Bu hafta çevre haftası, ama çoğu insan çevreyi önemsemez. Çevre deyince sadece çevremizi kirletme yani gereksiz çöp atma olarak algılarız. Yaz geldi, havalar ısınmaya başladı. Bir nevi bir mevsim evde kapanma problemi kalmadı. Yaşlısı, genci ve çocuğun sokağa çıktığı bir mevsimdeyiz. Yaşamımızı, çirkin görünüm, koku  ve hayatımızı yaşamayı engelleyen her hareket ve davranış bir çevre kirliliğidir.

     Çevre insanların ve diğer canlıların yaşamları boyunca ilişkilerini sürdürdükleri ve karşılıklı olarak etkileşim içinde bulundukları, fiziki, biyolojik, sosyal, ekonomik ve kültürel ortamdır. Bunları etkileyen ve zorlaştıran her yanlış hareket çevredir.
     Yani kısaca canlı varlıkları etkileyen dış tesirlerin tümüne çevre denir. Çevre geleceğimiz icin çok önemli katkılarda bulunur. Eğer çevremizi kontrol altında tutamazsak, bu bizim için ilerde pişman olunacak bir duruma gelir. Yaşam ve çevre birbirlerine bağlı iki önemli yaşam çerçevesidir.

     Aksarayda çevre kirliliği yapan olumsuzlukların başını trafik kirliliği çekmektedir. Yanlış park, insan ve araçların geçişini engellemek, olumsuz ve rahatsız edici ekzoz sesleri ve kendinizin dışında başkalarının duyup rahatsız olacağı müzik sesleri. Bunlar başlı başına bir başkasını rahatsız edici çevre kirliliğidir.

     Bir toplumda otururken veya toplu kullanım alanlarında yüksek sesle konuşmak bir grültü kirliliğidir. Komşunun komşuyu yüksek ses ve gereksiz saatde tamirat yaparak diğer komşuyu rahatsız etmesi bir gürültü kirliliğidir. Üsteki komşunun alttaki komşuyu rahatsız edecek şekilde gürültü yapması, çocukların evde alt komşuyu rahatsız edecek şekilde oyun oynamaları ve yüksek sesle televizyon izlenmesi bir gürültü kirliliğidir.
     Mesela çöp ve atık kullanımlarıda aynıdır. Çöpleri, çöp poşetinin ağzını sıkıca bağladıktan sonra çöp kutusuna atmalıyız. Yere tükürmemeliyiz. Ormanları kirletip ateş yakmadan korumalıyız. Ağaçlara zarar vermemeliyiz. Çimlerin üzerinde ateş yakmamalıyız. Hayvanlara zarar vermekten kaçınmalıyız. Denizleri kirletmemeliyiz. Evcil hayvanlarımızın atıklarını temizlemeliyiz.
    Çevremizi sahiplenmeli, değerini önemini çocuklarımıza öğretmeli, büyüklerimize de anlatmalıyız. Enerji tasarrufu kullanmalıyız. Pis suları sokağa dökmemeliyiz.   Tuvaletimizi(büyük-küçük)dışarıya yapmamalıyız. Biten Pilleri pil kutusuna atmalıyız. Piknikten sonra ateşimizi söndürmeliyiz ve asla yerde çop bırakmamalıyız. Kağıt, teneke, cam, pil gibi geri dönüşümü olan maddeleri geri dönüşüm kutularına atmalıyız.
    Böylece çevremizi temiz tutmuş oluruz. Çevre temizliği illede şehirlerde değil köy ve kırsal alanlarda da çevre temizliğine dikkat etmeliyiz. Nasıl olsa birileri burasını temizler diye yediğimiz kuru yemiş kabuklarını sokağa atmamlıyız.

      Yaz geliyor elimize aldığımız kuruyemiş kabuklarını sokakta kaldırım ve oturduğumuz bankların çevresine atmamalıyız. Belediye nasıl olsa burasını temizliyor boş ver dememliyiz. Bu bir kültürdür, terbiyedir ve ahlaktır. Temizleyen var diye elimize geçeni sokağa atmamlıyız. Mutlaka elimizde bir boş poşet olmalı ve bunları çöp kutularına atmalıyız.

      Bakın son yıllarda şehrimizin önemli yol boylarında ve göbeklerinde mükemmel yeşillik ve çiçekler insanın içini büyülüyor. Bu çiçek ve gülleri koparmamalıyız. Yeşil alanlar içinde ve üstünde ateş yakarak yeşilliklere zarar vermemeliyiz.

      Kültür, görgü, medeniyet ve ahlaklı olmayı özümsemeliyiz. Cehalet ve görgüsüzlük eskilerde kaldı. Kendi evimizde bile nasıl olsa annem yapıyor diye ev içerisinde beraber olduğumuz  anne, baba ve kardeşlerimizi üzecek çevre kirlenmesine mani olmalıyız.

      Hulasa medeniyetsiz, görgüsüz, kültürsüz toplumlar gibi yaşamayı bir tarafa bırakmalıyız. Bu toplum ve yaşam alanları yine bizim burada yine biz yaşıyacağız.


6.06.2017 03:18:11

Erdogan Kaya

Çevre kirliliği sadece yere çöp atmak değil

Çevre kirliliği sadece yere çöp atmak değil