Ak partililerin aylardır CANHIRAŞ mücadelesi nihayet sona erdi, ipi EVREN DİNÇER göğüsledi. Ülkemize ve Aksaray´ ımıza hayırlı uğurlu olsun.

      Evren Dinçer kimdir diye, baktığımızda çok tanınmamış mütevazı bir ailenin evladı.  En son bulunduğu görev Çevre ve Bayındırlık Bakanlığında daire başkanı.

     Çevre ve bayındırlık kelimelerinin içini Evren Dinçer daire başkanı olarak doldurmuşsa Aksaraya yeter mi? Elbette yetmez, daha neler lazım?

     Belediye başkanının birçok şeyi bilmesi iyidir, ancak şartta değildir. Sadece bilenleri bir araya getirerek ahenkli bir şekilde çalıştırması yeter de artar bile.

     Belediye başkanının başına en önemli BELA parti militanlarıdır, yani aklını kullanmayan başkalarının emir ve direktifi ile hareket eden taifedir. Zayıf başkanlar bu taifeden fayda gelir umuduyla vede partilileri memnun etme düşüncesiyle bu belayı göremez. Dolaysıyla kendi halk nezdinde biter

      Belediye başkanları yazılı ve görsel basını, şahsının çok görünmesinden ziyade vatandaşlara duygu ve düşüncelerini anlatma ve onların duygu ve düşüncelerini öğrenme aracı olarak bakarak yol haritasını çizerek hizmetlerini ona göre yapmalıdır.

     Sanıyorlar ki halk görmez, duymaz, bilmez ne münasebet halk görür, duyar ve bilir. Çünkü halk, hayvan ve bitkiler âleminden farklıdır. Onun aklı var, fikri var, inancı var, imanı var, yani ÖLÇME, BİÇME, TARTMA kabiliyeti var. Her şeyi ama her şeyi ölçer, biçer, tartar; sonucunda da HALKIN ve HAKKIN terazisinin şaşmadığı görülür.

     Ülkemizde, her nedense, yüzde doksan dokuz, seçilen ve atanan üst düzey yöneticilerimiz, görevlerinin belli bir süresi olduğunu unutuyorlar. Çevresinde ki cahil ve ahmaklar da uyarma görevini yapmıyorlar. Yönetici az gidiyor, uz gidiyor bir de bakıyor ki süre bitmiş. Başlıyor çabalamaya ne yazik ki bu gayret yetmiyor.

     Özellikle, seçilen ve atananlar, kendilerini sağlama alma yani o mevkii koruma sevdasına düşüyorlar. İşte burada yanlışlar başlıyor. Hâlbuki insan olarak ayakta kalmaya yani var olmaya çalışsalar bizce daha isabetli davranmış olurlar.

     İstiklal marşımızda ?´? Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak?´´ diyor ya sende korkma sen insan için iyi şeyler yapmışsan asla kaybolmaz, hiç kimsede yok edemez. Halk da bilir, HAK da bilir.

     Aksaraylı ne ister: 1- Şehir olmak ister, 2- Medeniyet ister, 3- Nizam ister, 4- Hak, hakkaniyet ve adalet ister, 5- Eğitim ve öğretim kalitesinin yükselmesini ister, 6- Gençlik umudunun yükselmesini ister, 7- Ayırımcılık yapılmamasını ister. 7- Fakirin, fukaranın ekmeğini elinden alacak müdahale yani TORPİL istemez. 8- 18 inci maddeyi birilerini zengin etmek, birilerinin de hakkını yemek şeklinde uygulamasını istemez. Bu maddeler saymakla bitmez ama şimdilik bu kadar yeter.

     Bu gün ilimce tespit edilmiştir ki; herhangi bir yeri yönetenlerin, beyinlerinin kapasitesi, o şehrin, o halkın düşünce ve uygulamalarındaki başarılı veya başarısızlıklarını ortaya koyar.

     Milli düşünen, ilkeli yöneticiler ile mensubu olduğu halkın, ÖZELLİKLERİNİ kabul etmeyenler döneminde bu halk neler çektiğini bilir.

     Küçük beyinli, kapasitesiz kişiler halkın başına dertler açmışlardır. Peki, küçük beyin BÜYÜTÜLÜR MÜ evet büyütülür. Neyle, tabi beyin takviyesi yaparak, yani büyük beyinleri olanlar la çalışarak.

     Biz ister ve bekleriz ki EVREN DİNÇER bütün bu yazdıklarımızı bilen ve hatta uygulayan bir yapıya sahip olsun. Bir dönem, beş dönem başkanlık yapsa bile bir gün gelecek bitecek, bittiğinde değil aradan 50 yıl geçse bile şu eser ve hizmeti EVREN DİNÇER bıraktı dedirtebilmeli.

      EVREN DİNÇER´ adaylığında başarılar diler, seviyeli olgun ve projeli bir seçim süreci geçirmesini ve sağına soluna çok ama çok dikkat etmesini naçizane tavsiye ve temenni ederiz.

                                           Hayır, ola muvaffak, ola muzaffer, ola.