Dün sizlere gazetecilerle Ak Parti Gurup Başkan vekili Mahir Ünal?ın toplantısından bahsetmiştim. Bugün sivil toplum kuruluşları ile yapılan toplantıyı aktarmak istiyorum. Terörün bitmesi ve sürecin işlemesi ile ilgili bir konuşma ile açan Ünal?a yine Ak Parti Milletvekilleri, Belediye Başkanı ve partililer eşlik etti. İlknur İnceöz Hanımefendi başka bir ilde süreci anlatmak için görevli olduğundan katılamadı.
İl Başkanı Yıldırıcı kısa bir konuşma yaparak, ?sürecin iyi anlaşılması için bu toplantıları yaptıklarını ve Sayın Mahir Ünal Başkanın burada olduğunu sizlere süreci anlatarak tartışacağız? dedi.
Ünal, ? demokrasiye inanıyorsak demokrasinin önündeki engelleri kaldırarak mücadele edeceksiniz. Bunun aksini söyleyenlere ise hadi sende oradan diyeceksiniz. Sürekli duyuyorsunuz Türkiye bölünüyor mu, Apo cezaevinden çıkacak mı? Bunları duyarken olaylara vicdanımızla bakmamız lazım. Aslında olayları takip edip biliyorsunuz, ama ortada dolaşan bilgi kirliliği nedeni ile kafanız karışık.
Biz bunu çözmeye çalışıyoruz, ama bunu çözmeniz için bataklığı kurutmanız lazım diyorlar. Bataklığı kurutmaya çalışıyoruz şimdi de başka bahaneler. 30 yıldır devam eden terör olaylarını nasıl oldu da 30 günde bitirdiniz diyorlar, bu 30 günlük hadise değil, 10 yıldır devam eden bir süreç var, bu dün devam eden olay değil? dedi.
Sorular çok enteresandı, Eczacılar Odası Başkanı Hasan Buminhan Apo ilerde öyle veya böyle bir şekilde af çıkarak serbest kalacak mı? Bununla ilgili bir pazarlık var mı? Yoksa çıkmayacağına dair sizden bir söz istiyoruz sorusuna ise Ünal;
? Aponun cezası kesinleşmiş, uluslar arası mahkemelere gitmiş ve oradan da onaylanmış. Af çıksa dahi çıkması mümkün değil, çünkü biliyorsunuz Cumhurbaşkanları sadece vatana ihanetten yargılanır başka suçtan yargılanamaz. Apo da vatana ihanetten yargılanıp ceza aldığı için çıkması mümkün değil. Efendim 30 yıldır devam eden bir terör olayları nasıl bitti diyorlar.

30 günde bitmedi, terörün beslendiği çete ve yuvalar vardı. Önce bunlarla mücadele ettik, sonra Ergenekon olayları ve 28 Şubat süreçleri. Bunlarla mücadele öyle kolay olmadı, bir günde bitmedi. Onların beslendiği ana damarlar kesildi. Kaçakçılık ve uyuşturucudan nemalanıyorlardı ve bu musluklar kesildi. Kaynaklar kuruyunca PKK?da artık bu işle başa çıkamayacağını anladı ve bu sürece kayıtsız şartsız evet diyerek çekilmeye razı oldu.

Kimseyle bir pazarlığımız söz konusu değil, Türkiye vatandaşlığı ve Bayrak konusunda en ufak bir tavizimiz olamaz. Efendim neden terör başı ile değil de BDP ile görüşüyorsunuz Kürtleri bunlar temsil ediyormuş durumu ile karşı karşıya değilmişiz sorusu soruluyor. Çok doğru bizim Kürt vatandaşlarla sorunumuz yok. BDP Kürt vatandaşlarımızı da temsil etmiyor, çünkü Ak Parti Güneydoğu ve Doğu Anadolu da birinci parti. Nasıl Kürt vatandaşları BDP temsil ediyor? Evet, bazı gereksiz ve yanlış açıklamalarda bulunuyorlar, oda seçmene bir mesaj olsun diye herhalde.

Akil insanları hazmedemediğini ve herkes bir akil insan sorusunu soran Sait Çelebiye de, Ünal şunları söyledi; bunları biz anlatsak, söylesek siyasi söylem oluyor. Burada bulunan herkes birer akil insan, ama sanatçısı, sporcusu, gazetecisi ve bilim adamları toplumla iç içe olmadıkları için en azından onların görüşlerine bire bir şahit oluyorlar. Türk milletinin içine girerek onları dinleyip bu işlerin halkın dışında olmadığını bir kenarda yazıp çizmeyle hallolmadığını görüyorlar. Hem kendileri açısından hem de bu sürece katkı açısından yararlı olduğu kanaatindeyim.

Mesela bizim eskiden sadece Kıbrıs ile ilgili konuşmamız olurdu. Şimdi Kıbrıs konuşuluyor mu, konuşulmuyor. Eskiden güçlerin toprak derdi vardı, şimdi bu derdi yok. Çünkü artık toprak yerine ekonomi ve teknoloji konuşuluyor. Bundan dolayı biz artık bu meseleleri aştı, dünyanın birçok yerindeki Müslüman ve ezilen insanlarla ilgileniyoruz. Bakın Hollanda ya ne kadar toprağı var?

Bahçeli atıyor tutuyor ve yakıp yıkıyor başımıza dünyayı deviriyor. Dur kardeşim sen % 14 le neyi başımıza yıkıyorsun. Başımıza dünyayı bu millet yıkar seçimde sandık önüne gelince varsa yanlışın cezanı vatandaş keser. Kuru tehdit ve bağırıp çağırmakla bu işler olmaz? dedi.

Birçok önemli konuların konuşulduğu ve süreçle ilgili ne varsa konuşulan sivil toplum kuruluşları toplantısında herkes ikna oldu. Hatta keşke akil insanlar yerine bunları daha önce sizlerden dinleseydik diyenler oldu.