Binlerce yıl önce insanoğlu avlanıp, uygarlığın ne olduğunu bilmeden mağaralarında yaşarken bile hissettiklerini, anlatmak istediklerini mağara duvarlarına nakşediyorlardı. 

Sanat dediğimiz olay da en temelde insanın hissettiği duygularını çeşitli yollarla aktarmasıdır. Sanatçı ise ruhundaki var etme isteğini haykırandır. Peki insan neden sanata ve sanatçıya ihtiyaç duyar? İnsanın bedeninin ihtiyaçları vardır. Acıktığı zaman yemek yemesi lazım, susadığı zaman su içmesi lazım, yorulduğu zaman uyuyup dinlenmesi lazım. Peki insanın bir ruhu yok mudur, bu ruhun ihtiyaçları yokmudur? Elbette vardır. İnsan ruhu da acıkıp, yorulur ve bu ihtiyaçlarını sanat yoluyla temin eder. Sanatçı ise bu yemeğin aşcısıdır. Eskiden sanat çoğunlukla zengin ve aristokrat sınıfta rağbet görürken günümüzde her kesimde bir karşılık bulabilir. Günümüzde bir çatının altında barınıp karnını doyuran yani bedeninin en temel ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra ruhunun ihtiyaçlarını  kolayca karşılama imkanı mevcuttur. Bu konuyla ilgili Ali Şeriati "Sanat" adlı eserinde kaleme aldığı şu sözlerle değinmiştir: "Önceki zamanların tersine, bugün sanat modern dünyada gündeme gelen en ciddi ve en zaruri insan sorunudur. Sanat seçkinlerin saraylarının sınırlı çevresinden ve varlıklıların yaşantıların kapsamından  çıkmış, halk ve bütün genişliği ile kitlelere yayılmış ve genelleşmiştir. Geçmişin tersine, yeni sanatın dizginleri, seçkinlerin tekelinde değildir. Bilakis dertli, bilgili ve aydın düşünürlerin elindedir. Sanat geçmişin aksine, kapalı ve müreffeh yaşantılarımızın için çeşitlilik arayan ve lezzet dağıtan bir meslek değil, tam tersine bugünün düşüncesinden daha önde koşuyor. Sanatı kavramak, hem bugünün sanatının geldiği beşeri genişlik, hem de bugünün sanatının kazandığı ciddi ve çok aşkın misyon açısından, her tarih, kültür ve zemine bağımlı olan, her halükarda bu çağda yaşayan bizler için zorunluluk arzetmektedir". Sanat her zaman estetik zevk ve haz vermek amacıyla icra edilmez. Toplumun, ülkenin ve bazen sadece bir bireyin üzüntüsüyle, sorunuyla dertlenen sanatçının derdini, üzüntüsünü sanat aracılığıyla dile getirmesidir. Bazen de siyasi bir eleştiride olabilir. Mesela 17. Yüzyılda yaşamış olan Şair Nefi  buna bir örnektir büyük bir hiciv üstadı olan Nefi Sihemî Kâza adlı eserinde Osmanlı Devletinin vezirlerinden Bayram Paşa'yı eleştiren şiirinden dolayı  1635 yılında boğdurtularak idam edilmiştir. Bugün ise  Nefî eserleriyle büyük bir hiciv şairi olarak anılırken onu idam ettiren Bayram Paşa Nefî'yi boğdurtan Paşa olarak anılmaktadır. Nefî süslü sözlere döktüğü düşünceleri yüzünden hayattan kopsada eserleriyle  hep hayat bulacaktır. Sanatın siyasi ve ideolojik bir silah olarak kullanımını  bir tarafa bırakırsak insan neden sanata talip olmalı? Çünkü sanat yaşamın getirdiği sıkıntıların ve buhranların üzerimize yüklediği yükü, üzerimizden atacaktır. Sıradanlık ve sıkıcılık, tutkuya ve heyecana dönüştürülecektir. En büyük değişim ise insanların düşünce yapısında gerçekleşecektir. Bunlar için sanatın anlaşılması gerekmektedir, sanatın anlaşılması içinde iki şart vardır: Sanatçının sanatı anlaması ve insanların sanatı anlamaya çalışması. 


24.09.2023 16:53:00

Recep İN

SANAT NEDİR NE İÇİNDİR?

SANAT NEDİR NE İÇİNDİR?