Adalet: Düzenli ve dengeli davranmak, her şeyin hakkını vermek, demektir. Adalet: Kültür, bilgi, mevki, cinsiyet, ırk, dil,din siyaset,amir,memur, işçi  vesaire farkı gözet­meden insanlara, insan olmaları yönünden eşit davranmak ve haklarını vermek demektir.

 

Acaba bunu biz kendi yaşamımızda ne kadar tatbik edebiliyoruz?

 

Başta evimizde bize emanet edilen eş ve çocuklar arasında, yanıbaşımızda mevcut olan komşularımızda,iş yerlerinde çalıştırmış olduğumuz elamanlarda bu adaleti hakkıyla uygulayabiliyor muyuz ne dersiniz?

 

Sözüm adil kişilere değil. Hakikaten adaletli olabiliyor muyuz? El cevap koskoca bir maalesef. İlim ve fikir sahipleri, adalet için bakınız neler söylemişlerdir. Adalet, kutup yıldızı gibi yerinde durur. Geri kalan her şey onun çevresinde döner. 

 

Haksız olanlar, adaleti zulüm sanırlar. Kılıcın yapamadığını adalet yapar. Kötülüğü adaletle, iyiliği de iyilikle karşıla. Adalet dünyadan kalkarsa, insan hayatına değer verecek bir şey kalmaz.

 

Ülkeler silahlarla  alınır, ancak adaletle korunur.Ne yazık ki asrımızda yani 21.asırda  adalet yerini başka başka şeylere bırakacak gibi görünüyor.

 

Anne baba evlatları arasında,komşu komşusuna karşı,amir memurları arasında,şehirli köylü arasında,hoca talebeleri arasında yeterince adaletli olamıyor.

 

O alemleri yoktan var eden her şeyi adalet ve büyük bir nizam içerisinde yaratan Allah’ın emrettiği adaleti eğer tüm yaşamımızda tatbik edemiyorsak yavaş yavaş manevi çöküntüye doğru gidiyoruz demek tir.

 

Eğer bir beldede,bir köyde,bir kentte adalet yok olmuşsa o beldeyi,o köyü,o kenti haramiler istila etmiş demektir. Mazlum zalimin esareti altında ezilip yok olacaktır.

 

Cenabı Allah nisa süresinin 58.ayetinde şöyle buyuruyor.Şüphesiz ki Allah size emanetleri ehline vermenizi, insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder.Cenabı Allah hiçbir kimseyi adaletten ayırmasın.


20.01.2013 00:00:00

Mustafa Avcı

Adalet

Adalet