamcılık mı var?  Varsa aranan başkan olması çok zor.

          İdarecilik bilgi ve becerisi, hal ve davranışlarından idare ettiği yere hâkim olabileceğini gösteriyor. Ehliyet ve liyakat sahibi olup olmadığını ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığında daire başkanı olarak görev yaptığı süre içerisinde, ispat etmiş olduğu inancı yaygın.

          Devletimizin en önemli bakanlığında,  daire başkanı olmak çok önemlidir dolaysıyla,  devlet çarkının nasıl işlediğini, ANKARA BÜROKRASİSİNİ, Ankara´da işlerin nasıl takip edileceğini bilmek anlamına gelir ki bu Aksaray için büyük bir ŞANSTIR.

          Aksaray´ı,  ŞEHİR, bizleri de ŞEHİRLİ yapabilme birikimine sahip mi? Bu günden başlamak üzere, kazandığında, bir Nisan´dan itibaren Aksaray´ca alışkanlıklara karşı koyarak, Aksaray´da yüksek seviyeli bir başkan olarak CESUR davranabilir mi? Sadece, Aksaray ve belediye hizmetlerine odaklanabilir mi? Kazandığında bunları göreceğiz.

          Son ELLİ SENENİN,  imar planı, failatün, failatün, failün kalıbına göre uygulandı.  Mücavir saha neresi, nazım imar planı var mı yok mu belli değil. Topakkaya ve Sağlık kasabaları neden Aksaray´a bağlanmadı? Belli değil. Hamidiye ve Aratol kasabaları gibi de olacaksa varsın kasaba olarak kalsın daha iyi.

          Evren Dinçer; geçmişte, mevcutta, son elli senede belediye başkanlarına çevrilen dolapları görür bertaraf edebilir mi? Başkanların düştüğü tuzaklara ve hatalara düşmemeyi akıl edebilir mi?

          Dünyanın büyük idarecilerinin kabul ettiği ?´OTORİTE BÖLÜNMEZ´´ ilkesini,  Evren Dinçer korur ve hizmet yolunda haksızlığa ve çıkara yönelik herhangi bir engel çıktığında onu aşarsa,

          Partisinin, vekilleri, il başkanı, ilçe başkanı, diğer kolları, eski vekilleri, il başkanları, kaşarlanmışları, şehrin aristokratları, ağaları,  beyleri,  başkan olunca çoğalacak akrabaları, çocukluktan bu yana olan arkadaşları Evren Dinçer´in otoritesine ortak çıkmazlarsa, Dinçer de bu ortaklığı kabul etmez ise,

          Listeye girene kadar, namus ve şerefi üzerine sözler vermesine rağmen seçildikten sonra, keyfine ve çıkarına göre hareket edecek meclis üyeleri ve müdürlerle, etrafı doldurulmazsa,

          Yaratanın ve Aksaraylının dışında kimseye diyet borcu olmadığını dolaysıyla kendisine hayatı boyunca iyilikleri olmuş kimselere sadece sevgi ve saygı borcu olduğunu, halkının, hakkından onlara verilecek bir şeyinin olmadığını bilir ve uygularsa,

         Bu ve buna benzer laflar çokça söylenip yazılabilir. Önemli olan Evren Dinçer´in 1960 tan bu yana belediye başkanlığı yapmış; Mehmet Dalkılıç, Takı Tatlıpınar, Emin Gürün, Memiş Akın, Ahmet Er, Osman Ertuğrul, Nevzat Palta ve Haluk Şahin Yazgı´nın çalışmalarını ve nelerle mücadele ettiklerini mutlaka incelemesi şarttır.

           Başkanlar,  önce kendi partilileriyle mücadele etmişlerdir. Mücadele asla hizmetin kalitesi açısından olmamıştır. Seni biz getirdik, gölge etsem de bir işe yaramasam da bana önem ver, yer yer de sırtında taşı şeklinde olmuştur. Ömer Seyfettin´in DİYET ?ini okuyanlar ne dediğimizi daha iyi anlar.

          İktidar partileri, koalisyon veya federe devletlere benzer, birliği ve insicamı sağlamak imkânsızdır. Hak hakkaniyet ve adalet yolundan sapılırsa yani tren yanlış makasa girdirilirse geri dönüşü olmaz. 60 yıldır başkanlar, yanlış makasa girmekten kurtulamadılar. Siz bari girmeyin ki Aksaray bir oh desin ve belediyecilikte yeni bie ÇIĞIR açın ki sizden sonra gelenler o yolu takibe mecbur kalsınlar.

           Biz partinle, partilinle alakanı kesmeni falan kastetmiyoruz,  başkan olarak, varsa ilke ve inançlarınızdan taviz vermemeniz yetiyor. Konya ve Kayseri bunu en az ELLİ SENEDİR uyguladığı için, model şehirler oldular. Bizde Konya­-Kayseri modeli belediyeciliği Aksaray´a istiyoruz.

          Aksaraylı kendine güvenen, işi bilen, dik duran GÜR SESE muhtaç bu sesi ve dik duruşuda sizde görmek istiyoruz,  sizce fazla bir şey mi istiyoruz?

          Çok yazılıp çizilen, Büyük İskender´e ait klasik bir hikâye var, hikâye şöyle;´´ Büyük İskender müsteşarlarından birini görevden almış. Neden diye sormuşlar, bu güne kadar bana bir kere itiraz etmedi demiş.   

 

          Hatasız insan olmaz beni, hatamı görüpte uyarmayan müsteşarı ben ne yapayım. O bu işin ehli değildir ya da istşare etmeye değmez diye cevaplandırmış.´´ Ülkemizde yerleşmiş adeta kanunlaşmış bir durum var, atanmış ve seçilmişleri yüzde doksan dokuzu ikazı, uyarmayı hiç ama hiç sevmiyorlar.

          Biz hayatımız içerisinde, uyarmaya, itiraza, değişik görüşe değer veren dört kişi gördük, ikisi rahmetli Muzaffer Özdağ ve Mehmet Altınsoy diğer ikisi de Mehmet Keçeciler ve Mehmet Yazar´dır.

          Ankara´nın Mehmet Altınsoy´unu, Konya´nın Nalçacı ve Mehmet Keçeciler ´ini, Kayseri´nin Kavuncusu ve diğer başkanlarını örnek almanız dileğiyle.

                                                    Hayrola, Muvaffak ola, Muzaffer ola.

 

 

 

 


28.01.2019 23:06:12

Rasim Gül

Evren Dinçer ve Aksaray

Evren Dinçer ve Aksaray