Dün yazdığım yazıdan sonra olumlu ve olumsuz tepkiler aldım. Efendim Polis Müdürünün suçu varda Polisi tahrik eden gazetecinin suçu yok mu diye. Ben olaya kişisel değil genel bakar ve değerlendiririm. Peki ekranlara yansıyan yumruk nedeni ile Aksaray’da gazeteci dövüldü haberleri çok mu iyi oldu? Bugün bu gazeteciye oldu ise yarın bir başkasına olmayacağı ne malum. Benim burada Polis teşkilatımızın tamamına aynı şekilde bakmam mümkün değil. Eğer ben bu olaya kişisel baksa idim o yazıyı hiçbir şekilde yazmazdım.     

      Ben 38 yıllık gazeteciyim Sayın Emniyet Müdürümüz Aksaray’a geleli 2 yıl oldu. İki yılda bir hoş geldin’e ve birde bana yazılan cezaları kendisine götürmem nedeni ile o makama çıktım.  Zırt pırt gidip gelmem mümkün değil, resmi işim dışında Emniyette benim ne işim olur?

      Benim yazıma kızana kadar gazeteciler içinde bazı kesime tedbirli ve mesafeli davranıp, bazılarına hoşgörü ile el altından haber sızdıran bazı teşkilat mensupları birazda kendilerine

      Aksaray’da yapılan toplantı ve gösterileri fırsat buldukça bende izlemeye çalışırım. İzlenimlerimi uzaktan yapar not alır sonra değerlendiririm. Ben bir köşe yazarıyım, ama

 Birde haber peşinde olan arkadaşlarımız var, onlar olaylara biraz daha yakın olması gerekir. Yakın olurken elbette işin içine girmeden olayları görüntülerler.

      Orada tahrik olmuş sinirler gerilmiş bunlar olsa da olmasa da polis toplum içinde bu tür davranış içinde olursa, ne kadar haklı olursan ol suçlusun kardeşim. Ben neden sizinle bu kadar dost ve samimi değilim birazda kendinize bakmanız gerekir. Ben bu darp olayına gazeteci kim diye bakmam, yapılan yanlışa bakarım. Buraya nasıl gelindiğini de biraz Emniyetteki arkadaşlar kendilerini sorgulayıp düşünmeleri gerekmez mi?

     Bazı arkadaşlarda 1 Mayıs kutlamalarını demokratik hak değil mi diye bana anlatmaya çalışmışlar. Eğer demokrasi bu ise ben o demokrasiden değilim. Siyasi partiler ne için kurulup seçime gider, halka hizmet ve halkın refahı ve huzuru için iktidar olurlar. Eğer halka hizmet ve huzur bu ise ben onu kabul etmiyorum. Sen her gün meydanlara çıkacaksın adında parti olacak vatandaşı huzursuz edip tedirgin edeceksin sonrada huzur ve refahtan bahsedeceksin.

       İşçi bayramı ile siyasi partilerin ne alakası var, birileri bana anlatabilir mi? İşçi bayramını kutlayacaksa çıkıp bu işi işçiler kutlamalı. İşçi yerine meydanlara siyasi partiler çıkıp terör estirip vatandaşı huzursuz ediyorsa bunun neresi bayram? Normal vatandaşın kullandığı alanları işgal edeceksin, işine gücüne giden vatandaşın işini engelleyeceksin. Hatta vatandaşın işyerine ve arabalarına zarar vereceksin bunun adına da bayram diyeceksin.

      Milletin paraları ile vatandaşa hizmet olarak yapılan meydan ve alanlarda ne varsa tahrip edeceksin, sonrada milletin hak ve hukukunu koruduğunu söyleyeceksin. Kardeşim meydanlar insanların rahatı için kullanma yeri, gidip geldiği yer, senin o meydanları saatlerce işgal etmeye hakkın yok.

     Nedir bu sivil toplum kuruluşu adı altında kendilerini ilgilendirmeyen konularda her gün bir şekilde bu meydanlar işgal ediliyor. İster İslami olsun, ister başka amaçlı siyasi parti mitingleri dışında bu meydanların bu şekilde kullanılmasına karşıyım. Gidin bu işleri salonlarda yapın oralara insanları toplayın ne diyecekseniz orada deyin. O şehirde yaşayan her insanın hakkı olan yerleri işgal ederek gasp etmeyin. Meydanda zaman zaman dolaşıyorum vatandaş artık bu toplantılardan iyice rahatsız olmuş haberiniz olsun.

      İki kişi bulan bir dernek ve vakıf kuruyor, adının başına bir isim koyuyor bir sürü sivil toplum kuruluşu. Herkes kafasına estiği gibi toplantı gösteri yapmaya çalışırsa ne hale geliriz? Meselemiz kuruluş amacına yönelik faaliyetler yapmakken sokaklara dökülmek neyin nesi?

     Bende bir sivil toplum kuruluş başkanıyım elimde kalemim var basın kuruluşları var. Hiç duydunuz mu bu konuda bir şovumuzu güç gösterimizi? İnanın isteyim bende 500-1000 kişi toplarım meydana şov yaparım, o kurumların işi şov değil ki, sokakta çığırtkanlık, gürültü yaparak güçlü ve kalabalık görünmekte değil. Çok ses çıkarmak güçlü görünmekse ben bunun alasını yaparım. Ama amacımız vatandaşa huzur ve hizmetse vatandaşın huzurunu bozmadan kendi işimizi yapalım.

     Son olarak şunu da belirtmek isterim ki, sapla samanı karıştıran Emniyet bizleri cezalandırıken 2 yıldır ben hiçbir etkinliğine davet etmemiştir. Basın arasında ayrılıkçılık yapan Emniyetin tarafgirlik bombası kucaklarında patlamıştır. Umarım bu hadise bir kez daha düşünmelerine neden olur.


4.05.2015 14:33:25

Erdogan Kaya

Ben yapılan yanlışa bakarım

Ben yapılan yanlışa bakarım