Hıdrellez; diğer bir tanımla Hıdır İlyas; bütün Türk dünyasında bilinen mevsimlik bayramlarımızdandır. Hızır ve İlyas peygamberin yeryüzünde buluştukları gün olması nedeniyle kutlanmaktadır. Bu kutlama kışın bitip baharın başlangıcı olarak kabul edilen 6 Mayıs günü yapılmaktadır.

Hızır; yaygın bir inanca göre; özellikle baharda insanlar arasında dolaşarak zor durumda olanlara yardım eden bolluk, bereket ve sağlık dağıtan; Allah katında ermiş bir ermiştir.

Aksaray’da yaygın bir söz vardır:” Kul Bunalmayınca Hızır Yetişmez” Der büyüklerimiz. Gelelim Aksaray’da yapılan hıdrellez kutlamalarına: 6 Mayıs öncesi evlerde telaşlı bir bahar temizliğine girişilirdi. İnsanlar O gün üst baş temizliğine daha bir özen gösterirdi. Hali vakti yerinde olanlar O güne mahsus yeni giysiler alırdı. Yeşillik ve ırmak kenarları kutlama yeri olarak tercih edilirdi. Günümüzde; Pamucak Mahallesinin Ulu ırmak boyu, Kurtuluş Mahallesinin Millet Bahçesi ve Çipkilip adı verilen bu üç bölge zaten Aksaray’ın O yıllardaki yoğun yeşillikli yerleşim bölgeleriydi.

Bu kutlamalarda genç kızlarımız adeta görücüye çıkar gibi; kol kola yürüyüp genç erkeklerin önünden adeta defile gösterisi yapar gibi geçerlerdi. Genç erkekler de kızların dikkatini çekmek için gruplar halinde olta atarlardı. Evlilik için ilk görüşmeler ve kesişmeler O anlarda başlardı. Hatta nişanlılar ilk kez burada konuşma ve görüşme fırsatı yakalarlardı. Kızlarımız ve koca, koca kadınlarımız ip atlar ve salıncakta sallanırlardı.Daha sonra acıkılır ve evlerde özenle hazırlanan azıklar yer sofralarına dizilirdi. Şehrimin yoksul vatandaşları da bu sofraların önünden geçerken sofraya davet edilir veya göz hakkı diye ellerine ekmek arası tutuşturulurdu.

Soğan kabuğu ile boyanmış haşlanmış yumurtalarla yumurta tokuşturma yarışmaları yapılırdı. Niyet çömleklerinin içerisine atılan kişisel eşyaların her çıkarılışında söylenen maniler O eşya sahibi kişiye atfedilirdi.

Örnek bir mani:

Hey Bahtiyar, Bahtiyar,

Bahtiyar’ın Vakti Var.

Bir Güzelin Bir Çirkine,

Sarılmaya Vakti Var.

Bu kutlamalar hava kararıncaya kadar devam eder; havanın kararmasıyla son bulurdu. Böylesine coşkulu ve keyifli geçen günde maalesef üzücü olaylar da oluyordu.

Şöyle ki; O günün verdiği coşkuyla; yüzmeyi ırmaklarda öğrenen bir kısım çılgın gençlerimiz kafayı da bulup; Mamasun barajında boğularak öldüler. O yıllarda her kutlamada baraj kurbanlarımız olmuştur. Ne olursa olsun acısıyla tatlısıyla O günler güzel günlerdi. Şimdi bunlardan günümüzde eser yok. Burada halkımın hiç suçu yok. Şayet ülkemin gelmiş geçmiş siyasi otoriteleri bu kutsal bayramımıza sahip çıkıp anlamına yakışır bir şekilde kutlasalardı belki bu binlerce yıllık gelenek yok olmayacaktı. 


3.05.2012 00:00:00

Doç.Dr.İbrahim Baykan

AKSARAY`DA HIDRELLEZ

AKSARAY?DA HIDRELLEZ