Cuma günü Üniversite camisinin açılışı vardı. Açılışa Diyanet İşler Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez katıldı. Görkemli yapılan açılışa Aksaray Valisi Sayın Selami Altınok Milletvekili Ali Rıza Alaboyun, Ak Parti İl Başkanı Fatih Yıldırıcı ve birçok vatandaşla beraber öğrenciler katıldı. Açılış konuşmalarından sonra caminin açılışı yapılarak cumayı Diyanet İşleri Başkanımız Sayın Dönmezin arkasında kıldık. Açılışta her şey güzel olmasına rağmen çok önemli bir eksiklik gözden kaçmadı.

       Açılışta dernek Başkanı Sayın Sefa Çayır?ın konuşması ile başladı. Çayır konuşmasında caminin yapılışı ile ilgili bilgiler verdikten sonra emeği geçenlere teşekkür ederek konuşmasını tamamladı. Rektör Acar da eğitim alanları ve Üniversitedeki öğrenci ve eğitimin öneminden başlayarak camini yapılışı ile konuşmasını tamamladı. Belediye Başkanımız Sayın Palta?da camini önemine değinerek ecdadın camilerimize verdiği önemden bahsetti.

       Diyanet İşler Başkanı Sayın Dönmez kürsüye gelerek çok anlamlı bir konuşma yaptı. 13 bin öğrencinin okuduğu Üniversiteye 5 sene sonra yeni bir cami isteneceğini anlattı. ?Çünkü yarın 23 bin olacak öğrenci sayısı ile cami yetersiz kalabilir. İlimle caminin bir arada olması çok önemli, birçok üniversitemizde de cami inşaatı devam ediyor? dedi.

         Daha sonra Cuma hutbesi okuyup Cuma namazı kıldıran Diyanet İşleri Başkanımızın arkasında namaz kılan cemaat çıkışta çok mutlu idiler. Bana ikinci defa iki ayrı Diyanet işleri Başkanları arkasında namaz kılmak nasip oldu. Birisi eski Başkanlardan Mehmet Nuri Yılmaz?ın Kocatepe?de kıldırdığı cumada Cuma namazı kıldım. Birde şimdi Aksaray da kılmak nasip oldu.

        Birçok Diyanet İşleri Başkanını biliyor ve dinliyorum, sizlerde en azından Televizyonlardan dinlemişinizdir. Bugüne kadar dinlediğim en verimli konuşmalardan birisi idi. Ses tonu ile hitabeti ile ve güzel Türkçesi ile dört dörtlük bir Başkan diyebilirim. Diyanet işleri Başkanı işte budur, her şeyi ile insanları büyüleyen ve camiyi sevdiren bir donanımda.

       Cumadan cumaya gelen bazı tanıdıklar, ? böyle hocalarımız olsa insan camiden çıkmayı canı istemez? dediler. Demek ki imamlık ne kadar önemli bir kurum. Bende zaman zaman din görevlilerimizin eksikliklerini eleştirdiğimde bana kızan imamlarımızın olduğunu biliyorum. Başkanda bunu söyledi, ?camiler herkesin eşit olduğu birer kurum ve insanların rahat olduğu bir yer? dedi. Burada makam mevki denen bir şey yok, Allahın evinde herkes eşittir.

      İmamlık mesleği peygamber mesleğidir, bu makam kutsal bir makamdır. Çıkışta bazı tanıdık öğrenciler bu caminin 5 vakit namaza açık olmadığını din görevlisinin cumadan cumaya geldiğini söylediler. Bu çok üzücü ve yanlış, öğrenciler namazlara başka yere gittiklerini söylediler. O zaman bu caminin anlamı nedir niçin yapıldı? Hadi yatsı ve sabah namazını anlarım cemaat olmaya bilir. Ama öğle, ikindi ve akşam namazında mutlaka bu cami açık olmalı ve öğrenciler namaza teşvik edilmeli.

       Adı üstünde din görevlisinin görevi nedir? Namazı kıldırmak ve camiye halkımızı çekerek onlara dinin ve dini duygularını öğretmektir. Sayın müftümüzden bu konulara dikkat etmesini istiyorum. Yok, yasal konular var hukuki konular diye bir şey yok, dini görevini yerine getirmeyen cemaatle içli dışlı olmayan insanlara gereken yapılmalı. Bana bunu yapmayan din görevlileri ne kadar kızarsa kızsın. Doğruları dile getirmezsem Allah bana kızarsa o zaman işim zor.

       Aşılışta yapılan bir eksiklikten bahsedeyim, her şey güzel ama bir konu çok eksikti. Buraya Diyanet İşleri Başkanı geliyor binlerce de davetiye dağıtıyorsan yeterli sandalye koyup insanları ayakta bekletmeyeceksin. Güneşin karşısında birçok insan ayakta kaldı çoğu konuşmaları dinleme yerine yan kapıdan camiye geçti.

       Protokol koltuğu koyuyorsan yeterli koltuk koyacaksın. Milletvekili geliyor aralarda bir yer bulup oturuyor, İl Başkanı geliyor ayakta kalıyor. Bu kadar yanlış olamaz, bu kadar düzensizlik olmaz.

      Konuşmacıların hiçbirisinin emekleri olan milletvekillerine teşekkür etmemesi de ayrı bir eksiklikti. Kendilerini yakinen biliyorum İstanbul?daki Aksaraylı işadamlarıyla buluşturup cami için yardıma götüren Alaboyun ve heyeti üç gün ötelerlinde misafir eden Ahmet Yaşara teşekkür edilmemesi bir eksiklikti. İl Başkanlarının ayakta kalmaları da bir eksiklikti, buraya bir görevli bırakılıp gerekli düzenleme yapılırdı. Bu eksikliklerle beraber emeği geçenlere teşekkür ediyorum.