Hafta sonunu çok yoğun bir programla geçirdiğimi söyleyebilirim. Programımın ilki SP Genel Başkanı Sayın Mustafa Kamalak ile oldu. Ardından MHP Belediye Başkan adayı Rıfkı Karabatak’ı canlı yayın konuğu ettim. Ertesi günü ise CHP Genel merkezinden gelen misafirleri konuk edeceğim. Bu yazımı bir gün öncesinden yazdığım için henüz CHP heyeti ile söyleşi yapmamıştım. Önümüzdeki hafta ise beni yine yoğun bir program bekliyor.

     Geçen hafta içi ise Sayın Başbakanın oğlu ile ilgili ses kaydı montajı gündeme düşmüştü. Tüm bu izlenimlerimden anladığım ve çıkardığım konu ise ülkemizin bir dış kaynaklı saldırıya maruz kalması ile ilgili dehşetli saldırılar devam ediyor.

      Bu yazımı hazırlamadan önce gece eve geldiğimde programdan çıkmıştım. Çocuklar bir televizyon kanalında yine bir kaset dedikodusunun olduğunu söylediler. Yalan söylemeye gerek yok, artık bu tür komplo ve kasetlere alıştık. Bundan sonra dinleme gereği bile duymuyorum, dikkate de almıyorum.

       SP Genel Başkanı Kamalak ile 45 dakika televizyon söyleşisi yaptım. Bu söyleşide ülke gündeminde yaşananları ve düşüncesini sordum. 20 dakikasını ülkede yaşanan kaset olayı ve gündemi ile ilgili konuşarak Sayın Başbakanı eleştirdi. 12 yıldır kasetçilerle iç içe olunduğunu ve neden bugüne kadar görmedikleri söyledi. Sonrada Sayın Başbakanın ne istediniz de vermedik sözünü hatırlatarak engel olunmadığını söyledi.

     Dayanamayıp paralel yapının olup olmadığını ve ülkenin ekonomisine bu teşebbüsün zararının olup olmadığını kendilerine sordum. Paralel yapının olmadığını, ancak bir dış güçlerin ülkeyi karıştırmak istediğini kabul etti. 12 yıl birisine güvenip ihanetine uğramak gayet normal. Adam 40 yıl beraber aynı yatakta yattığı eşinden bazen ihanet görüyor.

      Elbette ülkenin ekonomisi hepimizi ilgilendiriyor. O zaman mesele şu parti bu parti meselesinden çıkıp ülkemin menfaatleri benim için önemli. Tekrar ediyorum gemi batarsa hepimiz batarız. Burada şu seçilecekmiş bu seçilecekmiş benim için önemli değil. Benim için ülkem ve ülkem insanının menfaatleri çok önemli. Onun için ben ülkemi seviyorum, ülkemin birlik ve beraberliğinden yanayım.

     Şu aşamada iktidarda kim olursa olsun, ona destek olunmalı. Ülkem üzerinde kara bulut estirmeye çalışanlara fırsat verilmemeli. Bu seçimler mahalli seçimlerin ötesinde ülkemin huzur ve güvenliği için çok önemli. Eğer Ak Parti geçmiş seçimlerden az oy alırsa bakın siz meydanlara neler yapacaklar. Geziciler yine ortaya çıkıp ülkemizi karıştırmaya çalışacaklardır.

      Bizi bir Suriye ve Mısır havasına sokacaklar, o ülkelerde yaşayan insanların iç savaşta ne çektiklerini ne çileler ile karşı karşıya olduklarını yaşayanlar bilir. Öyle rahatımızın düzgün olduğu yerde ahkâm kesmenin bir anlamı yok.

      Allah kimseyi evsiz barksız, aç, sefil ve vatansız etmesin. Adam kıçını dışarıya dayamış rahatı yerinde veriyor velveleyi. Erkeksen gel burada yaşa, bu sıkıntıları gör. Ben bu ülkede yaşıyorum ve burada yaşayacağım, kaçacak yerimde yok.

     Seçimden sonra Allah korusun pusuya yatan fırsatçılar Ak Partinin az oy almasını bekliyorlar. Her gün iktidarın zayıflaması için ha bire montaj kasetler yayınlayarak iktidarın zayıflamasını bekliyorlar.

    Mesele parti meselesi değil, mesele ülke meselesidir. Burada seçimleri kazanan adaylar değil ülkemizin geleceği olacaktır. Seçimi burada Haluk Şahin Yazgı kazanmış kazanmamış inanın umurumda değil. Yazgı kazanmış ülkem kaybetmişse ne yazar.

     Bu seçimler çok önemli, bakın bir fırtınada ekonomi ne hale geldi. Birde Allah korusun iktidarın varlığı sekteye uğrasa o zaman halimiz nice olur. Onun için canlı yayında Karabatak’ın bana sorduğu ve açıkla dediği soruyu açıklar nefsime mağlup olup, birilerine zarar vereyim derken ülkeme zarar vereceğimin bilincindeyim. Aday olmuşum olmamışım o çok önemli değil, önemli olan birlik ve bütünlüğümüz. Bana iftira atarak engelleyenler utansın, Sayın Başbakanın bundan ne haberi var. Mesele ülkemse gerisi teferruat.


2.03.2014 00:00:00

Erdogan Kaya

Ben ülkemin sevdalısıyım

Ben ülkemin sevdalısıyım