Hani yıllardır Eğitimden şikâyet ediyoruz ya, bu şikâyetin temelinde başarısızlık yatıyor. Aksaray 12 senedir sürekli 60 sıralardan aşağıya inemedi.  Çevre illerle orantıladığınızda çıta yükseleceği yerde ha bire düştü. Geçtiğimiz günlerde Konya, Niğde ve Kırşehir İllerinin de katıldığı Eğitim çalıştayı ilimizde yapıldı. Buradan çıkan sonuç ise eğitimde başarısızlığımız ve bunu yenmek için çalışılmalı.

       Gelen misafirler ne dedi bilemiyorum ama Sayın Valimiz olayı tespit etmiştir. 60 sıraların kendisini tatmin etmediğini ve rahatsızlığını belli etmiştir. Hatta eğitimin bir gönül işi olduğunu, bir meslek olmaktan öteye gönlünü vermek gerektiğini vurgulamıştır.

        Milli Eğitim Müdürü Lütfiye Daneri’de eğer bundan sonra bir başarısızlık olursa, başarısızlığın kendisine ait olacağını benimsemesi çok güzel bir söz. Çünkü bu sözünü yerine getirmek için var gücü ile çalışacağını göstermektedir. Böyle düşünce ve nemelazımcı olmama başarıyı getirecektir.

       Milli Eğitim Müdürü Lütfiye Daneri Hanım Çarşamba günü Gazetemize ziyarette bulundu. Bu ziyarette eğitimle ilgili birçok konuyu konuşarak eğitimdeki başarının yâda başarısızlığın nedenleri üzerine sohbet yaptık.

        Kendilerini çok heyecanlı ve başarmak için bir gayret içinde gördüm. Bu gayret ve istek başarıyı getireceğine inanıyorum. Hatta bir ara öğretmen atamalarında ve öğretmen olmayı isteyen gençlerimizde gördüğüm bir yanlış hevesi kendilerine aktardım.

      Bakıyorum öğretmen adaylarının bir kısmında, ben öğretmen olup yeni nesil gençliğe bir şeyler vermeyi çok istiyorum düşüncesi yerine, ben bir maaşlı memur olayım düşüncesi hakim. Öğretmenliği benimseyen ve isteyen gençler bu mesleği bir geçim kapısı değil de meslek olarak görürlerse topluma daha yayarlı olacaklarını anlattım. Bu konuda da öğretmenler bilinçlendirilmeli diye düşünüyorum.

        Hatta bir başka geçen konu ise, kendi okulunda başarı gösteremeyen bazı sayısal ders hocalarının mali durumu iyi olan ailelerin çocuklarına paralı özel ders verdiklerinde çok başarılı oldukları görülmektedir. Peki, böyle bir eğitim düşüncesindeki bir öğretmenin devletten aldığı maaşı hak etmiş mi oluyor? Hak ettiğine kesinlikle inanmıyorum, aksine haram kazanç elde ediyor diyorum.

       Her zaman şunu savunmuşuzdur, bunu öğrenciliğimizde yaşayan insanlar olarak. Öğretmen var öğrencisi ile iyi diyalog içinde oluyor, kendisini ve dersini sevdiriyor. Öğrenci hem hocasını çok sevip saygı duyuyor ve dersine de iyi çalışıyor.

       Bazı öğretmenler vardır, kendiside hazırlanıp gelmez basmakalıp ders anlatıp gider. Öğrenci bir şey sorduğunda anlayaydın diye öğrenciyi azarlayarak susturur. Neticede o öğrenci ne o öğretmeni sever, nede o dersi sever. Aksine öğretmenden nefret eder, dersini de dinlemez, bu dersten bir geçer not alayım nasıl olursa olsun der gider.

       Bakın geçen sene dershaneye bile gönderdiğim lisede okuyan oğlum ne matematikten nede fizikten 45 puanın üzerine çıkamazken. Bu sene hocalarının değişmesi ile her iki dersinden de 80 altında not almadı. Sorduğumda hem öğretmenlerinden, hem de ders anlatışlarından son derece memnun. Geçen sene bunun tamamen tersini söylüyordu. Demek ki öğretmende çok iş var, başarının ana nedeni öğretmenin mesleğini sevmesi.

       Sürekli söylüyorum, Aksaray da birçok öğretmen durumu iyi ailelerin çocuklarına okuldan sonra paralı ders veriyorlar. Gece geç vakitlere kadar ders vermeleri nedeni ile performansları düşüyor. Ayıp olmasa ben çok öğretmenimizi Milli Eğitim Müdürüne ispiyon ederim. Ama buna ne gerek var, okulları ve idareciler bunu tespit etsin. İşte başarısızlığın bir başka boyutu budur diyorum.

       Diyecekler ki, efendim maaşımız yetmiyor, geçinemiyoruz. Allah gözlerini doyursun ek ders ücretleri falan derken 3 bin liranın altında maaş alan yok. Memurlukla zengin olmayı düşünüyorlarsa yanılıyorlar, ya gidip esnaflık yapacaklar yâda gayrimeşru bir iş yapacaklar. Valla ben emekli bir idareciyim ne zengin olabildim nede çok param oldu karnımı ancak doyurdum. Yan geliri olmadan bir memur zengin oluyorsa mutlaka bir film çeviriyordur.

      Bütün öğretmenlerimizin öğretmenler gününü kutluyor, mesleğini severek yapan öğretmenlerin ellerini öpüyorum.