Pazartesi’den devam.

        İnsan ömrü için uzak gibi görünse de şehirlerin ömrüyle kıyaslandığında yakın zamanda yani 19. asrın 3. çeyreğinin sonlarına kadar Aksaray ilinin toprağı şimdi sahip olduğunun iki mislinden fazlaydı.

    O zaman Kızılırmak’ın bizden yana kalan topraklarının tamamı,Konya ilinin Kulu,Cihanbeyli ve Ereğli ilçeleri,Ankara ilinin Şerefli Koçhisar ve Evren(Çıkınağıl) ilçeleriyle, Nevşehir ilinin Gülşehir(Arapsun) ve Niğde ilinin ise Altunhisar ilçesi ve isimlerini saydığım bu ilçelerle birlikte kendilerine bağlı yerleşim yerlerinin tamamıda o zaman Aksaray’a bağlıydı.!!!

AKSARAY HER DEFASINDA TIRPANLANARAK İL YAPILMIŞ!!!

      1862’deki hiç hak etmediği,asla ve aslada hak etmeyeceği birinci esareti ve aynı şekilde 1933’deki ikinci esaretiyle bu bağlı olan yerleri kendisinden kopartılan Aksaray’ın her nimetiyle birlikte neredeyse efsaneleride sınırsızdır.!!!!

      Bu sınırsız efsanelerin bırakın devede kulak olmasını, gölde damla misali tespit ettiklerimden evvelki gün ve dünkü yazımda değindiklerime kaldığım yerden devam ediyorum.

       Aksaray’ın sayısız efsanelerinden biriside yüzlerce yıldır türbesine yaklaşılamayan,fakat kerametinin süresi bittiği için türbesine yaklaşılabilindiğine inanılan Hasan dağının eteğindeki Yeni pınar Köyümüz arazisinde bulunan Horasan Erenlerinden Hacı Gayyıp Efsanesidir.

40 KİŞİNİN KULAĞINI KESEN DELİ OĞLAN DEDEMİN EFSANESİ

     Bu efsanelerden biriside yazılı kaynaklara girmediğinden mahalli olarak kalan babamın dedesi Hüseyin Pehlivan dedemin babası İbrahim dedem(Deli İbrahim)in efsanesidir.

     Dedem Hakkını vermedikleri gibi birde kendisine haksızlık yaparak kalleşlikle davet edip akla hayale gelmeyen işkenceler yapıp kırmadık yerini bırakmayanların zulmüne uğramış.

    Bunlar kalleşlikle işledikleri suçlarını görmeyip birde kendisini tahrik etmeleri üzerine  bu zalim ve haddini bilmeyen 40 kişiyi tek başına yakalayıp yine tek başına tamamı silahlı olan bu 40 kişiyi tek dolma tüfeğiyle etkisiz hale getirip kulaklarını kesen.

     Bu suçundan dolayı yargılanıp idama mahkûmken o zaman Hapishane olarak kullanılan Zinciriye medresesinden ayağındaki güllenin zincirini kırarak gardiyanlarıda etkisiz hale getirip kaçan 7 yıl yakalanmayıp bu cezadan kurtulan Babamın Dedesi Delioğlan(Deli İbrahim) efsanesi.

YATAĞINDA YATAN BİRİCİK OĞLU ŞAMMAS’I ANNESİ MERYEM “ EVDE ÖLECEĞİNE DÜŞMANLA SAVAŞARAK ŞEHİT OLSUN”DİYEREK CEPHEYE GÖNDERME EFSANESİ

    Yine yatağından kalkamayacak kadar hasta olmasına rağmen annesi Meryem(Mennik) Ebe tarafından köyün yaşlılarının karşı çıkmasına rağmen onları dinlememesi.

      Yüce dinimiz İslam’dan aldığı imanıyla “Burada yatağında öleceğine vatanımızı düşmandan kurtarırken Allah(C.C.)’ın rızası için Şehit olarak ölsün” şeklindeki sözleriyle yaşlıların telkinlerini ret etmesi.

     Ardından can paresini üstüne yatak serdiği kağnı ile önce Aksaray askerlik şubesine getirip sevkini alıp ardından Bor tren istasyonundan cepheye gönderilen ve orada cephede çarpışırken şahadet şerbeti içen.

     Şahadetinden sonra ismi Yunan ordusu Haymanaya geldiğinde doğan Baba’ma ve Babamdan sonra Şehidin diğer yeğeni Nuri Amcanın torunu Şammas’a.

      2003’de ise 4. Şammas olarak Oğlum Yunus Şammas’a ismini verdiğim şehidimizin efsanesi.

     Kıbrıs Barış harekâtında Beş Parmak Dağlarının çıkılması mümkün olmayan yerine imanıyla tankını çıkartan Aksaraylı gazinin efsanesi.

     Ve daha mahalli olarak bilinen dilden, dile dededen, toruna geçmesine rağmen yazılı edebiyata girmediğinden yok sayılan Nice destanlaşmış Aksaray’ın Efsaneleri.

     Dileğim ilimiz Mülki ve Mahalli idarecileriyle Siyasilerinin iş birliği ve gönül birliği yaparak efsanelerimizin derlenmesini sağlayıp önce ilimiz.

     Ardından Türkiye ve Dünya kamuoyuna mal edilmesini sağlamalarıdır.

     Gereğinin yapılarak bu konudaki hayaliminde gerçekleştirilmesinin sağlanması dileğiyle.

     Rabbim Yar ve Yardımcımız olsun.” Diye belirtmemin üstünden 4 seneye yakın zaman geçmesine rağmen bırakın bu efsanelerimizin dünyaya duyurulması daha kendimiz bile bunları örenemedik.

     4 Yıla yakın zaman içindeki umursamazlığın her konuda olduğu gibi efsanelerimiz inde önce bilinir hale gelmesi, ardından ise bilinenlerin başkalarına da bildirilerek Türkiye ve dünyada bilinmesinin sağlanması için Valilik tarafından verilecek talimatla ilimizin idealist evlatlarından İl Kültür ve Turizm Müdürü Mustafa Doğan’la ekibi tarafından  gereğinin yapılması dileğiyle.

     Rabbim Yar ve Yardımcımız Olsun.

      Bitti.

 

 


22.01.2014 00:00:00

Ali Genç

Aksaray`ın efsanelerini yaz,yaz bitmiyor!!!

Aksaray?ın efsanelerini yaz,yaz bitmiyor!!!