Yanlış okumadınız bu cümleler Sayın Aksaray Valisi Selami Altınok’a aittir. Sayın Valimiz ile göreve başlamasının ilk yılı dolayısı ile bir televizyon söyleşisi yaptım. Kendileri bizi Gülhan Hanımefendi ile birlikte konak bahçesinde ağırladılar. Söyleşimiz resmiyetten uzak bir sohbet havasında geçti. İnanın o kadar cana yakın ve sıcakkanlılar ki, anlatamam.

       Konuşmamıza özgeçmişi ile başladık. Özgeçmişini anlatırken hayatın her safhasından çalışarak bugünlere gelmiş. Kimse diyemez ki, sokak da su satan ve boyacılık yapan çocukların halini anlamaz diye. Buzdolabı yoktu su dolu helke içinde gazoz satarak hayatını kazanmaya çalıştığını söylerken, babasının bir inşaat ustası olduğunu da söyledi.

       Üniversite yıllarında da boş zamanlarında çalışarak babasına yük olmamaya çalışmış. Anlaşılıyor ki, el bebek gül bebek büyümemiş. Ben Aksaray’a gelen bütün valilerimizi yakinen tanıyorum. Memuriyetim esnasında birçok valimizle toplantılarda bulundum, bir dönem Valiliğimizin bünyesinde bulunan Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfında görev yapmam nedeni ile sürekli görüştüm.

       En beğendiğim Valilerimizin içinde Cahit Kıraç başı çekerdi. Ama o da insanlarla samimi olmaz resmiyeti elinden bırakmazdı. Ama Sayın Altınok’un bir özelliği insanlara cana yakın ve çok hoşgörülü. Kendisine saygısızlık yapana dahi hoşgörü ile bakabiliyor. Makamının verdiği gücü kullanmadan insanların gönlünü alabiliyor.

       Şu cümlesi çok hoşuma gitti: “ halk varsa biz varız, onlar yoksa bizde yokuz. Neden halktan kaçayım, gece saat 23.00 gibi hanımla sokağa çıkıp normal bir vatandaş gibi bende bir yere oturup dondurma yiyorum. Her yere koruma ile gitmeyi kendime zül kabul ederim. Ben Aksaray-ı ve Aksaraylıları seviyorum onlarda beni seviyor. Bayram da on gün izne gittim gözüm burada kaldı, neden fazla izin aldım diye düşündüm” diyor.

        Bir yıl gibi kısa bir dönemde eski valilerimiz makamından hoş geldin beş gittini bitiremezken nerede ise tüm köyleri gezip ziyaretler etmiş. Vali görmeyen insanların elini sıkmış ve buralarda dostluklar edindiğini söylüyor. Üç yılda 20 köye gitmeyen ve birçok köyün adını bilmeyip, “ orası nerede” diyen Valilerimizi de biliyorum.

       İlimize gelen valilerimizin hanımları inanın özel yerlerden çıkmaz, halkın arasına karışmaz elit tabaka ile haşir neşir olurken. Sayın Valimizin eşi Gülhan hanımefendi her hafta 40 civarında ihtiyaç sahibi insanları evinde ziyaret ediyormuş. Bunun dışında ayak basmadığı kasaba ve köy bırakmamış.

      Böyle aktif ve sosyal bir Vali eşi ilk defa görüyorum. Bunu da seve seve yaptığını ve onurlu, gururlu ve el açmayan ihtiyaç sahibi aileleri evinde ziyaret etmek kadar onurlu bir şey olabilir mi? İşte asıl destek olunup avuç açmayan insanları bulup çıkarmak.

      Hangimiz kimsesiz bir çocuğu korucu aile olarak evimize alıyoruz? Ama bir vali ve eşi örnek olması için söylüyorum, kimsesiz bir kız çocuğunu evine alıp yatağına alarak onunla oynayabiliyor. Vali beye baba diye boynuna sarılabiliyor.

       Sayın valimiz kısa sürede ilimizin bütün sorunlarını öğrenip çözmeye çalışıyor. Samimi söylüyorum, ben eskiden köyleri gezer çukur yollardan arabamı atlatmak için kaçarken. Daha yaz bitmeden hiçbir kasaba ve köy yolları bırakmadan asfaltlamış. 60 km. yol asfaltı varken, bunu ödenek bulup 170 km. ye çıkarmış. Şu kireçlik yolu illallah ettirirdi bize, senelerdir yapılmazdı. Dün vadi ve baraj yolunda idim her yer asfaltlanmış, pırıl pırıl olmuş.

       İşte çalışma ve takip buna denir, makamında oturmadan bunları yerinde takip ederek çalışmayı hızlandırıyor. Milletvekilleri ve idarecilerimizle uyum içinde çalışıyor. Kimse vali beyin işine karışmıyor, vali bey sadece para lazım olduğunda Milletvekillerini aradığını ve anında kendisine destek olduklarını söylüyor. Hatta para ve ödenek sıkıntımız falan yok, ne istiyorsam temin ediliyor diyor.

       Bunları ben kafamdan uydurmuyorum, Sayın Valimiz anlattı bizde televizyonumuz kanalı ile size aktardık. Pazartesi bu söyleşimizi yeniden yayınlayacağım bakabilirsiniz.

 

       Üç yılımız heba oldu diyen Sayın Milletvekili Ali Rıza Alaboyun ve İlknur İnceöz hanımefendinin ne kadar haklı olduklarını bir kez daha gördük. Geçmişteki benim eleştirilerime saldıran dıravacıların da kulakları çınlasın. Kişiye özel değil herkese kucak açan ve başını okşayan bir vali karşınızda.


18.08.2013 00:00:00

Erdogan Kaya

Ben Aksaray-ı Aksaray beni seviyor

Ben Aksaray-ı Aksaray beni seviyor