Bu konuda bilen,bilmeyen her kafadan bir ses çıkıyor!

Konunun uzmanları tarafında da şimdiye kadar bu konuda her hangi bir tatmin edici açıklama yapılmadığından Lozan Antlaşmasının gizli maddeleri var mı?, yok mu? bilemiyorum.

Bu konuda bildiğim ilk şey büyüklerimiz tarafından anlatılan sayısız bilgi ile yine birçok kaynakta yaptığım araştırmada ulaştığım netice Lozan Antlaşmasının milletimiz tarafından çakar almaz silahlarla yapılan mücadeleden sonra kazandığımız!

Sayısız kahramanlık destanları yazılarak kazanılan Kurtuluş Savaşımızdan sonra ittifak devletleriyle İsviçre Konfederasyonun Fransız kantonun Lozan şehrinde yapılan antlaşmanın sonunda ülkemizin şu anki sınırları içinde bağımsız bir devlet olmasının sağlandığıdır.

Antlaşmanın imzalandığı binayı ve toplantıların gerçekleştirildiği zemin katını 1989´da İsviçre Konfederasyonuna gittiğimde ziyaret ettim.

Bu antlaşmanın imzalanmasının 85. Yıldönümünde ülkemize İsviçre hükümeti tarafından hediye edilen ve ilk Meclisi oğlum Yunus Şammas ve yeğenim Abdullah ile gezdiğimizde kendilerine de anlattığım gibi bu masada yapılan antlaşmanın muhteşem zaferimizle kıyaslandığında elde edilenlerin hayal kırıklığına sebep olacak bir tezat olduğudur!

Yazının girişinde de belirttiğim gibi bu konuda okuduğum onlarca yazı ve yine 58 yıllık ömürüm de bire bir görüştüğüm askeri yetkililer,savaş kahramanlarının ortak görüşü bu antlaşmada daha önce İngilizlere kiraya verilen Kıbrıs Adası,İtalyanlar tarafından işgal edilen 12 ada,Musul ve Kerkük başta olmak üzere Erzurum ve Sivas kongrelerinde belirlenen Misakı Milli sınırları konusunda gerekenlerin yapılmadığı.

Zaferi kazanan taraf olmamıza rağmen Lozan konferansına ülkemizi temsilen katılan heyetin gerekli direnci gösteremediği, özellikle çekilirken şehirlerimizi yakıp yıkan Yunanistan tarafından bunun zararlarının para veya bunun karşılığında toprak alınarak tazmin edilmesinin sağlanamadığını.

Boğazlar konusunda işgal esnasından daha ileri bir mesafeye ulaşılamadığı konusunda hem fikirler.

Milletimizin şu anki tek beklentisi var olduğu belirtilen veya söylenen gizli maddelerin birer şehir efsanesi olmaması.

Sürelerinin bitimiyle kendi ülkemiz toprakları üstündeki engellemelerin tamamen kaldırılmasının sağlanmasıdır.

Geçmişe hayıflanmak yerine 15 Temmuz kalkışmasında da görüldüğü gibi sözüm ona dostumuz olduklarını iddia edenlerin genelinin kendileriyle eşit değil emirlerinde bir Türkiye istedikleri!!!

Aksinden ise hiç hoşlanmadıklarının yurt içi ve dışındaki sayıları 81Milyonu bulan vatandaşlarımızın tamamı tarafından bilinmesi bundan sonra ülkemizin ve milletimizin 15 Temmuz gecesi iktidarı,muhalefeti ve milletiyle kenetlenmesinden asla taviz verilmemesi.

Bu birliğimizle öncelikle bağımsız bir ülke olarak milli ve milletler arası yasalar çerçevesindeki bağımsızlığımızdan nokta kadar bile hiçbir ülke ile milletler arısı kuruluşa taviz verilmemesi.

Milletimizin maddi ve manevi olarak muasır milletlerin seviyesine çıkması için bu ruhla çalışılarak hedeflerimize en kısa zamanda yetişmemiz dileğiyle.

Cuma´nız Mübarek Olsun. Rabbim Yar ve Yardımcımız Olsun.