Yazımın başlığını okuyunca kafası karışıp heyecanlananlar olduğunu biliyorum. Başımıza birde bu nereden çıktı diye siyasi beklentisi olanların homurtusunu duymadım desem yalan olmaz. Ama rahat olsunlar bu laf bana ait değil, son günlerde AKP ile ilgili yazdığım yazılara yorum yazanların dışında birde mail yolu ile mektup yazanlar oluyor onların bana söylediği söz, onları da saklıyorum.

       Nemi yazıyorlar, “ sen AKP’den başka bir şey bilmezmisin, sana kaç lira veriyorlar? Milletvekilliği sözü mü aldın? AKP’liler sana neler veriyor?” gibi neler neler yazıyorlar. Hatta buraya almadım Belediye Başkanımız ile ilgili neden eleştiri yapmadığımdan tutun muhalefeti neden yazmadığıma gelinceye kadar. Bu yazıları yazanlar sayılı parmağım kadar desem yeridir.

       Ne zaman bana eleştiri yazılıyorsa yazı üsluplarından biliyorum. Bunlar ya beklentisi olanlar, yâda muhalif olanlar. Birde Erdoğan Kaya kıskançları var onlardan başkası değildir. Bunun içinde AKP’de beklentisi olan birkaç kişi daha var bana yorum yazan. Aslında bir yazı ile onları muhatap bile almak istemezdim. Çünkü bana yazarken bunlar ismini yazmaktan bile korkan korkak insanlar. Erkekseniz bana Başkanı yâda iktidarı eleştirmiyorsunuz diye hakaret edeceğinize varsa elinizde bir belge yâda yolsuzluk verin. Yoksa benim üzerimden tüfek atacağınıza bana açık adresinizi ve kime ne demek istiyorsanız, yâda bizim görmediğimiz yanlış varsa onu da yazın yayınlayım. Bunu yapamıyorsanız susun korkaklar, Bu ülkenin en büyük milliyetçisi, yanlışı ve doğruyu sizlerle paylaşan yazarlardır. Bizler olmasak sizi kim savunacak, siz korkudan kendinizi savunamıyorsunuz.

        Ama artık bir konunun anlaşılması için bu yazıyı yazmam gerekiyor. Evet, bana AKP’li diyorsanız doğru söylüyorsunuz AKP’liyim. Gazeteci olmam tarafsız olmam anlamına gelmez, haksızlık ve yanlış varda bunu göz ardı ediyorsam o zaman tarafsızlığımı yitirmiş olurum. Ben kimsenin silahşoru değilim, olmamda mümkün değil. Ben bir Tayyip Erdoğan aşinasıyım, onu Aksaray da kimse yakinen tanıyıp bilmezken ben İstanbul’da İl Başkanı iken tanıyorum. Hem de düşüncesi ve karakteriyle.

       Onun bu ülke yönetiminde olmasını bir şans olarak görüyorum ve düşüncelerim ötüştüğü için destekliyorum. Hiçbir gazeteci tarafsız değildir, her gazeteci taraftardır, herkesin bir düşünce ve fikri vardır. Siyasetende hiçbir gazeteci tarafsız değildir, Milliyetçi yazarlar var, sosyal demokrat yazarlar var, muhafazakâr yazarlar var ve komünist yazarlar var. Herkes düşüncesi doğrultusunda yazı yazar.

        Her yazarı herkes okuyacak ve beğenecek diye bir şey yok. Her yazarın kendisine münhasır okuyucusu vardır. Emin Çölaşan’ın okuyucu başka Erdoğan Kaya’nın okuyucusu başka. Sapla samanı karıştırmayalım, bende muhafazakâr bir yazarım düşünceme uyan siyasileri desteklerim.

      Gelelim bana ne verdiklerine, inanın kimse bana bir şey vermiyor. Hatta benden alıyorlar, nasıl mı herhangi bir yere gidilecekse kendi arabamla gidiyorum ve zamanımı harcıyor benzin yakıyorum. Kimse arabama benzin falan koyup cebime harçlık koymuyor. Benim her tarafa götürüldüğümü kıskananlarda bunu böyle bilsinler, beni çağırıyorlarsa bende kendimden fedakârlık yapıyorum, sizde yapabiliyorsanız buyurun sizde gelin ben kimseye engel değilim. Ben Başbakan Erdoğan sevdalısıyım onun içinde nereye çağırılıyorsam gidiyorum, hem de fedakârlık yaparak.

       Milletvekilliği adaylığımı aldın diyenlere de gülüyorum, ben halimden memnunum, bugünden yarına kimin ne olacağını Allah bilir, belki de yarın kara toprak oluruz. Ama adaylık gibi bir düşüncem yok, bu yakıştırmada bana kızanların yakıştırması. Hatta şunu şöyleyim yarın bir yere talip olsam senin bu kadar emeğin yâda desteğin var diye kimse el üstünde tutarak sırtımızı sıvazlayacağını zannetmiyorum, bunun beklentisi içinde de değilim, yarın karnı ağrıyıp hadi sende diyenlerin haddi hesabı olmayabilir. Ben böyle bir düşünce için falan yazmıyorum, çizgimi ve fikrimi desteliyorum.

       Şunu da söyleyeyim, bakın bugüne kadar benim Belediye Başkanını desteklememden rahatsız olanlar duysun, Belediye ile ilgili olumlu yazdığım hiçbir yazıma Sayın Başkan ban telefon açıp da teşekkür bile etmez. Bana teşekkür etsinler aferin desinler diye de yazmıyorum rahat olun, kusursuz insan olmaz, Sayın Başkana hiçbir şey yapmadı demekte haksızlık olur ben de onu yazıyorum. Kaldı ki bana kaç lira verdiklerini yazıyorsunuz, hani yaban eşeği ile ahır eşeğinin bir hikâyesi var, benim o hikâyedeki gibi bir beklentim de yok. Eleştirdiğimiz zaman telefon açanlar, övdüğümüz de teşekkür etmesini bilmezler. Ha teşekkür eden yok mu, yok desem haksızlık etmiş olurum sayıları az değil.

      Neden muhalefeti yazmıyorsun diyenlere gelince, muhalefet malzeme çıkardı da yazmadı isem söylesinler. AKP kendisi iktidar kendisi muhalefet, muhalefetin ciddi bir çıkardığı malzeme yok. Dolayısı ile biz yazarlara malzeme lazım, bunu da en iyi iktidar çıkarıyor bizde yazıyoruz.

          Herkes rahat olsun, kimse bize bir şey verdiği yok veren varda söylemezse namerttir. Herhangi bir beklentimizde yok, AKP fikri düşünceme uyduğu için, birde malzeme burada bol olduğu için bunu yazıyoruz, ikinci şahıslara duyurulur.